Türkiye’nin iki gün önce başına 10 milyon lira ödül koyduğu Filistin, Karadağ ve Sırbistan vatandaşlığı bulunan M. Dahlan kimdir?
Şu anda Mısır’da bulunup, BAE veliaht prensinin Ortadoğu ile ilgili güvenlik danışmanlığını da yapan Dahlan, Sisi’nin samimi dostu olup, BAE, Mısır ve Ürdün’de TV kanalları, basın yayın organları ve haber sitelerine sahip milyarder bir işadamı olarak biliniyor.
İşgal Rejimi yetkilileriyle de oldukça yakın ilişkilere sahip olduğu bilinen Dahlan’ın; Ariel Şaron’un oğlu Umeri Şaron, Genel Kurmay Başkanı Şaul Mofaz, sağ kanat politikacılardan Savunma Bakanı Avigdor Lieberman gibi isimlerle arasında su sızmadığı biliniyor.
FKÖ içinde Ebu Fadi olarak bilinen Dahlan’ın geçmişi hem mücadele hem de ihanet dolu.
Dahlan 1961’de Gazze’nin Han Yunus kasabasında doğmuş küçüklüğünden itibaren Filistin Davasının içerisinde yer almış, gençliğinde El Fetih’e bağlı “Fetih Şahinleri” isimli bir gençlik örgütlenmesinin kurucu liderliğini yapmıştır. Erken yaşlarda mücadeleye atıldığı gibi erken bir zamanda da Siyonist işkenceciler ve cezaevleriyle tanışır.
Birinci İntifada’dan(1987) sonra sırayla Ürdün, Kahire, Bağdat ve en son 1992’ye kadar Tunus’ta sürgünde yaşar.
Dahlan’ın bu dinamik hayatı ona Ortadoğu’da birçok siyasi ve derin ilişkiler ağını tanımasında yardımcı olur.
Oslo Görüşmelerinden sonra Arafat’ın yakın ekibine girmiş ve Gazze Önleyici Kuvvetlerinin başına getirilir. 20 bin kişilik bu iyi tahkim edilmiş birim ile Gazze’de kontrolü her yönden ele geçirerek buraya ‘Dahlanistan’ denilmesine yol açar.
Dahlan, bu birimden güç alarak CIA, MOSSAD, Ürdün, Suudi ve Batı istihbarat birimleri ile ilişkiler kurmuş, Gazze’yi siyonist işgalci rejime ve Batı Şeria’ya bağlayan Karni Geçiş Kapısı vasıtası ile 1994-1997 yılları arasında büyük bir servet de elde eder.
Başta Gazze’de olmak üzere yükselen İslami hareketlere ve hususen HAMAS’a karşı ciddi önlemler alan El Fetih ve Gazze sorumlusu Dahlan sert yüzünü göstermekten çekinmez. Yüzlerce HAMAS yöneticisi ve üyesini işkencelerden geçirerek bunların bir kısmını siyonist işgalcilere teslim eder.
2004’te Abbas tarafından “siyonist işgalci rejim ile ilişkilerden sorumlu bakan” olarak atanmış, yani ciğer kediye emanet edilmiştir.
2007 yılında HAMAS’a kalıcı bir darbe hazırlığı yapan Dahlan ve askeri birimi, HAMAS’ın sürpriz saldırısına uğrayarak Gazze’yi terk etmesi sağlanır. Batı Şeria’da Mahmut Abbas’a sığınan Dahlan, bir süre sonra buradaki koltuk kavgasından dolayı Abbas tarafından ihanet ve yolsuzlukla suçlanarak BAE’ye sığınmaya mecbur edilir.
2011’de BAE’deki serüveni başlayan Dahlan, yıllardır geliştirdiği kirli küresel ilişkiler yardımıyla kısa sürede CIA, MOSSAD, Mısır, BAE ve Suudi istihbaratlarının aradığı kullanışlı maşaya (ya da Lenin’in deyimiyle ‘Useful İdiot- Kullanışlı Aptal’a) dönüştü.
ABD’li Tuğgeneral Keath Dayton tarafından yetiştirilip eğitilen Dahlan’ın özel birimi, Ortadoğu’da “Paralı bir istihbarat aparatı olarak” çalışmaya ve özellikle BAE adına iş koşturmaya başlar.
Türkiye ile ilgili özel hesapları olan BAE ve siyonist rejim adına 15 Temmuz darbe girişiminde 3 milyar $ gibi büyük bir meblağ harcayan Dahlan, Türkiye istihbaratının yakın markajına girdiği için baskılar sonucu BAE’yi terk edip Mısır’a taşınsa da BAE adına iş koşturmaya devam etmektedir. En son Suriye ile ilgili müzakerelerde BAE temsilcisi olarak yer almıştı.
Dahlan, (oldukça ilginçtir) başta siyonist rejim olmak üzere BAE’nin, Suudi’nin, Mısır’ın ve ABD’nin Filistin Yönetimi için uygun gördükleri adaydır.
Bu amaçla Gazze ve Batı Yaka’da onlarca vakıf ve dernek kurdurarak sözde yardım faaliyetleri adı altında Dahlan’ın liderliğine hazırlık yapmaktalar.
Ortadoğu’da bir ‘Kahraman’ gibi parlatılıp ön plana çıkarılan Dahlan, (şimdilik) milyarder bir işadamı olmaktan çok bir istihbarat aparatı olmaktan öteye gidemiyor.
Faydalanılan kaynak: Bilimevi Dış Politika Dergisi Sayı:6