Müslüman! Hür iradeni ortaya koyup aklıselim ile davranmayı ve tercihini haktan ve fıtrattan yana kullanmayı ne zaman başaracaksın? İktidarları döneminde altı oku altı iman esası yerine ikame etmek isteyen CHP zihniyetinin senin dinini, bu cefakâr milletin müstakar tarihinin doğru bilinmemesi için hakikatleri nasıl da tersyüz ettiklerini, ahlakını yozlaştırıp şahsiyet ve medeniyet değerlerini imha maksadıyla işlemiş oldukları şenaat ve alçaklıkları ne tez unuttun?  

Sen ey celladına aşık olmuş basiretsiz kardeşim! Şöyle bir milli hafızanı tazelesen... Mesela, Ağrı Zilan Deresini, Dersim Katliamını yapan, Seyyid Rıza'yı, Şeyh Said ve yarenlerini darağaçlarına gönderen zalimlerin atalarıma reva gördükleri zulmü bir hatırlayıversen... Kendi iktidarları döneminde kurulup mazlumlara karşı birer giyotin gibi işlevi gören Şark İstiklal Mahkemelerinin marifetiyle ülkeyi bir Darağaçları Bulvarı haline dönüştürenlerin yanında durmak, kanına dokunmuyor mu, seni ırgalamıyor mu? Soruyorum, "Gençliğin kafasını Allah ve Peygamber gibi boş laflardan ve mefhumlardan kurtaracağız" diyebilecek kadar cüretkâr davranan Milli Şef'in CHP'si ve Sosyalist cenahına hangi insaf, vicdan ve akılla oy vereceksin?  

Müslüman halklara karşı laikliği Demokles'in kılıcı gibi  kullanan; hem laikliği, "dinin devlete, devletinse dine müdahale etmemesi şeklinde tarif eden, pratikte ise dinin devlete karıştırılmadığı fakat devletin dine fütursuzca müdahale ettiği," bakanlar kurulu kararıyla camilerinin yıkılmasına veya satılmasına  karar verildiği, Kur’an ve ezanın Türkçe okutulduğu, bırakın İslami neşriyatı, evinde Kur'an nüshalarını bulundurmanın dahi suç addedildiği, insanların tarassut/takip altına alınıp işkence gördüğü ve hapse atıldığı günleri unutma! 

28 Şubat sürecinde demokrasiye balans ayarı çekmek adına Ankara Sincan'da tankları yürüten, hakeza 1960,70 ve 80 darbelerine devrim diyen, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe kalkışması için kontrollü darbe diyebilecek kadar arsız ve yüzsüz olan bu zevat, gerçekten demokrat ve devrimci olabilirler mi? Asla!.. İnandıkları demokrasinin var olabilmesi için modernleşme projesi fikrini ortaya attılar. Bu projeyle hedefledikleri, halkın eline geçen 'rey silahı'nın etkili gücünü ortadan kaldırıp halkı yönetimde söz sahibi kılmamaktır. Halkları, siyasi tercihini bir parti ya da liderden yana kullanagörmesinler, batılı efendilerinin emri ile -halka rağmen- favori bir diktatörün eliyle seçimle işbaşına gelmiş hükümeti darbeyle düşürüp darbecileri meşrulaştırabilirler.   

CHP'nin şenaatlerini gönüllü olarak tasvip edenlere bir diyeceğimiz yoktur. Maksadımız bunları tanımadan destekleyen insanımıza ikazda bulunmaktır. Böylelerine şu İslami gerçeği hatırlatmakta fayda görmekteyiz: "İltizam-ı küfür küfürdür. Mâsiyete rıza da aynen mâsiyettir." İltizam yani, taraftarlık veya tasvip etmek! Bir partiyi veya siyasi oluşumu oyla desteklemek de elbet bundan farklı değildir. Gerçekten bunları oyla destekleme onların icraatını geçmiş ve geleceği ile tasvip ve tasdikten başka bir manaya gelmez.  

Hiçbir nasihat edeni dinlemeye hazır olmayan sıradan insanlar, peşinden körü körüne koşuşturdukları liderleri, başkanları, yöneticilerine tabi olanlar hesap günü gerçeği apaçık gördüklerinde liderlerinin nasıl her şeyi ters gösterdiklerini, liderlerine uydukları için nasıl bir akıbete sürüklendiklerini fark ettiklerinde önderlerine dönecek ve şöyle diyeceklerdir: "Ey zalimler, bizi siz saptırdınız. Bizim düştüğümüz bütün belaların sorumlusu sizsiniz. Eğer siz bizi saptırmasaydınız, biz Allah'ın elçilerini dinler ve onların söylediklerine inanırdık."   

"Tabi oldukları liderleri cevaben derler ki: Biz birkaç kişi sizin gibi yüzlerce, binlerce insanı bize tabi olmaya zorlayacak bir güce sahip değildik. Eğer siz inanmak isteseydiniz, bizi liderlik, güç, yetki ve yönetimden alıkoyardınız. Eğer sizin hediyeleriniz, vergileriniz ve hibe ettiğiniz şeyler olmasa biz fakir olurduk. Eğer siz bize bağlılık göstermeseydiniz, biz bir gün bile ulu ve aziz olarak kalmazdık. Siz bizi önder kabul edip yüceltmeseydiniz, bizi kimse tanımazdı bile. Siz bizim ordumuz olmasaydınız, biz bir tek ferdi bile yönetemezdik. Şimdi neden size peygamberin gösterdiği yola kendinizin tabi olmak istemediğinizi kabul etmiyorsunuz? Siz haram ve helalden gafildiniz ve hayatın sadece bizim sağlayabileceğimiz sükselerinin esiriydiniz. Size her tür suç ve günahı işleme ehliyeti verebilecek ve vereceğiniz hediyeler karşılığında sizi Allah'a bağışlatma sorumluluğunu üzerine alacak rehberler arıyordunuz.  

Her tür şirki icat ederek, dinde birçok yenilikler çıkararak ve sizin bütün arzularınızı gerçeğin kendisi diye sunarak sizi hoşnut eden dini liderleri dinlemek istiyordunuz. Allah'ın dinini sizin arzularınıza uydurmak için değiştirecek sahtekârlara ihtiyacınız vardı. Ahirette ne olursa olsun sizi bu dünyada zengin kılacak önderlere uymak istiyordunuz. Hâkimiyetleri altında her tür günah ve ahlaksızlığı işleme özgürlüğüne sahip olacağınız ahlaksız ve şerefsiz yöneticileri istiyordunuz. Bu nedenle bu alışverişte siz ve biz eşit ortaklarız. Şimdi tamamen masum olduğunuzu ve siz istemeden bizim sizi saptırdığımızı söyleyerek hiç kimseyi kandıramazsınız."