Son zamanlarda öne çıkan görüşlerden biri de ‘’insanların söylemleri ve eylemleri tutarlı değil. Denilmesi. Sosyolojik olarak sorun böyle tanımlanmış. Bu bakış açısını derinlemesine incelediğimizde düşünmeden hareket eden bir kültüre sahip olduğumuzu ve bu alışkanlığımızı sosyal hayatın her alanında yansıttığımızı söyleyebilirim.
Bu yüzden olmalı ki atalarımız kendi deneyimlerinden yola çıkarak “Bir şey yapmadan önce düşünün.” demişlerdir. Bu güzel tavsiyenin ne kadar önemli ve mantıklı olduğunu eğitim anlayışımızda daha net görebiliyoruz. Eğitim anlayışımızdan kastımız pandemi sürecinde uzaktan eğitime çok ciddi şekilde hizmet veremeyişimiz ya da teknolojiyi eğitimle buluşturup sentezleyemeyişimiz.
Hazırlıksız yakalandığımız bu süreçte alt yapı eksikliği kitle ve iletişim araçlarının yetersizliği çok net ön plana çıktı. Oysaki okullarımıza düşündüğümüz alt yapıyı evler için de kırsal kesim için de düşünebilmeliydik. Fakat sağlık alanına baktığımızda böyle bir tablodan daha çok bahsetmek doğru olmaz. Çünkü sağlıkta ciddi bir çalışma oldu; şehir hastaneleri ve buna benzer çalışmalar, gayretler milletimizi eksik de olsa memnun etti.
Eğitime baktığımızda ansızın yakalandığımız bu süreçte uzaktan eğitimi kullanmak zorunda oluşumuz birçok konunun gündeme gelmesine, irdelenmesine neden oldu. Bizler yakın tarihlerde bu eğitime başlarken gelişmiş ülkeler çok önceden bunun altyapısını hazırlamış gereken ekonomik bütçeyi ayırmışlardır. Bizler daha çok Eskişehir Anadolu Üniversitesiyle bu programa başladık. Erzurum Atatürk Üniversitesi daha sonra İstanbul Üniversitesiyle devam ettik. Demem odur ki gördüğümüz tabloda düşünmeden hareket etmenin ya da bazı programları geciktirmemizin nelere mal olabileceğini daha net gördük.
Sorun sadece eğitim programlarını hazırlayanlarda mı?
Eğitimin düzgün gidebilmesi için bizim davranış biçimimiz, rol-model olmamız çok önemli. Bizlerin eğitime bakışına baktığımızda çocuklarımıza saygıda kusur etmemeyi tavsiye ettiğimiz gibi değişimi yakından takip etmeyi ve teknolojiyi iyi kullanmayı da tavsiye edebilmeliyiz. Yeni meşru çerçeveleri çocuklarımıza çok net anlatabilmeliyiz. Bazı alışkanlıklarımızda ısrar ederek realiteyi görmek istemeyişimiz yeni nesilde farklı sorunlara neden olabiliyor. Öğrenci ve öğretmenlerden çoğu teknolojiyi çok iyi kullanırken bizlerin bu noktada çok zayıf kalması bunun en güzel örneği.
Zayıf yönlerimizden biri de eğitimle ilintili olan hijyen konusu. Bu konuda sadece Sağlık Bakanının açıklamasına bağlı kalarak hareket etmek doğru bir yaklaşım değildir. Kendi inanç ve değerimiz bizlere temizlik konusunda gerekli açıklamayı yapmıştır. Bu konuda oldukça titiz davranıp çocuklarımıza örnek olabilmeliyiz. Oturduğumuz bir yerde gittiğimiz bir mekanda hijyen kurallarına uygun davranmak sadece hijyen noktasında değil edep ve ahlak noktasında da bizlere çok şey katacaktır. Çocuklarımıza zararlı olan her şeyi güzel bir şekilde anlatmak için bir fırsat olan bu süreci çok iyi değerlendirebilmeliyiz.
Çocuklarımızın geleceğini düşünüp yeni bir anlayış inşa etmek istiyorsak çok ince düşünüp bazı alışkanlıklarımızı tekrardan gözden geçirmek zorundayız.
Selam ve dua ile…