Öncelikle yazmaktan ve konuşmaktan utanır hale geldiğimizi vurgulamak istiyorum. Çünkü herkes konuşuyor, herkes kınıyor, sonra daha şiddetle kınıyor ve sonra mükemmel bir Kudüs ve direniş edebiyatı yapıyor. Aynen bizim yaptığımız gibi. Biz acizlerin yaptığı işi icraat makamında olanların yapması ise artık konuşmaktan ve yazmaktan insanı mide bulandırır hale getiriyor.
Yalnız her şeye rağmen Filistin Direnişi’nin Dünya Müslümanlarına “Gündem oluşturun!” çağrıları bir nebze utancımızı yenmemize ve okçu tepesinde bize düşen görev buysa, bunu en iyi şekilde yapmamız lazım şiarıyla yazmaya devam, anlatmaya devam, konuşmaya devam diyoruz. Elbette Filistin Halkının haklı mücadelesini…
Filistin ve çevresini gönüllerimizin başköşesine yerleştiren olayların başında Efendimizin(a.s.v)’in Miraç Olayı ve ilk kıblenin orada olması gelmektedir. Miraç Olayı’nda Efendimiz(a.s.v), Mescid-i Aksa’ya Burak adlı vasıta ile götürülmüş ve orada tüm peygamberlere “imam” olmuştur.
Buradaki “İmam” kavramına dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bu kavramın İslam literatüründeki anlamı, bugün anlaşıldığı gibi sadece namaz kıldırma memurluğu görevi değildir. İmamlık; önderlik, liderlik, öncülük, emirlik ve öğretmenlik gibi işlerin en başında olan, yöneten, örneklik teşkil eden ve çığır açan kişidir.
Bu yüzden her şeyi yerli yerince yaratan ve yaptığı işlerin hiçbirinde abeslik bulunmayan Rabbimiz, miraç olayını sadece gönülleri yatıştıran ve bebelerin uyutulduğu bir menkıbeler topluluğu olarak yüce kitabında zikretmemiştir. Bu kıssa, örneklik teşkil eden ve dersler çıkarmamız gereken ciddi yönler barındırır. Necm Süresi’nde bu olayın bazı özel ayetler, deliller ve mesajlar taşıdığı ifade edilmiştir. Efendimize bakan özel yanları olduğu gibi ümmete bakan genel bazı yönleri de vardır.
Bundan dolayı buraya varmak, önceki yazımda ifade ettiğim gibi İsmaillerin kurban edilmesinden (https://dogruhaber.com.tr/yazar/faruk-kiliman/22410-mescid-i-aksa-ancak-ismaillerinden-vazgecene-asiktir/) ve Cemal Çınar Hocamızın yazdığı Kur’an’da Mescid-i Aksa’nın Kutsiyeti (https://dogruhaber.com.tr/yazar/cemal-cinar/16646-kuranda-mescid-i-aksanin-kudsiyeti/) adlı makalesinde ifade ettiği yollardan geçer.
Mescid-i Aksa’ya varan da şeref, izzet ve uruca erecektir. O uruçlardan biri de değil sadece İslam ümmetine, aksine tüm ümmetlere yani insanlığa önder, imam ve rehber olmaktır. (Belki bu açıdan baktığımızda Ben-i İsrail’in özellikle orası için çabalamasını daha iyi anlayabiliriz. Yani bizim kaçırdığımız noktayı onlar yakalamış olabilir.) Bu yönüyle Efendimiz(a.s.v) Beytul Makdis’te tüm ümmetlerin peygamberlerine lider ve önder olmuştur. Oraya ulaşmak ve oranın ferdi olmak bu şerefi beraberinde getirir.
Aynen şu kırk günden fazla zaman dilimi içerisinde insani, imani ve siyasi rüştünü dünya halklarına kanıtlayan Filistin halkı gibi. Onlar şu an insani olarak, iman öğretmenleri olarak, mücadele ve cihat öğretmenleri olarak yeryüzünün seçkin ve öncü kulları olmuş durumdadırlar.
Güllerin yerine üzerlerine güllelerin serpildiği, ölen anne babaları için küçük kardeşlerini teskin eden ve şehadet bilinci ile kuşanan 6-7 yaşındaki çocuklar ümmete iman, imanı ispat, adanmışlık, sabır ve bu uğurda mücadele öğretmeni olmuş durumdadır. Direnişçilerini ve elleri ile tanklara korkusuzca bomba yerleştiren yiğitlerini geçtim. Bebelerinin imanının zekatı ümmeti bu zelil tablo içerinden kurtarmaya yeter de artar bile. Onlar ashabın 21. Asırdaki versiyonudurlar. Siyeri ve ashabın direnişini anlamak isteyen Filistin’e baksın. Ne eksik ne fazla. Onlar analarının ak sütü gibi bu imani önderlik ve imamlık şerefine nail olmuşlardır.
Değil sadece iman ehline öğretmen olmaları, insanlığa bile öğretmen olmuş durumdadırlar. Şu an insani değere susamış Hıristiyan, Musevi, deist, ateist ve komünist her kim varsa oradaki halkın insani mücadelesine hayran olmuş bir şekilde İslam’ı araştırmaya koyulmuş bulunmaktadır. Yıllarca bu halkı göz ardı edip davet diye yırtınan ılımcıların kulakları çınlasın!
Elhasıl miraç olayında nazarlara verilen imamlık meselesinin yönleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Orası bir kalp gibidir. Dünyaya hükmeden güçlerin hepsinin orada anlamlı bir cüzü vardır. Bu yüzden oraya varanın siyaseten de Dünyaya önder olacağı kaçınılmazdır.
Bu yüzden ey Ümmet! Pardon… Ey Ümmetin liderleri, aklınızı başınıza alın! Bu şeref ve izzet aklı başında olanın terk edeceği bir makam değildir.
Yeryüzünün öğretmenleri ve imamları olan Filistin halkına ve direnişine selam olsun. Hem de en güzeliyle.