Malum bir süredir Türkiye’de Cumhurbaşkanı’nın bir CHP’li ile Beştepe’de görüştüğü iddiaları konuşuluyor.

Bu meselenin öncesini sonrasını duymayan kalmadı. Bu yüzden yok Rahmi Turan şu demeci vermiş, kaynağı Talat Atilla imiş, T. Atilla iddiaları yalanlamış ve asıl kaynağın CHP merkezli olduğunu söylemiş… Bu söylemleri herkes işitti.

Üzerinde durmak istediğim asıl nokta Muharrem İnce’nin yaptığı basın açıklamasında kullandığı bazı ifadeler ile verdiği aile pozudur.

İnce, basın toplantısında bir yandan CHP genel merkezini suçlarken bir yandan da geleceğe dönük mesajlar verdi. İnce’nin mesajlarından birkaç pasaj sunalım önce:

Ortada bir tezgâh var, bir komplo var. Bu dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi'nde üretilmiştir. Mutlaka hesaplaşacağız,

Bu ülkenin Atatürkçülerine, samimi Müslümanlarına, işsizlerine, geçinemeyen emeklilerine, sağcılarına, solcularına sesleniyorum. Ben aynı noktadayım, ben sizin bildiğiniz Muharrem İnce'yim. Öfkesini de sevgisini de önünüzde yaşayan Muharrem İnce'yim.”

İnce, "CHP'de devam edecek misiniz?" sorusuna da şöyle yanıt verdi:

"Ben mücadelemi CHP'de yapacağım. CHP benim için yaşam şeklidir.”

İnce bu ifadeleriyle bir kez daha genel başkanına meydan okuyor ve CHP’de bir kez daha kazan kaynıyor. Ancak bunlar alışageldiğimiz olaylardan.

Daha dikkat çekici ifadeler ise: “Hesaplaşacağız! Bu ülkenin samimi Müslümanlarına! Ve CHP benim için yaşam şeklidir!” vurgularıdır.

İnce, basına verdiği aile fotoğrafında da bir yanında başörtülü annesi diğer tarafında bir Cumhuriyet Kadını olan eşi ile poz veriyor.

Bu manzaradan ne anlaşıldığına bakalım:

-Sanırım bu ülkenin solcu- Kemalistleri de artık “Merkez/ Sağ” siyasete oynamadan iktidar olamayacaklarını düşünüyorlar, ona göre hareket ediyorlar.

- Hem Müslümanlara seslenmek hem de CHP’yi bir yaşam biçimi olarak göstermek ne demek? CHP çıkıp bu ülkenin Müslümanlarıyla yüzleşebildi mi? Bu zihniyet 90 yıldır Müslümanlara ve inançlarına karşı sergilediği hakaret -alay- tahribat ve şiddetten dolayı samimi itiraflarda bulunabildi mi?

-Bu zihniyet başörtüsüyle, çarşafla, cübbeyle alay etmekten, mücadele etmekten gerçekten vazgeçti mi? Daha birkaç gün önce yaşanan “Başörtülülere saldırı” görüntülerinin arkasında bu zihniyetin kodlarının bulunduğunu inkâr edebilirler mi?

-CHP bir yaşam şeklidir” cümlesi “Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir!” sözünü hatırlatıyor. Yani CHP geçmişte ne yaptıysa altına imza attığımız gibi aynısını yapacağız!” demektir. Yani camilerin ahıra çevrildiği, ezanın Türkçe okunduğu, başörtüsünün tamamıyla yasaklandığı, Kur’an eğitim- öğretiminin yasaklandığı… Yapılacaklar listesi!

-Eskilerin dilinde meşhur bir söz var “Dedem de hacı, annem de başörtülü…!” diye. İnsanlar kendilerini olduklarından farklı göstermek için çabalarken zihniyetlerine uzak ama kan bağı olarak yakın birilerini yardıma çağırırlar. İnce de yaşlı başörtülü annesini objektiflere aldırıyor. Galiba bu fotoğrafla “Ben hem laikliğin hem de dindarlığın temsilciliğini yapacağım!” demek istiyor. Tabi “CHP bir yaşam şeklidir!” demeseydi belki (çok az da olsa) inanan çıkardı.

İlanihaye bu kumpas ve atışmalardan hem Kılıçdaroğlu hem de M. İnce yıpranarak çıkacak. Görünen o ki bu işten tek karlı çıkacak kişi Ekrem İmamoğlu olacaktır.

Kimi bilir belki de bu oyunların tek sebebi İmamoğlunu CHP’de doğal lider kılma çalışmasıdır.