Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah'a, Selat'u Selam Aziz peygambere ve O’nun davasını omuzlayan Mü'minlerin üzerine olsun.
Evet kıymetli okurlar! 
Dünyadaki cennetimiz aileden bahsediyorduk, tabi konu aile olunca ne kelam biter ne de mürekkep...
Zira toplumu şekillendiren yön veren ailedir. Aile: Bağrında Cennetleri yetiştiren, bir gülistandır.
Bu nedenle ailede ahlaki değerleri korumak da çok önemlidir.
Ailede çocuklarımıza verilecek güzel ahlak eğitiminde, anne-babaya büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu anlamda ahlak öğretmenimiz şöyle buyuruyor: "Bir ebeveyn çocuklarına güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakmamıştır."
"İslam güzel ahlaktır.”
Diyerek güzel ahlakın ne denli önemli olduğuna işaret etmektedir. Zira ahlak toplumu yakından ilgilendiren önemli bir kavramdır. Toplumların ıslahı da ifsadı da ahlaki ilkelerden geçer. Bu ilkelerin tohumları ise aile bahçesinde ekilerek, olumlu ya da olumsuz anlamda, birçok kişi ve toplumları etki alanına çeker. Bu nedenle biz ebeveynler ektiğimiz tohumlara dikkat etmeli, onları suni değil de doğal aile ortamlarında yetiştirmeye gayret etmeliyiz. "Zira kıyamet günü, mizanda en ağır basacak amel, güzel ahlaktır." (Buhari)
Ailede, şefkat ve merhamet deryası olmak.
Aile içindeki dengeyi sağlamanın en önemli kavramlarından birisi de şefkat ummanı olabilmek. Aile içindeki tüm fertleri adeta şefkat deryasına gark etmeliyiz ki, Rabbim de bizleri şefkatine mazhar eylesin. Zira, öyle buyuruyor şefkat peygamberim! "Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir."
Bilahare, sevgi ve şefkat insanlar arasındaki sağlıklı iletişimi sağlayan önemli bir duygudur. Hakeza toplum ve ailede barış ve uzlaşmanın yolu sevgi ve şefkatten geçer. Sevgi ve şefkatin hakim olduğu yuvalarda yetişen çocuklar, kendisine ve çevresine güvenen, seven, sayan ve sayılan sevgi ve şefkatle dolu verimli birer birey olarak yetişirler. Ancak bu şefkatimizi yanlış yerde kullanmayıp, çocuklarımızı Rabbimize layık, salih kullar olarak yetiştirmeliyiz. 
Ailede, haya ve edebi korumak.
Evet kıymetli kardeşlerim, son ve en önemli kavram, haya kavramıdır. Zira, haya hayattır. Haya imandandır. Haya üç kısma ayrılır.
a-Allah'a karşı haya
b-İnsanlara karşı haya
c-Kişinin kendisine karşı hayası.
Allah’a karşı haya, bizleri her türlü günah ve hatalardan korur. Haya bizi günah ve nisyandan koruyan bir zırh, bir kalkandır. Öyleyse tüm aile fertlerine bu bilinci vermeli, onlara karşı canlı bir model olmalıyız. Haya ve edebi başkalarına öğretmeden önce kendi nefsimize öğretmeliyiz.
İnsanlara karşı haya ise hem Rabbimizin katındaki saygınlığımızı hem de insanlar nazarındaki saygınlığımızı arttırır. Hayalı olun ki, dostlarınız artsın. İnsanlara karşı haya, onların sahip olduğu değerlere saygı göstermek, bu anlamda edeb ve saygıda kusur etmemektir. Unutmayalım ki, nebevi metod bizlere bunu öğretti. "İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır."
Kişinin kendine karşı hayası ise edeb ve haya libasına bürünmektir. Hayat bulmak ve hayat olmak için, hayalı olmak lazım. Zira haya, ölü toplumlara ve ailelere kan pompalar. Haya hayattır. Hayasız hayatı idame ettirmek çok zordur. Bu anlamda aile ve çocuklarımıza haya, edeb ve iffet kavramlarını iyi belletmeliyiz ki, aile ortamında dengeyi sağlayabilelim. Yukarıda, zikrettiğimiz önemli kavramlar, aile kurumunu ayakta tutacak kolonlar mesabesindedirler. Öyleyse biliyorum diyerek, bu önemli kavramları göz ardı etmeden, tekrar tekrar okuyalım ve uygulayalım. Zira aile küçük bir devlettir. Bu devleti fethetmeden, başka toplumları ve fertleri fethetmemiz mümkün değildir. Önce kendi gönlümüzün fatihi olacağız ki, başka gönüllerin fatihi olabilelim. Dolayısıyla kendi nefsine ve ailesine söz geçiremeyen, başkalarına hiç dinletemez. Biz diyoruz ki, gelin ıslah etmek için, önce İslam olalım. Rabbim bizleri ıslah eylesin. Selam ve Dua ile...