Ahlaksızlığın vardığı son nokta, cinsiyetsizlik fikriyle uğruna her türlü hayasızlığın lanse edildiği eşcinselliktir. Büyük çapta destekçileri olan ve dernekleşerek her türlü gayretle de hedeflerine adım adım ulaşıyorlar. Arkalarında çok güçlü devletlerin, lobilerin ve sanal medyanın desteğiyle de bunun hedefinin toplumu ahlaksızlığa yöneltmek olduğu da aşikar.

Ve bu hedeflerini çocuk ile gençler üzerinden gerçekleştiriyorlar. Büyük insanların böylesi bir düşünce ve sapkınlığı asla akıllarının almayacağı ve kabullenmeyecekleri bir gerçek. Ancak çocuklarımızın körpe zihinlerini görsellerle, çizgi film karakterleriyle, reklamlarla daha başka birtakım uğraşlarla bulandırdıklarını bilmemiz gerekiyor. Gençleri de sosyal odaklı bu ahlaksızlığa hizmet eden en küçük adım dahi etkiliyor ve Müslüman ailelerin çocukları sorgulamadan çok rahat böylesi bir furyaya kapılıyorlar...

Bu durum her insanın dert edinmesi, dile getirmesi ve çareler üretmesi gereken ciddi bir meseleye dönüşmüş durumda. En başta meseleyi ört pas edip kapatmak değil de kabullenip ve onların çalışmalarını yakından takip etmek gerekir.

Böyle bir ahlaksızlığa 'dur' diyecek insan az değil. Ve birkaç olayda yüksek bir sesin, bu yolda yapılan ahlaksızlığı bertaraf ettiğini de gördük. Öncelikle gücümüzün ve sözümüzün etkisini bilmemiz gerekir. Gücümüz ve etkimizin 'bir' olup çareler noktasında da birliğe doğru adımların olması icap eder.

Ve en başta böylesi bir ahlaksızlığa karşı ilk ayaklanma namazla olacaktır/olmalıdır. Günümüzde namazsızlığın normalleştiği ve artık hem ailevi olarak hem de toplumsal olarak bir kaygı oluşturmadığını müşahede etmişizdir.

Oysa çocuk kalbine hiçbir ibadet tavsiye edilmezken, namaz ibadetinin tavsiye ediliyor olması ne büyük hikmettir! Fakat çocukların büyümesini sabırla bekleyen ebeveyn, namaz ibadetinin de bir çocukta büyüyerek vücut bulmasına sabredemiyor. Bunu dert edinmeyen, sorun olarak görmeyen, için için dua etmeyen, 'o, bu şu da kılmıyor' diyerek 'normalleştiren' günümüz insanının geleceğinden ne bekleriz?

Ahlaksızlık oranıyla namazsızlık oranı karşı karşıya getirilse birbirini etkilediği görülecektir. Çünkü Rabbimiz namazın hikmetini tarif ederken; 'Şüphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar' buyurur. Bu ayet, toplumlar ve nesiller için ne güzel bir yoldur ...

Şu an ki ahlaksızlık ve hayasızlığa da dur demek namazla olacaktır. Onlar nasıl ki ideolojilerini ilkin çocuklar üzerinden işliyorlarsa, bizim de çocuklarımıza öğreteceğimiz ilk ibadet namaz olmalıdır.

İbadetlerin mevsimi olmaz ancak çocuklar için en ideal zaman yaz tatili günleridir. Hem Kur’an kurslarına gönderme yönünde hem de namaza alıştırma ve sabırla devam ettirme yönünde gayret, yeni nesli bu bataklıktan kurtarma yönünde en önemli adım olacaktır.

İnternet ve tabletlere mahkum edilen çocukların onların zihniyle büyümesi çok olağanken, ebeveynin güzel yaklaşım ve öğretimden de ziyade 'eğitimini' vererek çocuk kalbe namaz muhabbetini işlemesi ne büyük eylemdir.

Hakeza gençler için de çabanın bu minval üzere olması gerekir. Ama hak verirsiniz ki, çocukluğunda ebeveynden bu eğitimi alamayan gencin namazı 'ayıplanır' gibi görmesi ve hissetmesi olağan bir durumdur.

Diğer başka tüm çabalar bundan sonra yapılmalıdır. Ama evvela 'namazla' ihya olmak ve ihya etmek şiarımız olmalıdır!