Lokman(as.)'ın hikmetli sözlerle oğluna verdiği nasihatler meşhurdur. Kur’an-ı Kerim'de: "Muhakkak biz, Lokman'a hikmet verdik ve sana verilen hikmet nimetine şükret, dedik. Kim, (Allah'ın verdiği nimete) şükrederse, şükrünün faydası kendinedir. Kim ki küfran-ı nîmet (nankörlük) ederse, hiç şüphe yok ki Allah ganidir. O, her hamde lâyıktır." (Lokman: 12) buyrulmaktadır.

 Buradaki hikmetten muradın; akıl, anlayış, ilim, ilimle amel ve reyde isabet demek olduğu, tefsir kitaplarında bildirilmektedir. Lokman'ın oğlu üzerinden bütün insanlığa iki dünya saadetini kazandıracak nasihatleri şunlardır:

"Ey oğlum! Kuşkusuz dil hayrın da şerrin de anahtarıdır. O halde sen altın ve gümüşü mühürleyip sakladığın gibi hayır konuşmak dışında da ağzını mühürle! "

 "Ey oğlum! Takvayı kendin için ahiret sermayesi edin. Çünkü takva, mal ve mülk ile olmayan bir ticarettir!

 "Ey oğlum! Yalan söyleyen kimsenin nuru gider. Kötü huylu olan kimsenin gam ve kederi çoğalır.

 "Ey oğlum! Anlayışsız kimseye bir meseleyi anlatmak, ağır bir kayayı yerinden oynatmaktan daha zordur. "

 "Ey oğlum! Cahili bir yere elçi olarak gönderme! Eğer akıllı ve hikmet sahibi birini bulamazsan kendin git!"

 "Ey oğlum! Dünya derin bir deniz gibidir. Çoğu insan orada boğulmuştur. Takva, gemin; iman yükün; tevekkül, halin; Salih amel de azığın olsun! Kurtulursan Allah Teâlâ'nın rahmetiyle, boğulursan günahın sebebiyledir."

 "Ey oğlum! Öyle arkadaş seç ki, ayrıldığınız zaman ne sen onları ne de onlar seni dillerine dolasınlar."

 "Ey oğlum! Üç şey üç şeyle bilinir: Hilm (yumuşak huylu olmak), gazap (öfke)anında; şecaat (cesaret), harp meydanında; kardeşlik ise ihtiyaç anında."

 "Ey oğlum! Dünyadan sana yetecek kadar al, ancak ona kapılma, aksi halde bu, ahiretine zarar verir. Dünyadan tamamen de el etek çekme, yoksa insanlara yük olursun. Oruç tut, bu şehvetini kırar. Ancak seni namazdan alıkoyacak kadar da çok oruç tutma! Çünkü Allah katında namaz, oruçtan daha büyük bir ibadettir..."

 

"Ey oğlum! İyiliği, ondan anlayana yap. Nitekim koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi, iyi ile kötü arasında da dostluk olmaz. Çekişmeyi seven hakarete uğrar; kötülük olan yerlere giden töhmet altında kalır. Kötülüğe yaklaşan kendini kurtaramaz ve dilini tutmayan da pişman olur. "

"İyilerin hizmetinde bulun, fakat kötülerle dostluk kurma!"

Kalbin günah lekeleriyle dolu olduğu hâlde insanlara Allah'tan korkuyormuş gibi görünme."

"Kendini unutup da insanlara iyiliği emretme! Yoksa senin durumun, insanlara ışık verdiği hâlde kendisi yanarak tükenen muma benzer! "

"Ey oğlum! Küçükken edepli olursan, büyüdüğünde faydasını görürsün!

"Küçük işleri umursamazlık etme! Çünkü küçük yarın büyüğe dönüşür. "

"Ey oğlum! Dünya hayatı kısadır. Senin oradaki ömrün ise daha da kısadır. Bu kısa ömrün de az kısmı kalmıştır."

"Ey oğlum! Gönlünü kederlerle ve üzüntülerle meşgul etme. Açgözlülükten sakın. Takdire rıza göster. Allah tarafından sana verilene kanaat et ki hayatın güzelleşsin, gönlün sürurla dolsun ve hayattan zevk alsın."

 "Ey oğlum! Borçlu olmaktan sakın. Çünkü gündüz zillet, gece gam ve keder içinde olursun."

 "Ey oğlum! Allah günahımdan dolayı beni cezalandırmaz diye ümitli olmadığın gibi, rahmetinden de ümidini kesici olma."

 "Ey oğlum! Âlimlere karşı öğünmek, akılsızlarla inatlaşmak, meclislerde ve toplantılarda gösteriş yapmak için ilim öğrenme. İhtiyacım yok diyerek ilmi de terk etme."

 "Ey oğlum! Yalandan çok sakın. Çünkü dinini bozar ve insanlar yanında mürüvvetini azaltır. Bununla hayânı, değerini ve makamını kaybedersin."

 "Ey oğlum! Hep üzüntülü olma, kalbini dertli kılma. İnsanların elinde olana tamah etmekten sakın. Kazaya razı ol ve Allah'ın sana verdiği rızka kanaat et."

 "Ey oğlum! Helâl lokma ye ve işlerinde âlimlere danış, işlerini nasıl yapacağını onlara sor."

 "Ey oğlum! Bir hata işlediğinde hemen tevbe et ve sadaka ver."

  "Ey oğlum! Merhamet eden merhamet bulur. Sükût eden selâmete erer. Hayır söyleyen kâr eder. Kötü konuşan günahkâr olur. Diline hâkim olmayan pişman olur."

 "Ey oğlum! Kanaatkâr olursan, cihanda senden zengin kimse yoktur."

 "Ey oğlum! Başkasına hased eden ızdıraptan kurtulamaz."

 "Ey oğlum! Sözü tatlı söyle; katı, kaba, sert söyleme. Çok zaman sus. Tefekkür et. O zaman dilin belâsından emin olursun."

 Ey oğlum! Sende olmayan faziletler ile insanlar seni medh ederlerse, zinhar mağrur olma (gururlanıp kibirlenme). Kendinden aşağısını hor görme. Ahmaklara ve cahillere sükût eyle."