Siyonistlerin, israili silah zoruyla zapt etmek suretiyle Yehova’nın emirlerine itaatsizlik ettiklerine inanan Ortodoks Yahudiler bulunmaktadır. Ortodoks Yahudilere göre Eski Ahit, izlenecek tek yoldur ve bu kutsal metinde Tanrı(!), Yahudilere israile giderken onlara birkaç ateistin kılavuzluk edeceğini söylememiştir. Antisiyonist, Ortodoks Yahudiler, bu görev olsa olsa, İsa Mesih’e verilmiştir. Kurtarıcı tezahür etmediği sürece, israil yurdunun esas sahiplerinin yerli halk, yani; Filistinliler olduğuna inanmaktadırlar.
Siyonist Yahudilerin safsata ve efsanelerine inanan Hristiyan yazarlar da yok değil. Bunlardan Grace Halsell; “Yahudilerin Allah’ın seçilmiş halkı olduğuna, mukaddes Filistin topraklarını sadece seçtiği Yahudi halkına verdiğine inanıyorlar. Yahudiler, Allah’ın seçtiği kulları olduğuna göre, onları kutlayanları Allah da kutlar, lanetleyenleri de lanetler. Allah,-haşa- israili ikâme etti, biz Allah’ı israil için inerken gördük. israili desteklediği sürece bizim de hükümetimizi desteklememiz için çok güzel bir fırsat… Allah’a İbrahim’in köklerine ne kadar sahip çıkıp takdir ettiğimizi hissettirmemiz lazım” der.
Dindar Yahudileri çatısı altında toplayan örgütlerden biri de hiç şüphesiz Neturei Karta Yahudileridir. Naturei Karta hahamlarına göre Tanrı, Yahudileri başka halklar üzerinde zulüm ve baskı uygulamak için seçmemiş, tam aksine onları yeryüzünde barış ve huzuru sağlamakla görevlendirmiştir. Günümüz dünyasında Yahudilik dini içerisinde böylesine radikal başka bir antisiyonist eğilime rastlanmamaktadır. Ortodoks Yahudiler, atalarının Filistin’de diğer halklarla uyum içinde yaşadıkları günlere dönmek için çaba harcamaktadırlar.
Ortodoks Yahudiler için, Siyonizm’e karşı sürdürülen direniş kadar, Müslüman halkların itimadını tekrar kazanmak da önemlidir: “Bugünkü Siyonizm’e körü körüne bağlılık gerçekçi midir? Anti-Siyonizm’i inanılmaz boyutlara taşımaktan ve sayısız insanın ölümüne neden olmaktan başka bir şeye hizmet etmiş midir? Kadir-i mutlak Allah insanı yönlendirir. Şayet bütün Yahudiler, sapkın siyonizm fikriyatının altında yatan şeytanlığı görüp, Filistinlilerle bir uzlaşı ortamı içerisinde, samimi duygularla kutsal topraklar üzerindeki haklarından feragat etse, sonuç fevkalade olurdu. Bu arada asıl işimiz, siyonizmin sapkınlığından ve sebep olduğu kötülüklerden kendimizi ayrı tutmaktır. Böyle yaparak, Yaradan’ın adını kutsayacak ve Tevrat’ın kutsiyetini Yahudi halkının kalbine tekrar işleyeceğiz.”
Müslümanlar, Yahudilerle girdiği bütün savaşlarda, Yahudilerin mescitlerine kılıç zoruyla girmediler. Ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etmediler. Müslümanlar, yürüttükleri savaş ve fetihlerin hiçbirinde onların şehirlerini yıkıp yağmalamadılar. Çocuk ve kadınları öldürmediler, beli bükülmüş ihtiyarları katletmediler. Savaşın dahi bir ahlakı olmalıdır. Geçmişte yaptıkları fesat ve bozgunculuklarına karşılık, Allah (c.c), İsrailoğullarına Babillileri ve Romalıları musallat etti: Babilliler ve Romalılar eliyle hezimete uğramaktan, esir alınmaktan, aşağılanmaktan, yağmalanıp talan edilmekten daha şiddetli ve alçaltıcı bir ceza olmadı. Babilliler, Yahudilerin tozlarını dumanlarına katıp devletlerini tarihten sildiler. Kendi elleriyle yazdıkları kitaplarını yakıp heykellerini yerle bir ettiler. Romalılar da onların üzerine indirdikleri öldürücü bir darbeyle Filistin’deki varlıklarına son vererek küçük topluluklar halinde onları dünyanın çeşitli yerlerine dağıttılar.
Araf suresi, 168. ayetinde: “Onları yeryüzünde ayrı ayrı topluluklar olarak paramparça dağıttık” buyrulmaktadır. “Eğer siz bozgunculuğa dönerseniz biz de sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya döneriz.”
Gazze şeridini havadan bombalayıp karadan tanklarla girerek yüz binleri yerinden, yurdundan eden, kadın ve çocukları katleden, okul, cami, hastane ve üniversiteleri bombalayarak yıkan; öğrenci, öğretmen, akademisyen, hemşire, doktor ve daha binlerce sağlık çalışanını şehid eden, şehirlerin altyapısını çökertip insanların suya ve gıdaya ulaşmasını engelleyen, uluslararası insan hakları kuruluşlarını hiçe sayan haydut çetenin, bozgunculuğu ve azgınlığının cezasını çekeceği günler yakındır bi iznillah!