Bazı isimler sembolik önem taşır. Sembol insanlar etkileri ile de tanınırlar.
Askerin Bestler Dereler bölgesinde yürüttüğü operasyonda 7 PKK’li etkisiz hale getiriliyor. Sayısal olarak da azımsanmayacak bir rakam olmasına rağmen özellikle bu grupta bulunan bir isim dikkat çekiyor.
Öldürülenler arasında PKK/PJAK içinde sembol isimlerden olan Leyla Amed kod isimli Hamiyet Yalçınkaya da bulunuyor.
PKK’nin Merkez Yönetim Komitesi’nde bulunan 11 kişiden biri olan Hamiyet Yalçınkaya’nın vurulması ile Botan Saha Komutanlığı resmen boşalmış oldu.
Bir örgüt için boşalan yeri derhal doldurmak zor olmasa gerek ancak profesyonel ve yoğun geçmiş tecrübesi ile kendini kanıtlamış bir yönetici veya komutanın yerini doldurmak hiç de kolay bir şey değil.
Zaten PKK-PJAK da yaptığı açıklamada büyük bir kayıp yaşadıklarını itiraf ediyorlar.
Kırmızı kategorideki her ismin PKK için önemli bir yeri var elbette. Ancak Türkiye içinde bulunan kırmızı kategori sahibi olan neredeyse kimse kalmadı sayılır. Botan saha sorumlusunun etkisiz hale getirilmiş olması elbette 14 Mayıs’taki seçimlere de etki edecektir.
PKK’nin sahada aldığı darbelerin özellikte kırsal alanda sandıkta yansıması görülecektir.
MİLLEY’DEN SONRA CENTCOM DA KUZEY SURİYE’DE
Türkiye 37 gündür tüm imkânlarını 6 Şubat’ta yaşanan elim depremde zarar gören bölge için seferber etmişken sözde NATO müttefiki ve stratejik ortağı olan ABD’den birbirinden ilginç adımlar gelmeye başladı.
4 Mart’ta önce ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley ve 9 Mart’ta ise CENTCOM Komutanı Kurilla, nokta atışı yaparcasına Kuzey Suriye’yi art arda ziyaret ederek ilginç mesajlar verdiler.
PKK’nin ana omurgası hükmündeki Türkiye kısmında, ağır darbeler alarak ‘Eylem yapamaz hale’ gelmişken’ ABD’li bu iki önemli komutanın ziyareti PKK/PYD’ye büyük bir moral vermiş oldu.
Aslında bu ziyaretler ilk değil. Geçen yıl da ABD Özel Kuvvetler Komutanı Ceff Denis, PKK/YPG’nin özel eğitimden geçen birliklerinin mezuniyet törenine katılmış ve orada ‘Başarı’ dileklerini sunmuştu.
ABD’li iki komutanın ziyaretlerinde DAEŞ vurgusunu ön plana çıkarmaları da bir hayli ilginç. Çünkü eski ABD Başkanı Trump defaatle “DAEŞ’in hezimete uğratıldığını ve askeri mücadelenin sonuna gelindiğini, DAEŞ konusunda gerçek ile görünenin aslında birbirinden çok farklı” olduğunu belirtmişti.
Aynı şekilde CENTCOM, 2017 yılında yaptığı açıklamada DAEŞ’in yenilgiye uğratıldığını belirtmişti.
Oysa şimdi iki 4 yıldızlı komutan DAEŞ bahanesiyle Suriye’nin toprak bütünlüğünü de hiçe sayarak adeta birer ‘Sömürge valisi’ rahatlığıyla başka bir ülkede istedikleri gibi görüşmeler yapıyorlar.
Türkiye, tüm dünyaya 4. Seviye ‘Deprem yardım çağrısı’ yapmışken sözde stratejik ortağının (ABD’nin) iki önemli komutanının PKK/YPG kontrolündeki bölgeyi ziyaret etmeleri akıllara birçok soruyu getiriyor.
Acaba ABD, Kuzey Suriye konusunda daha önce planlamış olduğu PKK Koridoru konusunda yeniden devreye mi giriyor?
Çünkü PKK’ye yakın basın yayın araçlarına bakıldığında bu ziyaretleri kendileri için çok önemli gelişme olarak görüyorlar. Sosyal medya hesapları ve medya kuruluşları bu ziyaretleri PKK ve PYD için büyük kazanımlara yol açacağı konusunda reklam yapıp duruyorlar.
İlginçtir; PKK/PYD tüm geleceğini kendi ideolojik söylemleri açısından yine kendi deyimleriyle ‘Sihirli bir kelime’ olarak gördükleri ‘Emperyalist’ ABD’ye bağlamış durumdalar.
Yıllardır Kürd halkına ‘Emperyalizme karşı’ savaştıkları yalanını anlatan PKK/YPG, geldiği noktada şimdi tüm yumurtaları tek bir sepette toplayarak tüm umudunu ABD’ye bağlayıp tüm Kürdleri emperyalist ABD’nin Ortadoğu’daki kirli planlarına kurban edecek kadar gözünün dönmüş olduğunu göstermiş oldu.