“Düşmanın bana verebileceği en güzel hediye beni öldürmektir. 59 yaşındayım kalp krizi, corona ve felç ile ölmektense, şehit olarak ölmeyi tercih ederim.” 

Bu kutlu sözlerin sahibi HAMAS’ın kahraman komutanı, siyonistlerin korkulu rüyası olan Yahya Sinvar o çok arzuladığı Şehadet mertebesine kavuştu. Rabbim Şehadetini mübarek, makamını âli eylesin inşallah! 

Onlar izzetle direndi, ümmet zilletle sadece izledi... 

Onlar şehadetle yeniden dirilirken, ümmet her gün biraz daha yaşarken ölmeye devam ediyor. 

Zira mücadele ve şehadetin olmadığı hayatlar hayat değil memattır. 

İşte Gazzeli kardeşlerimizi bu denli cesur, korkusuz, mücadeleci, diri ve iri kılan bu ruhtur. Onlar bu ruhla tüm dünyaya kan ve iman pompalayarak, nefes oldular. 

Ölü ruhlarımızın yeniden dirilişine vesile oldular. 

Bu nedenle Şehadet ölümü ölümsüzleştiren bir millet için, yok olmak değil, yeniden dirilmektir. 

Yani biz bir ölür, bin diriliriz. 

Yahya yaşayan, demektir.  

Onlar önce yürüyen şehitti, şimdi tüm dünya Müslümanlarının kalbinde yaşamaya devam edecek azizlerdir. Şehadet Yahya Ayyaşları, Yahya Sinvarları, Ahmet Yasin’leri, İsmail Heniyyeleri ölümsüzleştiren büyük bir makamdır. 

O nedenle Şehadet bizim için bir kayıp değil, bir  müjde, bizi Rabbe kavuşturan bir vuslattır.  

Ne mutlu Şehitler kervanına katılan azizlere! 

Ne mutlu izzet ve şerefle direnerek, en güzel bir hal üzre Rabbe kavuşan Şehitlere! 

Ne mutlu küfrün korkulu rüyası olabilen yiğit Yahyalara! 

Ne mutlu canıyla, malıyla, evlâd u iyaliyle mücadele verebilen adanmış yiğitlere! 

Yazıklar olsun mücadele ruhunu kaybetmiş, şu gafil Ümmet’e! 

Yazıklar olsun masum çocukların ve bebeklerin ölümüne seyirci kalan Arap liderlerine! 

Ve yazıklar olsun, mücadele ve Şehadet gibi büyük makamlardan mahrum kalan sözde Müslümanlara! 

Gazzeli kardeşlerimiz için, söz tükendi, kelimeler kifayetsiz, kırılan kalemler adaletsiz kaldı. 

Konuşan sadece sessiz ve çaresizce yürekten kopup gelen birkaç damla göz yaşı... 

Ağla ey gözlerim ağla yiğit Sinvarların ölümlerine sessiz kalan Ümmet’in haline ağla. 

Terk edilmiş çaresiz Gazze’nin yetim çocuklarına ağla. 

İşgalcilerin postalları altında ezilen esaret altında inleyen nazlı gelin Kudüs’ün garipliğine ağla. 

Dağılmış, pörsümüş, yara almış kardeşliğimize ağla. 

Gazze’nin kimsesizliğine, ölmüş insanlık vicdanına ağla. 

Mücadele mekanlarını, Şehadet makamlarıyla değiştiren Aziz Şehitlere ağla! 

Şimdi ağlama vakti!