Hz. Musa aleyhisselam, Allah`ın yardımı ve yol göstermesiyle israiloğullarını esaret ve zilletten kurtardığında onlar, şükredeceklerine kısa bir süre içerisinde asi oldular.
Başlarına türlü musibetler geldi.
Samiri`nin peşinden giderek saptılar, cahilce taleplerde bulundular.
Musa aleyhisselam, Allah`tan aldığı emir doğrultusunda onları savaşa davet ettiğinde itiraz ettiler.
“Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız, dediler." (Maide/24)
İsyanları devam etti ve Peygamberlere karşı çıktılar. Hatta Peygamberleri öldürerek laneti hak ettiler.
“Onlar, Allah'tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir.” (Al-i İmran/112)
İhanetleri, hile ve desiseleri tarih boyunca ezilmelerine, sürünmelerine neden oldu.
İspanya ve Almanya`da katliamlara uğradılar.
Son yüz yıl içinde onlara destek olan batılı devletlerin yardımıyla toparlanıp Filistin`e geri döndüler.
Şeytani bir kibir ve doymak bilmeyen bir hırsla…
Oranın yerli halkını sürgün ediyor, evlerini yıkıyor, katlediyorlar.
İkiyüzlülük hiçbir yerde bu kadar belirgin bir hal almamıştır.
Bir taraftan Nazilerin zulmüne uğradığını söyleyeceksin, öte taraftan yaptığın her şey Nazileri çağrıştıracak.
Siyonist terörün muhaliflerinden Gilad Atzmon şöyle diyor:
“İsrailliler sömürmekten çok Filistinlilerin gitmelerini istiyor. İsrail, etnik temizleme sistemidir. Diğer bir deyişle İsrail, Nazi Almanyası'ndan hiç farklı değildir."
İşgal, Siyonist çetenin hamileri olan ABD ve Avrupa`nın gözetim ve denetiminde adım adım ilerledi.
Ürdün`ü, Mısır`ı, Suriye`yi dize getirip Körfez`in kuklalarının iplerini ele geçirince iyice şımardılar ve zulümde sınır tanımamaya başladılar.
Bölgeye hatta yer yer dünyaya meydan okudular; ama Filistin karşısında hep çaresiz kaldılar.
İntifadalar kabus oldu, taşlarla recmedildiler, her şehid ölesiye korkuttu yıllardır.
“Onlar tanklara güveniyor, biz Allah`a” diyen gencin haykırışı dalga dalga yükselmeye devam ediyor.
Bu ses ümmetin yüreğinde yankı bulduğu zaman daha yüksek bir sesle “Kudüs bizimdir” diyebileceğiz.
Ümmet olmanın ne anlama geldiğini bir daha anladığımız zaman,
Kudüs bizimdir, diyebileceğiz.
Bakmayın Calut`un askerlerinin güçlü görünme çabasına!
Hedefini bulan bir mübarek taş devirebilir kof cüsseyi.
Öfkemizin yönünü belirleyen şey inancımız ve zulme karşı duruşumuz olduğu anda,
“Kudüs bizimdir” diyebileceğiz.
Satılmış kralların ve onların petro dolarlarının canı cehenneme!
Samirilerin peşine takılmış köle ruhlu alçaklar!
Firavunlara geri dönmenin, onların saray ve debdebeleri için kendi çocuklarını kurban etmenin yollarını arasın Samiriler!
Biz oraya buraya bakmadan, “ama”sız bir şekilde “Kudüs bizimdir” dediğimiz anda,
İşte o anda devrilecek Calut ve askerleri.