Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, işgalci israil'in Gazze'deki soykırımını görmezden gelerek HAMAS'ı soykırım yapmakla suçladı. Kirby, "HAMAS, israil halkına soykırım yapmak istiyor" ifadeleriyle, uzun yıllardır devam eden israil katliamlarını görmezden geldi
ABD Dışişleri Bakanı ise Tel Aviv ziyaretinde, "Bunlar zor günler, her zaman olduğu gibi buradayız ve israille dayanışmamızı sürdüreceğiz." demişti.
İsrail 45 gündür aralıksız Gazze'yi bombalamaya devam ediyor. Kaç çocuk ve kadın katlettiği ortada. İslam dünyası, ABD, Avrupa ve Latin Amerika kıtasında milyonlar, Gazze'deki mazlumlar için ayağa kalktı. Gasıp ve işgalci çetenin sergilediği vahşeti gür seda ile lanetlediler. Vicdanı tefessüh etmemiş batılı halklar ve Latin Amerika'nın özgür düşünen devrimci halklarını selamlıyorum. Hakeza, Latin Amerika'nın antiemperyalist solcu liderleri ülkelerinden israil büyükelçilerini kovup geri gönderme onurunu gösterirken -birtakım cılız sesler dışında- Müslüman ülke liderlerinin gıkı bile çıkmadı.
İsrail'in başbakanı Katil Netanyahu, 13 Kasım tarihli basın toplantısında Arap ülke liderlerine parmak sallayıp tehdit ederek, "Çıkarlarınızı korumak istiyorsanız tek bir şey yapmalısınız; sessiz kalın" ifadesini kullandığı okuyucu kardeşlerimin malumudur. Anlaşılan o ki, Siyonist çetenin yıkılışından önce israil'i surlar misali koruyan Arap rejimlerinin yıkılması gerekiyor. ABD ve Siyonistlerle kucak kucağa yatan sözüm ona bu siyasi fahişe yöneticilerden bir an önce kurtulmak lazımdır. Hülasa, içimizdeki Siyonizm sevicilerini tanıyıp ayıklamadan Gazze'de asrın yüz Kerbela'sına bedel daha nice Kerbelalar yaşamaya devam ederiz.
Ümmet; kavmi, meşrebi ve mezhebi kaygılardan sıyrılıp tek ses ve tek yürek olmadan Siyonist rejim daha nice defa Gazzelerimizi yıkmak, çocuklarımızı ve kadınlarımızı katletmek için fırsat kollamaya devam edecektir. Ümmet ihtilaf ve gayrılıklarını bir tarafa bırakıp vahdet ruhuna erişmeli, dahası, Amerikan ve Siyonizmin insafına sığınmaktan vazgeçmelidir. Şehid Seyid Kutub; Müslüman dünyanın çarpık anlayışı ve şaşı bakışını eleştirerek "Amerika'dan nefret ediyorum ama daha çok Amerika'nın vicdanına sığınan Müslümanlardan nefret ediyorum" demişti. Hüseyin'in varisleri olarak başlarındaki Yezid zihniyetlilerin tasallutundan kurtulmadan Filistin ve diğer İslam beldelerinde mazlumların kanları akmaya devam edeceği gibi Gazzeli annelerin arş-ı alayı titreten feryat u figanları gök kubbemizin altında yankılanmaya devam edecektir.
Siyonist rejim dünyanın aklıyla alay etmeye devam edip hiçbir devleti, insan hakları kuruluşu ve Bir(leş)miş Milletler Teşkilatını dahi kaale almadan Gazze'de 45 gündür cinayet ve vahşetlerine devam etmektedir. Çünkü sırtını sıvazlayan, ona silah ve mermi temin eden ABD ve batılı ağababaları vardır. Batı(rejimleri) "Köpek Balığı" taktiği denilen, "Haklı olmak için güçlü olmak yeterlidir" felsefesi anlayışını benimsedikleri için işgalci israil'in Gazze'de işlediği cinayet ve cürümlerini meşru görmektedirler. Doğrusu batı medeniyeti yalakasından beslenen terör rejimi, ancak güçten anlar.
Malumunuzdur, İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Zirve Toplantısında Müslüman Ülke liderleri Gazze için Riyad'ta bir araya geldiler. Petrol kullanımı, israil uçaklarının Arap hava sahasına girmemesi, tüm ilişkilerin dondurulması gibi maddelerin yer aldığı öneriyi BAE, Suudi Arabistan, Fas ve Bahreyn reddetmedi mi? Etti. Niçin? Çünkü bunlar göbek bağıyla işgalci israil'e bağlılar da ondan.
Seyyid Kutup feraset ve öngörüsüyle ne demişti? "Şu gördüğünüz Arap ordularının varlığı, İslam'ı ve Müslümanları korumak ve onları savunmak için değildir. Tam aksine bu ordular sizi, çocuklarınızı ve kadınlarınızı öldürmek için desteklenen ordulardır. Yahudi ve kafirlere bir tek kurşun dahi asla sıkamazlar."
Rabbim el Kassam, İslami Cihad ve Hizbullah mücahitlerinin yardımcısı olsun inşallah!