Diktatör Franko’nun manidar bir sözü var: “Bana üç F’yi verin Dünya’yı yöneteyim. Yani Futbol, Festival, Femine(Kadın)”
Günümüzde meşhurdur “Futbol sadece futbol değildir!” diye. Gerçekten de kitleler üzerinde hakimiyet kurmak isteyen her yapının, o günün sosyolojisini de kontrol etmesi gerekir.
Pkk de bunu iyi anlamış olacak ki Güneydoğu’daki futbol takımlarını kullanmaya çalışıyor. Pkk, Güneydoğu’daki en belirgin futbol takımı olan Amed Sportifi(Amedspor), toplumsal hedefleri için biçilmiş kaftan gibi görüyor.
Burada Amedspor’un Pkk için çalıştığı anlamı çıkarılmamalıdır. Aksine Pkk’nin Amedspor’u kullanma gayretine bakılmalıdır.
Bir dönem Gaffar Okkan tarafından “Devlet tarafından daha rahat kullanılabilsin” diye birinci lige çıkartılan Diyarbakır Spor (Amedspor) milliyetçilik dalgasının etkisiyle önce ismini daha sonra bazı vurgularını değiştirdi. Elbette ki bunda yaşanılan coğrafyanın da etkisini göz ardı etmemek lazım. “Coğrafya kaderdir!” diye söylememiş miydi İbn Haldun?
Amedspor’un içerisine düşürüldüğü durum yani “Terör örgütünün takımı!” yaftasına ise ayrıca bakılmalıdır. Pkk’nin bu kulübü amaçlarına alet etmesi doğaldır. Ancak devletin/bazı devlet kurumlarının bu kulübü ve sporseverleri Pkk’ye doğru itecek hamleler yapmaları anlaşılır değil. Sonuçta spor takımları bir bölgeyi ve o bölgenin insanlarını temsil ederler.
Amedspor ile ilgili kısa bir geçmiş sunduğumuzda ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır:
- TFF 2. Lig'de oynanan Sakaryaspor-Amedspor maçında maç başlamadan önce stadyumda "Ölürüm Türkiyem" adlı şarkının çalındığı, stadyumdaki ekrandan askeri operasyon görüntüleri oynatıldığı... Sakaryaspor taraftarlarının Amedspor kulübesine ve soyunma odasına saldırdığı…
- Amed Sportif, Bayrampaşa'yı konuk ettiği maça 'İnsan Haklarıyla İnsandır' yazılı pankartla çıktı. TFF, Amedspor’a “İdelolojik Propaganda” suçlamasıyla ceza verdi.
- Sarıyer taraftarları maçın başından itibaren Amedspor aleyhine bayrak açıp bozkurt işareti yaparak Amedsporlu futbolculara hakaretlerde bulundu. Saha içinde ise Sarıyerli futbolcular konuk Amedsporlu futbolculara saldırdı…
-Amedspor’un çıktığı maçlarda yuhalanması, bazısında “Kahrolsun Pkk!” sloganıyla karşılanması…
Bu örnekler listesi oldukça uzun. Sanırım kışkırtmalardan kastın ne olduğu anlaşıldı.
Yaşananlarda Amedspor’un hiç mi suçu yok? “Elbette ki var!”
Devlet Amedspor’u Pkk’nin bir uzantısı gibi algılayıp ilerisi için tehdit görüyor, Pkk ise Amedspor üzerinden sporsever Kürdlere tesir etmeye çalışıyor. Sorun; devletin “Amedspor’u Barselona’lılaştırmama çabasının ters teptiğini görememesidir.”
Amedspor, geçen süre zarfında Pkk’nin ekmeğine yağ sürecek birçok hamleye imza atsa da bu onun Kandil’in emriyle hareket ettiğini göstermez.
Hatta Cemil Bayık’ın son günlerde sarf ettiği “Amedspor’a oradan buradan ayda 400-500 bin lira para bulun” sözüne İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevap vermesi Cemil Bayık’ı hedefine bir adım daha yaklaştırdı denilebilir.
Pkk’nin ısrarla Amedspor’u diline dolaması bile başlı başına ders alınması gereken bir hal değil mi? Pkk her taraftan ağır darbeler yediği bir zamanda neden çıkıp Amedspor’u finanse etmenin öneminden bahsediyor? Düşünen oldu mu? Devletin ve özellikle İçişleri Bakanı’nın bu konuda topa gireceğini iyi bildikleri için olmasın mı?
Devlet, Kürd Milliyetçileri ile Marksist- Leninist Pkk’yi birbirinden ayırt etme gayretine girmedi. Bu ayırımı yaptığı gün doğal olarak Kürd halkında da milliyetçi duygulari besleyen bir kesimin olduğunu bunların Pkk’den farklı düşündüklerini görecektir.
Süleyman Soylu “ Türkiye'de yalnızca 500 civarında Pkk teröristi kaldı. 2020'de bu 500 teröristi ortadan kaldırmak için tüm hazırlıkları yapacağız” diyor. Ülke bu 500 kişiden belki kurtulur ama sergilenen aşırı milliyetçiliğin, karşıt milliyetçiliği beslemesinden kurtulur mu? Emin değilim.