Yine Şubat, yine Şehadet ayı dedik ve toprağın hazin ve haşin bağrına tohumlar ektik. Bu kez ektiğimiz tohumlar, Allah’ın davasına yardım eden, hizmet eden güzel bir aileydi...

Ne desem bilmem ki, kelimeler kifayetsiz, acımız tarifsiz...

Acı dolu yüreğiyle tüm annelere örnek olan teyzemizin o güzel sözleri kulaklarımda çınlıyor. "Ben hergün Nusret'imin alnından öper, Rabbim seni Muhammed (as.) Musa (as.) İsa (as.) Hızır (as.) Yoldaş eylesin. Derdim." Sabret teyzem, vallahi biz onun hayatına şahidiz. Nusret abimiz, herdem Allah'ın davası uğruna koştu, koşturdu ve ağır bedeller ödedi O Şehittir. Deyince; "Evet kızım, oğlum yaşarken de şehitti, çünkü O şehitler gibi yaşadı..." dedi.

Bir taraftan ağır bir imtihan, diğer taraftan acı dolu bir annenin sabır ve teslimiyeti, bizi derinden hem müteessir etti hem bu güzel sabra ve teslimiyet'e gıpta eyledi...

İmtihanımız çok ağır üzerimize sabır yağdır Allah'ım!

"Keşke enkaz altında can verseydim de Müslüman kardeşlerimin acılarını görmeseydim."

Bir taraftan yüreğimiz acıyla inlerken, diğer taraftan Uhuvvet bilinciyle kuşanan kardeşlerimizin varlığı mahzun kalbimizi mesrur ediyor.

Hamd olsun Rabbimize ki, düştüğümüz yerden bizi kaldıracak kardeşler bahşeyledi.

Asrın felaketi olan dehşetli bir depremi bir kıyamet provasını yaşadık, sarsıldıkça sarsıldık. Rabbim bizleri öyle bir sarstı ki,

Bizlere bu depremle unuttuğumuz sözümüzü, acizliğimizi, fakirliğimizi, şükrü hatırlattı.

"Ey insan oğlu bak şu enkazdan ibaret olan fani dünyayı kendine fazla dert etme, dünya sarhoşluğunda kendini kaybetme, kaybolan özüne dön! Kal u belada verdiğin sözünü hatırla!" diyerek bizlere unutamayacağımız bir ders verdi.

Bu deprem vesilesi ile yeniden doğduk, ölmüş ruhlarımız yeniden dirildi bize acziyetimiz ile beraber kulluğumuzu hatırlattı. Daha çok çalışmamız, daha çok şükretmemiz, daha çok zikretmemiz gerek Rabbi Rahmanı...

Maraş’ta enkaz başında dolaşırken hayat emaresine dair çok az şeye rastladık, gayri ihtiyari şu sözler döküldü dilimden... "Dünya bir enkazmış meğer".

Evet kıymetli kardeşlerim depremin dehşetini bizzat yaşayan biri olarak, vallahi hayatımızı, zamanımızı hatta bir anlık nefesimizi dahi boş şeyler uğruna harcamayın derim. Yaşadığımız her anı, Rabbimizi razı ederek değerlendirelim. Nebi (as.)’ın bizlere bildirdiği şu hakikati her dem hafızalarımızda taze tulalım ki, ölüme en güzel bir şekilde hazır ve nazır olabilelim inşallah...

"Sizler nasıl yaşarsanız, öyle ölür, nasıl ölürseniz öyle  haşr olunursununuz".

Rabbim bizlere O'nu razı edebilecek bir yaşam tarzı ve yine bizden en çok razı olduğu bir hal üzere ruhumuzu kabz eylesin inşallah...

Bu vesile ile asrın felaketi olan bu depremde vefat eden tüm kardeşlerimize Allah'tan Rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Hasseten HÜDA PAR Kahramanmaraş İl Başkanımız, kıymetli Nusret Üdürgücü ve ailesine Rabbimden Rahmet, kederli ailesi ve HÜDA PAR Camiasına başsağlığı dilerim.

Rabbim bu örnek güzel aileyi Şehitler Zümresine ilhak eylesin inşallah...

Habibinin daralan yüreğini Miraç yolculuğu ile ferahlatan yüce Rabbim, bizlerede bu mana dolu gece ve günler hürmetine bir İnşirah ve Rahmet bahşeyle!!!

Selam ve Dua ile...