Hayatın her aşamasında ilkler ve öncelikler çok önemlidir. İlk insanlar, ilk inananlar, ilk adım… Bu davranış boyutu toplum için hem iyi bir örnek hem de meseleleri daha sağlıklı anlamak ve yorumlamak için en güzel verilerdir.

İnsan, bir şeyi düşünüp tasarladığı zaman erken karar verip erken yol almalıdır. Bu siyasette de böyle ekonomide de böyle ahlakta da böyle hayatın her evresinde böyledir. İnsanın, bir şeye niyet edip kanaat ettikten sonra tercihlerini hayata geçirmesi lazım. Günümüzün en büyük problemlerinden biri sürekli kafada proje üretmektir. Tasarladığımız ve düşündüğümüz anlayışların hayat bulması gerekiyor aksi halde ya kafada ya da kâğıt üstünde kalır.

Çevredeki konuşmalara ve davranışlara baktığımızda örnekleri daha net görebiliyoruz. “Bugünden sonra sigarayı bırakacağım, bugünden sonra namaz kılmaya başlayacağım, bugünden sonra boş konuşmayacağım, bugünden sonra kimseyi kırmayacağım, bugünden sonra ders çalışmaya başlayacağım, bugünden sonra sektör değiştireceğim…”

Bu konuşulanlar iyi niyet, iyi temennidir bu şekilde düşünülmesi bile çok güzeldir. Fakat işlerin yürümesi sadece niyetlerle de olmuyor, sayfanın bir tarafında iyi niyet övülüyorsa diğer tarafında amellerin sonuçlarla ilişkilendirilmesi var. Programlar yapıp arkadaşımı ziyaret etmem gerekir, akrabaları ziyaret etmem gerekir, hele ki anne-baba hakkı hiç aklımdan çıkmıyor çoktandır onları arayıp sormamışım.

Çekin, senetlerin için hazırlıklar yapıyorsun, sağı solu arıyorsun, geceleri uykundan olabiliyorsun. Ticaretinde sıkıntı yaşamamak için, kimse kırılmasın diye her adımı atıyorsun ya da atabiliyorsun! Anne babaya gelince her nedense ‘aklımdan hiç çıkmıyorlar’ deyip rahat rahat uyuyabiliyorsun, gülebiliyorsun kırılıp kırılmamaları da zaten senin için çok önemli değil diye düşünüp keyfine bakabiliyorsun.

Çekinin ve senedinin yazılması seni dünyalık etkilerken, anne ve babanın hakkı iki boyutludur. Onlar seni bankaya verip yıllardır bizim hakkımızı vermiyor deyip şikâyet etse senetlerini içeri verse inan ki bütün ticaretinden olursun kardeşim.

Bizim için çok önemli olan ebeveynlerin aranıp sorulmaması bir çelişki mi yoksa bir meşguliyet sonucu mudur?

Varsayalım dünya meşguliyeti olsun bütün meşguliyetleri toplasan onların tırnağı eder mi ya da bütün kazandıkların annenin babanın gönlünü kazanmaktan daha mı önemli? İyice düşünüp taşınıp güzel adımlar atabilmelisin onların gönlünü kazanmak için bütün yolları deneyebilmelisin. Arkadaşlarını ve dostlarını arayıp yemeğe, pikniğe götürdüğün gibi onları alıp bir gün de olsa özel bir yemeğe götürebilmeli ve güzel bir hediye alabilmelisin. Onlar senin önceliğin onlar senin kutsallarındır. Tüpü, kapıyı kapattım mı? Diye düşündüğünden daha fazla onları düşünebilmelisin.

Defalarca kapıyı dönüp tüpü kontrol ettiğin gibi her defasında arkana dönüp ne yaptılar ne haldeler bir sıkıntıları var mı yok mu diye düşünüp onları kontrol edebilmelisin. Sen bebek iken onlar seni günde kaç defa kontrol ediyorlardı biliyor musun? Şimdi de onlar bebekleşti ve sen onları hiç kontrol etmiyorsun. İyi düşün, iyi tasarla ve güzel amel et. Unutma ki onlar senin ilklerin ve senin önceliklerindir.

Selam ve dua ile…