Borcun erken verilmesi neticesinde, mal sahibinin parada indirim yapması bir diğer adıyla iskontoda bulunması kimi âlimler tarafından caiz görülürken kimileri tarafından da faizle eşdeğer tutulmuştur. Caiz olduğu görüşüne gidenler Peygamber (aleyhissalatu vesselamın)'ın İbnu Abbas tarafından rivayet edilen şu hadisini delil olarak getirirler:

Benî Nadîr yahudileri ile yapılan savaştan sonra onlara mallarını alarak Medine'deki yurtlarından çıkmalarına izin verilmişti. Yahudiler, Medînelilerde henüz vadesi gelmemiş alacakları olduğunu söyleyince Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "İndirim yapın peşin tahsil edin" diye buyurdu (Dârekutnî II, 642). Hasen derecesinde olan bu hadisin sıhhatiyle ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. (İbnu Kayyim, Zimmet Ehliyle İlgili Hükümler)

Borç erken verildiğinde, miktarın düşürülmesini caiz görenler arasında; Abdullah Bin Abbas, Zeyd Bin Sabit, İbnu Teymiyye ve talebesi İbnu Kayyim, Hanefi fuhasından İbnu Abidin asri âlimlerden Vehbe Zuhayli gibi âlimler bulunmaktadır. Aynı şekilde İmam Şafi ve Ahmet Bin Hanbel'in de bu görüşe gittiğine dair bir görüş vardır.  İbnu Abbas derki: 

Ribâ “borcumu ertele sana fazlalaştırayım" demektir. “Borcumu erken vereyim bana azalt" demek değildir. (İbnu Ebi Şeybe) 

Aralarında Hanefi fakihlerinden İmam Serahsi'nin de bulunduğu bazı âlimler bu durumu faize kıyas ederek, haram olduğu görüşüne gitmiştir. Serahsi derki:

Bir adamın bir başkasına borcu olur da bunu erken vermesi şartıyla azaltırsa böyle bir muamele de hayır yoktur. Geciktirmesi için fazla para vermek nasıl faizse bu da aynı şekilde faizdir.(İmam Serahsi, El-Mebsut) Ancak bazı alimler, İmam Serahsi'nin bu kıyasının geçersiz olduğu söylemektedir. 

Borç erken verildiğinde, miktarın düşürülmesini haram görenler, aynı şekilde sıhhatinde ihtilaf edilen şu hadisi delil olarak getirirler:

Miktat Bin Esvet derki: Bir adama yüz dinar borç para verdim. Kendisine “eğer paramı erken verirsen senden 10 dinar düşürürüm, bana 90 dinar verirsin." Dedim. Bu meseleyi Peygambere götürdüğümde o adama “sen Miktat'ın ribasını yedin." Dedi. (Beyhaki) Bu hadisin senedinde zayıflık vardır. Aynı şekilde bu muamelede bulunan birisi İbnu Ömer'e danışınca, bundan nehyedildi.  (İğasetül-lehfan – İbnu Kayyim El-Cevzî)

Sıhhat derecesi bakımından her iki hadis için de farklı rivayetler bulunmaktadır. Bu sebeple mevcut görüşler arasında bu muameleyi faiz olarak görmeyenlerin görüşü daha isabetli ve yaşadığımız asra daha uygundur.