İnsanın şahsiyeti doğuştan getirdiği genetik faktörler, yaşadığı çevre ve aile eğitimi ile şekillenir. Her insanın özellikleri, istekleri ve davranışları farklı olduğu kadar, karakter ve kişilikleri de farklıdır. İnsan temiz bir fıtrat üzere dünyaya gelir. Onun duygu, istek ve ihtiyaçları davranışlarını belirler. Kur'an, insanın davranışlarına etki eden faktörlerden bahsetmektedir. Başkasını taklit edip örnek almak, insanın doğuştan getirdiği yetenekler arasındadır. İslam, insanın önünü açmadan, onun tahkik ve keşfetme yeteneklerini devreye sokmadan, körü körüne meydana atılıp sırf bir şahsiyet veya gurupla bağlantılı büyümesi, dahası, kendisini ferdi olduğu bütünün parçası hissetmesiyle işin hallolamayacağını söylüyor. Dar bakış açısına sahip insanlar çoğu kez taassuptan, körü körüne inanmaktan veya sorgusuzca bağlılıktan kaybederler. Müslümanların cemaat, mezhep ve meşrebine intisabı noktasında taassuptan kurtulmalarının yolu, işlerinde Allah rızasına uygun hareket edip İslam'ın sağlam ve berrak kaynaklarından beslenmelerinden geçer.

Bir Müslüman, davasına şuur ve sağlam bir inançla bağlanmalı ki taklit ettiği şahsiyetin- Allah muhafaza- ayağı kayınca onun da ayağı kaymasın. Toplumda ilmi derinlikten yoksun, tahkiki imandan ziyade taklidi bir imana sahip olan, hem çarpık bir mantık ve mantalite üzerine inanç ve düşünce dünyasını bina etmiş bu zevat, ahlaki zaafları olan bir günahkârın ayağının kaydığına şahit olunca, fırsat bu fırsat deyip, vaveyla koparır. Bunun yanında kişilik ve davranış bozukluğu yaşayan sığ düşünceli bazı zevat da rahat durmayıp, dünyada ve İslam beldelerinde cereyan eden hadiselere kavmi, meşrebi ve mezhebi zaviyelerinden nazar ettikleri için İslam düşmanlarına bir nevi malzeme taşıyıp işlerini kolaylaştırmaktadır. Ümmetçi bakış açısından yoksun bu kesimi ikna edip onları makul bir çizgiye çekmek, inanın deveye hendek atlatmaktan daha zor bir iş gibime gelmektedir.

İslam eğitim felsefesi, insanların kişilik ve davranış bozukluğu yaşamaması için bireyin önüne konulan model şahsiyetlerin, düzgün ve mükemmel olmasını öngörmüştür. İslam, insanların içinden örnek seçilen model şahsiyetlerin, mümkün mertebe hatasız ve mükemmel olmasına dikkat etmiştir. İslam eğitim felsefesine göre; model kişi ideali olan kişidir. Model olan, kendisini taklit eden edenlere kötü örneklik teşkil etmemelidir. Kaldı ki topluma önderlik eden şahsiyetlerin söylem ve eylemlerinin İslam'a uygunluğuna, ayrıca Kur'an ve Sünnete mutabık düşüp düşmediklerine bakılmalıdır. Hz. Peygamber(s.a.v.)'in dışında hiç kimsenin mükemmel insan olmadığı konusunda hepimiz mutabıkız. Üstelik Kur'an, Hz. Peygamber'i insanlara kusursuz bir kişilik ve model bir şahsiyet olarak takdim ediyor. Hz. Peygamber (s.a.v.) mükemmel bir şahsiyet olup davası cihanşümuldür. O, alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Onu taklit etmek sünnettir, Peygamber ve dostlarına benzemeye çalışmak insanı her zaman motive eder.

İslam eğitiminde "Peygamber" daima merkezdedir. İslam eğitim sisteminin sahip olduğu en büyük avantaj, diğer sistemlerden ayrı olarak, rol modelin teorik olarak tasvir edilen değil, belli ve bilinen, yani Kur'anî bir şahsiyet olarak Hz. Peygamber'in ortada durmasıdır. Allah Resulü, şahsiyetini Kur'an'ın hakikatleriyle bezemiş olup insanlık için güzel kokulu bir meyve gibidir. Bütün şahsiyetler kendini onda bulmuşlardır. Öğretmenler, edipler ve şairler, Resulullah (s.a.v.)'ın öğretileri ve eylemlerini hem kendileri hem de yetiştirdikleri öğrencileri için birer örnek kabul ederler. Zira her öğrencinin, Peygamber'in sahip olduğu bütün meziyetleri şahsında yaşayan öğretmen ve hocalara benzemeye, onlarla özdeşleşmeye çalışacağı bir eğitim sisteminin varlığı, eğitim felsefesinin amaçları arasındadır.

Peygamber(s.a.v.) ideal ve mükemmel bir şahsiyet olarak ümmetin ve insanlığın aynasında durmakta. Yeter ki insanlık aynayı kirlerden temizleyip kendisini bulmasını bilsin. Evet, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için o parlak ve lekesiz aynada güzel bir örnek vardır. Öyleyse gelin hep birlikte bakışlarımızı düzeltelim, aynanın karşısında salavat çekelim, düz duralım ve hem eğri cetvel tahtası ile doğru çizgi çizemezsiniz dostlar... Hasılıkelâm, bu yolda mürşit, mürit, şeyh, derviş, ermiş, alim ve lider... Ne derseniz deyin... Topyekûn Resulullah(s. a. v.)'ı rol model alıp O'nun yüce şahsiyetini kendi üzerine aktarmalı ki istikamet üzere kalabilsin.