İzmir’in Selçuk ilçesinde yüreklerimizi köz köz yakan elim bir vakıa yaşandı. 

Tam beş masum can diri diri yanarak can verdi. 

O küçücük tabutlar yüreklerimizi ve tüm vicdan ehli yürekleri yaktı kül etti adeta... 

Peki, bu dramatik olayda suç sadece anne ya da baba da mı? 

Anne-Baba’yı bu hale getiren sebebler nelerdi bunlar araştırılıp bakılmalı değil miydi? 

Aile Bakanlığı bu ve bu gibi ailelerin maddi ve manevi sorunlarını çözme noktasında gerekli ve yeterli adımları atabildi mi acaba? 

Eğer varsa en küçük bir ihmal, o küçücük masum yavruların böyle mazlumca ölümlerinden tüm yetkililer sorumludur. 

Henüz hayatın ne olduğunu anlamadan, hayata veda eden bu masum yavruların yan yana dizilen tabutları çok acı ve dramatik bir olay. 

İmam dönüp haklarınızı helal eder misiniz? Diyemedi... 

Çünkü bu soru mahşere kadar cevapsız kalacaktı... 

Zira o masum yavrular, haklarını israf ederek, toplumun ifsadı için kullananlara haklarını helal etmeyecekler. 

Evet, bir tarafta yoksulluktan, soğuktan, çaresizlikten fakirlikle mücadele eden çaresiz anneler, diğer tarafta milyonlarca paralar israf edip, halkın parasıyla halkı ifsada sürükleyen Belediyeler. 

Bu ne adalete ne insanlığa ne de vicdana sığmaz. 

Bu saatten sonra ne kadar konuşup edebiyat parçalasak da sayfa sayfa yazılar yazsak da o masum canları geri getiremez, anne ve babanın acısını hafifletemeyiz. 

Ancak başka, Fadime Nefes’lerin, nefessiz kalmaması için, Aile Bakanlığı bu anlamda maddi manevi destekler sunarak, yoksullukla mücadele, aile ve çocukları koruma adı altında anneleri çocuklarından ayırmadan yeni çözümler üretmeli, bu konuda elini taşın altına koyarak ciddi adımlar atmalıdır. 

Umarız yüreklerimizi yakan melek yavrularımızın, vesilesiyle Aile Bakanlığının harekete geçip, çaresizce yoksullukla  mücadele eden başka çocuklara umut olmalarını temenni ediyor ve bekliyoruz.