Bir hazan vakti, nazenin bir beden daha döküldü dalından yaprak yaprak... 

Nasıl kıydılar o masum gülüşüne,  

Hayat dolu gözlerine, haya şahidin olan yeşil tülbentine, bağrına bastığın hayat kitabına nasıl kıydı zalimler! 

Seni acımadan soğuk taşların altına gömenler insanlığımızı, vicdanımızı gömmüştü o gün. Okul arifesinde yüreğimizi kor kor yaktın Narin! 

Hayallerini ve heyecanını soğuk toprağın bağrına gömen caniler, bu masum çocuk üzerinden rant devşirmek istediler. 

Öyle ki, masum bir çocuk üzerinden siyasi rant devşirmeye utanmayan çocuk ve kadın katili densizler, günlerdir olayla uzaktan yakından hiç bir ilgi ve alakası olmayan HÜDA PAR’ı hedef tahtasına oturtmuş vahşi sırtlanlar gibi saldırıyorlar. 

PKK uzantısı cehalet, küfür ve merhametsizlikle DEMlenen densizler, kendi kanlı arşivlerini bu millete unutturmak için Narin üzerinden HÜDA PAR’a saldırıyorlar. Fakat nafile boşuna uğraşıyorlar, küfür ve cehalet karanlığını aydınlığa gark eden HÜDA PAR’ın güneşi doğmuştur artık! 

Haaa,  siyaset mi yapmak istiyorsunuz? 

O zaman önce acımadan dalından koparıp, dağa kaçırdığınız o narin tazecik gonca güllerin hesabını verin! 

Daha dün gibi hafızamızda ve yüreğimizde acısı tazeliğini koruyan Yasin Börü’nün parçalayıp yaktığınız o gencecik beninden tanındığı bedeninin hesabını verin! 

Gazze’de Netanhayu, Türkiye’de PKK’den DEMlenen vahşiler acımadan çocukları süfli emelleri uğruna kurban ediyorlar. 

Yani siz bu Ülkenin insanlık ve çocuk düşmanı olan tasmalı Siyonistlerisiniz!  

Sizi  böyle hoplatıp, zıplatarak savunma mekanizmasına geçirenler de, çocuk katili Siyonistler değil mi? Fitne kazanını kurdular, sizin gibi satılık yerli Siyonistlere de bu kazanı kaynatarak ülkeyi karıştırmak düştü...  

Günlerdir Türkiye’nin gündemini algı ve manipülasyonlarla işgal ederek, halkı kaos ve kargaşaya sürüklemek istiyorsunuz. Yani sizin derdiniz Narin falan değil, bu masum yavru üzerinden kin ve nefretinizi kusmaktır. 

Bir tarafta Kur’an kurslarına, bir taraftan iktidara, bir taraftan da HÜDA PAR’a saldırarak iftira ve yalanlarınızla  ne kadar kirli bir yapı olduğunuzu kendi dilinizle ortaya koydunuz. 

Daha dün gibi yüreklerimizde ve hafızamızda acısı hala tazeliğini koruyan Yasin Börü’yü vahşice öldürenler siz değil miydiniz? 

Niçin Yasin, Hüseyin, Leyla, Eren için sokaklara dökülmediniz? 

Yıllardır evlat nöbeti tutan Diyarbakırlı anneler  için gıkınız dahi çıkmadı.  

Gazze’de her gün onlarca Narin parçalanarak vahşice katlediliyorken, niçin çıkıp bir defa dahi kınama zahmetinde bulunmadınız? 

Yaklaşık yarım asırdır bu milletin kanı, canı ve malı üzerinden siyaset yaptığınız yetmez mi? 

AHLAK! 

Herkes Narin kızımızın katilini merak ediyor. “Narin’i kim öldürdü diye?” 

Bir toplumda ahlak, adalet, merhamet kavramları değersizleşir ölürse, Narin’ler ölür. 

Yani Narin’in gerçek katilleri bu toplumda, ahlak, adalet ve merhamet kavramlarına savaş açan ahlak yoksunu olanlardır. 

Fuhuş, zina, içki ve LGBT iğrençliğini yaygınlaştırıp savunan ahlaksızlardır. 

Nihai olarak bir toplumda ahlak ölürse insanlık ölür. Bu toplumu yeniden diriltmek için Kur’an ahlakına sarılmaktan başka çaremiz yoktur. Çare iyiliği ve kölüğü bir birinden ayıran Furkan’a sarılmaktır. 

Çare Kur’an’ın ahlakı ile ahlaklanmaktır.