12 Eylül 1980`de ‘ülkedeki siyasi istikrarsızlığı ve artan terör olaylarını` gerekçe gösteren TSK, yönetime el koydu.
Çok sonraları gazeteci M. Ali Birand, yazdığı kitapta darbenin Amerikan bağlantısını net olarak ortaya koydu. Birand`a göre darbe olduğunda dönemin Amerikan başkanı Carter`a “Darbeyi bizim çocuklar yaptı” mesajı verilmiş. Birand`ın kaynağı ise bizzat mesajı Carter`a götüren Paul Henze imiş.
O dönemlerde CIA Ankara şefliği yapan Paul Henze…
Bir de darbeye giden süreç var tabii.
Darbenin başındaki kişi olan Kenan Evren ve onun basındaki şakşakçıları artan terör olayları ve siyasetteki tıkanmayı darbenin sebebi olarak gösterseler de içerdeki olaylar darbe için sadece bahane olmuş.
Nitekim darbenin başındaki isim olan Kenan Evren sonraları basına yaptığı açıklamalarda yönetime el koymak için “şartların olgunlaşmasını” beklediklerini itiraf edecekti.
12 Eylül darbesi de diğer tüm darbeler gibi büyük mağduriyetlere ve travmalara yol açtı.
Gözaltında işkenceler, cezaevlerinde infazlar, mahkemelerde hukuk cinayetleri…
Aşağıya bilgilere, darbenin sonuçlarının kısmen de olsa rakamlarla ifadesine bakalım:
650.000 kişi gözaltına alındı
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
7 bin kişi için idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
Haklarında idam cezası verilenlerden 50`si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1`i Asala militanı).
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis`e gönderildi.
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
43 kişinin intihar ettiği bildirildi…
Ve daha bunun gibi rakamlara hapsedilen çok sayıda hayat…
28 Şubat darbesinde kimi rakamlar farklı da olsa aslında benzer mağduriyetler yaşandı.
Yine “birilerinin çocukları” vardı devrede, yine fişlemeler, yine işkenceler ve infazlar…
15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı “birilerinin çocukları” belki de zikrettiğimiz iki darbeden daha şiddetli bir tutum sergileyeceklerdi.
Allah`a şükür ki başarılı olamadılar.
Peki, bir daha teşebbüs ederler mi?
12 Eylül ve 28 Şubat ile ciddiyetle yüzleşilmediği için yeni darbe teşebbüsleri olabilir.
12 Eylül dosyası yaşayan kimse kalmadığı için kapatıldı.
28 Şubat`ın ceberut isimlerine cezalar verildi; ama tutuksuz yargılanıyorlar. Yaş, hastalık gibi sebepler gösterilerek cezalandırılmalarının önüne geçilecek gibi. 28 Şubat zihniyeti karşısında inanç ve değerlerini koruma mücadelesi verenler zindanlarda ve “devlet yıpranmasın” denerek dosyalarına bile bakılmıyor.
Ve zaman geçiyor.
12 Eylül darbesi mazlumların yüreğinde ve zihninde onulmaz yaralar açtı; ama dosyası kapandı.
28 Şubat zulmü, mağdurların bir kısmı için tüm canlılığıyla yaşanıyor; ama zulme zemin hazırlayanların, zulmün faillerinin dosyaları kapanma sürecine giriyor.
İşte bu yüzden darbe tehlikesi devam ediyor.