Ey dost! Sanma ki bu zemheri kışlar ilelebet sürecek, ne olur, sakın umutsuzluğa kapılıp bir çiçekle bahar gelmez deme... Hem hüznümüzü hazza inkılap eyleyen her baharın gelişi bir çiçekle olmuyor muydu? Kaldı ki her kışın bir baharı varsa elbette her gecenin de bir neharı vardır. Zemheri kışlarda cihadı kuşanan yiğitler, Allah(cc.) yolunda mustaz'af  ve mazlum halkların kurtuluşu için mücadele ederken ağır bedeller ödediler. İmtihan kapısından geçip bedel ödeyenlerden kiminin payına zindan, kiminin payına sürgün düştü, kimisi de şehid edildi. Rızayi ilahi için çıktıkları uzun soluklu seferde serde yardan ve serden geçen, zindanlarda yıllarını eskiten bu azizlerin abalarının derdiyle dertdaş olmak, halleriyle hemhal olmak ve bir selam göndermek vefa gereğidir. Çeyrek asrı aşkın bir zamandır zindanda olan bu yiğitlere binler selam olsun!

Dostum, bu ömür sermayemiz bir gün tükenecek. Hakeza, bize bahşedilen hayat, salt dünya hayatından ibaret olmadığı gibi, varlık âlemi de insanın duyular ve akıl yoluyla idrak edebildiği olgularla sınırlı değildir. Bu bağlamda, sebeplerin yol açtığı sonuçlar olan olgular ile algıları karıştırmamak gerekir. Lâkin hakikat olan esaretin insan fıtratına aykırı oluşudur. Ey dost! Umudunuzu muhafaza ediniz. Sizler ki, zulmün hükümran olduğu zor zamanda Müslümanların dalalet ve gaflet uykusundan uyanması için ipleri göğüslediniz. Hakkı yüceltip hiçbir hatıra feda etmemek için dağlarımızın, ovalarımızın bozkırlarında açan çiçekler, kardelenler ve laleler olup şehitlerin kabirlerine dizildiniz. Unutulmadınız, destansı mücadelenizle tarihe ve gönüllere yazıldınız. 

Madem hakikat budur, öyleyse sizler müsterih olun, mazlumların zalimlerden intikam alacağı o gün gelecek. Mizan kurulacak ve hesaplar seri görülecek. Fani ve fenalıklarla alil bu hayat nasıl olsa bir gün bitecek, hakkın üstüne örtülmüş siyah perdeler aralanıp nur üstüne nur gelecek. Mazlumlar sevinecek ve zalimler üzülecek. Kâinat ve dünya hayatının sonu olan 'el yevmü'l ahir' günü gelecek. İnsanlar yeniden dirilecek, bu hayatın ötesinde bir hayatla buluşacak. Memat bitecek, ölüm öldürülecek ve hüzünler bitecek. Sonra, insan hayatının sonu, son ikamet günü 'ed- darü'l ahire' menziline varacaksınız. Çokça önemseyip bağlandığımız üç beş günlük dünya hayatının da defteri dürülüp sonsuza dek kalınacak yer olan 'sürekli ikamet edilen yurt' anlamındaki 'darü'l karar' yurdunda buluşacağız. Dahası, her şeyin açığa çıktığı 'yevmül  feth' fetih günü gelecek ve o gün zalimlerin akıbetinden haber verecek. Defterler açılmış, deliller saçılmışken kim suçunu, cürümlerini nasıl gizleyecek?  

Müminler cennetlerle taltif edilirken, kâfirler cehenneme sürülecek. Kişi, işledikleri cürümlerden dolayı nedamet anlamına gelen 'yevmü'l hasret 'te hasret çekecek. Hak ve batılın ayrıldığı Furkan günü gelecek. Dünya hayatındaki iş ve eylemlerimizin karşılığı, kayıp ve kazançlarımızın ortaya çıktığı gün olan 'yevmü't  teğabun gelecek. Hiçbir şey gizli kalamayacak, hasaret ve kesretimizin tamamı ortaya serilecek.  

Kıyametin dehşetinden korku içerisinde çığlıklar atanlar 'feryat ve figan günü' olan 'yevmü't-tenat'ta nereye kaçacak ve kime sığınacak? O gün zalimler ölümü temenni edecek ancak ölüm ellerine düşmeyecek. Hiç kimseye haksızlık yapılmayacak, herkese dünyada yaptığı ve işlediğinin karşılığı vardır. Defterler kapanmış, vakit hasılat vakti gelmiştir. Zerre miskal iyilik ve kötülük yazılmıştır. Ödül ve ceza yurdu olan ''Yevmü'd-din', yani din gününde dünya hayatında Allah ve Resulü'yle savaşarak ömrünü tüketmiş kafirin, münafığın ve müşrikin ipliği haraç mezat pazara çıkarılmıştır. İnsanların bir araya toplanacağı gün olan ''Yevmü'l cem' den bu kaçış nereye? Beri tarafta mümin kulların rablerine kavuşacakları gün anlamına gelen, hem dünyaya aldanmayıp dünyayı üç talakla boşayanların buluşacağı 'yevmü'l telak' günü gelecek. 

Ey dost! Ümidini yitirme ve Adl-i İlahi'nin adaletinden şüphe etme. İyi ile kötünün, doğru ile yanlışın birbirinden ayrılacağı gün mutlaka gelecek. O gün herkes yaptığının hesabını verecek. Kimseye iltimas ve torpil geçilmeyecek, herkesin hakkına razı olduğu, adaletin tecelli ettiği yargı günü olan 'Yevmü'l –fasl' gelecek. Hesaba çekilme günü Yevmü'l hisab, ne bileyim, dağların yerinden oynadığı, göklerin parça parça düştüğü, kıyametin koptuğu ve insanların mezarlarından kalktığı dehşetli gün olan 'Yevmü'l kıyame ' gelecek!  

Rabbim o gün hesabımızı kolaylaştırsın inşallah!