Bugün Gazze için yapılan basın açıklamasına katıldık. 

Ancak iki milyon nüfusa sahip bir şehirde sadece 100, 150 kişinin toplanması yüreğimizi bir kez daha yaktı. Müslümanların duyarsızlığı, zulme karşı sessizliği yüreğimizi parçaladı. 

Zaten zalimleri bu denli vahşi ve cesaretli kılan da Müslümanların bu sessizliği ve duyarsızlığı değil mi? 

11 aydır barbar Siyonistler, annelerin öpmeye kıyamadığı küçücük bebeklerin o nazenin bedenleri param parça olurken, İslam alemi sus pus olmuş sadece izliyor. 

Tabi bir de arada timsah gözyaşları dökerek elimizden duadan başka bir şey gelmiyor diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışılıyor. 

Hayır vallahi bu zulme sessiz kalanları çetin bir azap bekliyor! 

Gazze’nin her karışı şehit kanlarıyla sulanırken, sıcaktan yüreği yanan Müslüman, yüreğini Coca-Cola ile serinletiyorsa onu çetin bir azap bekliyor. 

Gazze’nin kaldırımlarında kanlı elbiseleriyle gömülmeyi bekleyen şehitler doluyken, kirli elbiselerini boykot ürünüyle temizleyen Müslümanı çetin bir azap bekliyor. 

Saatlerce bir tas çorba sırasını bekleyen o masum Gazze’li çocukların hesabını, israf ve lükste kendini kaybeden Müslümanlar verecektir. 

Evet ey Ümmet-i Muhammed! 

Ey Alem-i İslam! 

Ey israf ve lükste haddi aşan Arap liderleri! 

Ey insan hakları savunucuları! 

Ey kadın hakları savunucuları! 

Ey çocuk hakları savunucuları! 

Ey İslam İşbirliği Teşkilatı! 

Ey BM! 

Ey UNICEF! 

Ey hayvan hakları savunucuları  

Gazze’de aç ve perişan masum çocuklara ekmek ve un taşıyan bir at kadar şerefli olamadınız! 

Vallahi o at şerefli bir yolda hizmet edip, şerefle can verdi. 

Peki ya siz ey zulme karşı sessizliğini bozmayanlar, akıbetiniz için hiç endişe etmiyor musunuz? 

“Zira nasıl yaşarsanız öyle ölür, nasıl ölürseniz öyle haşr olunursunuz.” 

Diyor mazlumların hamisi güzel Peygamberim. 

Öyleyse Ümmetin imtihanı olan Gazze dersimize iyi çalışalım, aksi halde imtihanı kaybedersek, çetin bir intikam bizi bekliyor olacak, mahfizna! 

Elimizden bir şey gelmiyor demeyelim. 

Boykot zalimlerin can damarıdır. 

İşte o can damarını kesmeyi başarabilirsek, zalim zulmüne devam edemez. 

Barbar israil mallarını boykot edelim. 

Yürek ellerimizi açıp dua edelim. 

İnsanları, aile ve akrabalarımızı boykot konusunda bilinçlendirelim. 

Boykot ürünlerini gördüğümüz yerde gereken tepkimizi en sert bir şekilde ortaya koyalım. 

Yani çok şey yapabiliriz. 

Zira zulme sessiz kalmak zulümdür. 

Ve sessizlik manevi bir ölümdür. 

Her daim diri kalmak için, Gazze’li mazlumlara maddi manevi destek vermemiz gerekir. 

Gazze Müslümanların manevi şarjıdır. Bütün Müslümanların bu şarja ciddi anlamda ihtiyacı var. 

Öyleyse her daim manevi şarjımızın dolu olmasını istiyor isek, Gazze’ye iyi bakmamız lazım. 

Gazze’ye sadece baş gözlerimiz ile değil, gönül gözlerimiz ile iyi bakıp tahlil etmek gerekir. Zira orada bize hayat olacak çok muazzam güzellikler vardır. 

Evet Gazze bize ve tüm Ümmete hayat bahşedecek bir kalp hükmündedir.  

Gazze Ümmet’in kalbidir. 

Gazze’de Ümmet’in kalbi atıyor. 

Ancak maalesef ki, Ümmet bunun farkında değil. 

Farkında olsaydı eğer, bugün Gazze zalimlerin zulmü altında can çekişmezdi. 

Fakat can çekişen sadece Gazze değil, tüm İslam Alemidir. Zira Gazze düşerse,  

Ümmet düşer. 

Gazze biterse Ümmet biter. 

Öyleyse gelin Ümmet’in kalbi olan Gazze’ye sahip çıkalım ki, Ümmet’in kalbi durmasın,