“Evlerimiz Şehadet ve Şehadet tadından başka bir şey bilmez.” 

Buram buram Şehadet kokan evler. 

Buram buram iman kokan evler. 

Ne mutlu bu evin sakinleri ve şehitlerine... 

“Elhamdülillah Şehitler verdik. Bu uğurda uğradığımız musibetler HAMAS’a, Filistin’e, Kudüs’e feda olsun. Gazze’mizden daha kıymetli değil”. 

“Altı tane evladımı Şehit verdim, Elhamdülillah Aksa’ya feda olsun.” diyerek, şükür secdesine kapanan bir Baba...  

Bu imanı ne kalemler yazabilir, ne de sözler kifayet edebilir, Yorumsuz...  

İman ve teslimiyetin zirve hali...  

“Doktor Besan Helesa, 19 yaşında, Üçüncü sınıf tıp öğrencisiydi. Tüm alanlarda istisnai bir kızımız da iyi İngilizce biliyordu lise ortalaması 98,7 idi ve liseden sonra tıp fakültesini kazandı bir insani yardım derneğinde ihtiyaç sahipleri için mesai harcayarak ve yemek yaparak stresini atıyordu. Okuduğu kitaplardan alıntılarla konuşur, Kur’an-ı Kerim’i başucu kitabı yapardı. Besan yaşamına son veren ve hayallerini söndüren İsrail füzesiyle katledildi. Gazze’deki şehitlerimiz sadece rakamlardan ibaret değildir ve şehit olmadan önceki son mesajları...  

 “Ben Besan, 19 yaşındayım aşkım olan Gazze’de doğdum, aşkım olan Gazze’de yaşadım, aşkım olan Gazze’de öleceğim... Tıp fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiyim, henüz gerçekleştiremediğim hayallerim ve henüz yürümediğim uzun bir yol var. Sevdiğim ve beni seven, sevgi dolu ve sıcacık bir ailem var. Şimdilik yazabiliyorum, ama saniyeler/ dakikalar/ saatler sonra, artık yazamayacağım beni bağışlayın, ismimi ve tüm şehitlerin isimlerini anın isimlerimizi andığınız gibi fotoğraflarımızı da hafızanıza kazıyın ve unutmayın ki Gazze halkı Allah'ın yeryüzündeki en şerefli topluluğudur. Ve ailem ve şehrimin insanları şehit olanlarımız ve hala orada olanlar da şehit olacak ve kıyamet gününde hepimiz Allah katında sizden hesap soracağız!” 

“Evimi yıksalar da direneceğim  

Söyle bana nereye gideyim?  

Kaçacak yer var mı?  

O gün varıp, durulacak yer sadece Rabbin huzurudur.” 

“Köpekler hastane bahçesindeki şehitlerin bedenlerini yemeye başladı. Bombalar sebebiyle hiçbir şey yapamadık. Ey İslam alemi, bu yaşananları kabul ediyor musunuz? “ 

Anladım ki, artık bu zulmü yazmaya, kalemler yorulmuş, kalemler kan ağlıyordu...  

Dünyanın gözleri önünde vahşice katledilen bebekleri yazacak takati kalmamıştı artık! 

İşte bu nedenle, Şehadet ve İman pınarından bir yudum nasiplenelim dedik!  

Yüreklerimiz köz köz yansa da, çaresizce sadece izlemekle kalsak da, Şehadet ve İmanın manevi hazzını, iliklerimize kadar bize yaşatan Rabbimize sonsuz Hamd’u Senalar olsun. Zahirde Filistinli kardeşlerimiz çok büyük kayıplar vermiş olsalar da aslında onlar değil, kaybedenler biziz, kaybedenler bu zulme sessiz kalan dünya liderleridir.  

Yaklaşık bir asırdır, şeref ve izzetle direnen bu aziz millet kaybetmemiştir. Aksine onlar iman, teslimiyet ve Şehadetle kazanmıştır! 

Kaybedenler başını kuma gömen, zillet içerisinde, sadece izlemekle, kınamakla yetinen şu Alem-i İslam’dır.  

Arap liderleri ve Müslüman liderler kaybetmiştir! 

Sadece toplanıp dağılan, akan kanı durduracak bir adım atamayan, masum bebelerin ölümüne engel olamayan, İslam İşbirliği Teşkilatı Kaybetmiştir! 

Bu zulme sessiz kalan BM, UNICEF kaybetmiştir!  

Çocuk haklarından dem vuranlar kaybetmiştir!  

Başka zamanlarda, kadın hakları diye zırvalayan, avazları çıkana kadar böğüren fakat bugün sessiz kalan feministler kaybetmiştir! 

Günahsız bebeleri, beli bükülmüş nineleri, bağrı yanık anneleri öldüren, esir alan, savaş kurallarına uymayan, barbar vahşi, aşağılık siyonistler kaybetmiştir!  

Zalimler için yaşasın cehennem!