Bazı olaylar vardır ki; mahiyet olarak hayat serüveninde tekerrürü mümkün olabilen vakalardır. Bu yüzden onların bazı önemli kaynaklarda yer alışı tarihi bir kayıt ve nakil olmanın çok ötesinde ibret ve ders amacı taşır.

   Onlara ibret nazarı ile bakan zalim ıslah, ders nazarı ile bakan mazlum aziz olur. Hem de her açıdan.

   Kur’an'da mevzu bahis olan bir Hendek Sahipleri(Ashab-ı Uhdut) vardır ki; hendekler kazmış ve içlerinde yaktıkları ateşe mazlumları atarak Arş-ı Ala'yı titretmişlerdir. Yanlız günün sonunda ise ne bu aldatıcı dünya o zalimlere yar olmuş ne de yaptıkları yanlarına kâr kalmıştır.

   Bu kıssa ile bir taraftan zalimlere ibretlik mesajlar verilirken, diğer taraftan iman eden mazlumları motive ederek yüreklerine direniş tohumları ekmiştir.

 Öyle ki; Ashab-ı Uhdut( Hendek sahipleri) zalimlerinin varisleri, zulümlerini tekrarlamaya yeltenecekken, bu kıssalardan dersler çıkaran mazlumlar teslim olmak yerine, bambaşka bir Hendek Ashab-ı  olarak tarih sahnesine çıkıp siyer kaynaklarına isimlerini altın harflerle kaydettirmişlerdir.

   İşte mazlum Hendek Ashabı, Medine şehrinin etrafında km'lerce hendekler kazarak, zalimlere ilginç sürprizler(!) hazırlamışlardı. Öyle ki onlarca farklı millet ve kabileden oluşan zalimler(Ahzab Ordusu), bu hendeklerin uçlarında çakılıp kalmış ve zilleti tadıp darmadağın olmuşlardı.

   Yanlız mazlumların bu hendeklere sahip olmasının ciddi bir bedeli vardı. Dayanılmaz derecede açlık ve yokluk! Herkesin karnına bir taş, Başkomutanın(a.s.v) ise karnına iki taş bağladığı ve günlerce boğazlardan bir lokmanın inmediği açlık... İmkanlar o kadar yetersizdi ve şartlar o kadar zordu ki Efendimizin(a.s.v) verdiği müjdeler, münafıkların dilinde alay konusu olmuştu. Yalnız günün sonunda mazlumların yüzü güldü, umutlar yeşerdi ve hepsi bir bir gerçekleşti. Münafıkların ve zalimlerin payına düşen ise sadece kahreden acı bir zillet oldu.

   Evet! Dedim ya; bazı vakalar vardır sadece bir tarihi nakil oldukları için kitaplarda yer edinmez. İbret ve ders nazarı gerektirir. Tekerrürü mümkündür, çünkü...

   İşte 21. Asır! Ashab-ı Uhdut zalimlerinin varisleri olan Ahzab Ordusu( Batılı ülkeler...), tekrardan sahneye çıkmış ve bir avuç Filistinli Müslüman'ı yok etme peşinde. Onlarca atom bombası tesirindeki bombardımanları ile onları yakarak yok etmeye çalışmakta. Ama açlık iliklere işlese de, imkansızlıklar sabır çatlatsa da Resul-i Ekrem'in varisi olan Hendek sahipleri, yer altına öyle hendekler kazmış ki, imanı zayıflar ve zalimler alay etse de önceden olduğu gibi müjdeler vuku bulacak ve inşallah zafer Müttakilerin olacaktır.

  Ve inşallah o zaman, bir Yahya değil binler Yahya feda edilse yeğdir, denilecektir.

  Selam ve dua ile