Ebu Abdullah Muhammed bin İdris Eş-Şafii'nin, kendisinden sonraki imamlara kaynak olarak bıraktığı “el Ümm” adlı eseri mezhebin temel metnini oluşturur. Bundan sonra yazılan Şafi fıkıh kitaplarının tamamı bunun üzerine bina edilmiştir. El Ümm, İmam Şafii'nin Mısır'daki kavli cedidini esas alarak kaleme aldığı kitabıdır. İmamın istememesine rağmen talebeleri tarafından yazılan eski görüşleri ise El Hücce adlı kitapta toplanmıştır.

İmam Şafi'nin bu değerli eserine ilk başta belirli bir isim verilmiş değildi. Kitabın her bir bölümü dönemin âlimleri tarafından ayrı bir kitap olarak görüldüğü için “Kütübü`ş-Şafiî" olarak bilinirdi. Hatta İmam Şafii'nin vefatından sonra Mısır'a gelen âlimler, imamın talebelerinden el-Ümm'ü isterken “Kütübü`ş-Şafii" ismiyle isterlerdi. Kitabın ismi 10. Yüzyıldan itibaren El-Mebsût, sonrasında ise El-Ümm olarak kaldı. Bu ismi ilk defa Beyhakî'nin kullandığı rivayet edilmektedir.

İlim hayatıyla ilgili iki süreç yaşayan İmam Şafiî'nin 35 yaşına kadar Hicaz`da ehli hadis ekolü üzerine mezhebini bina etmesi, sonrasında ise Irak'a giderek yeni bir ilmi sürece girmesinin, kavli cedidini esas alan kitabı El Ümm üzerinde ciddi etkisi olmuştur. Zira şimdiye kadar Kûfe ekolü sayılan rey ehline mesafeli yaklaşan İmam Şafiî, görüşlerinin değişmesinde önemli ölçüde katkı sağlayan Ebu Hanife'nin talebesi Muhammed Bin Hasan eş-Şeybânî ile tanışıp ilmi münazaralarda bulunduktan sonra ömrünün son beş yılını geçirdiği Mısır'da el Ümm adlı muhteşem eseri daha önceki bazı görüşlerini de değiştirerek telif etti. Dolayısıyla Şafiî mezhebi, tamamıyla reyden mücerred hadislerle ya da hadislerden mücerred reyle değil de her ikisinin mezc edildiği bir ekol üzerine kurulmuş oldu. Rey birikimine karşı uzun süre eleştirel bir tavır sergileyen ve bu tavırla mezheb-i kadîmini oluşturan Şâfiî, rakip iki anlayışı zayıf ve güçlü yanlarıyla yeterince tanıdıktan sonra her iki ekolün güçlü yanlarını esas alan yeni bir yaklaşım ortaya koymuştur. Fakat İmam Şafiî'nin eski görüşlerinden tamamen uzaklaştığı da düşünülemez. Öyle bir durum söz konusu olsaydı kendisi de birbirlerine rakip iki ekolün bir tarafı olmuş olurdu. Şâfiî eski görüşlerinin alınmasına icâzet vermediği halde Müzenî'nin el-Muhtasar'ı, hatta Rebî‘in rivayet ettiği el-Ümm, mezheb-i kadîmden unsurlar içermektedir.

El Üm'ün Bazı Özellikleri;

1- El Üm'ün en önemli özelliklerinden biri, kitabın mukaddimesinin olmayışıdır. Taharet konusuyla girişi yapılan eser şu ayetle başlar “Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınızı mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın." (Maide 6) sonrasında ise İmam'ın bundan istinbat ettiği hükümle devam eder. El Ümm'ün İmam Şafi tarafından değil de ders halkalarından istifade eden talebeleri tarafından kaleme alındığını iddia edenlerin en büyük delillerinden biri de kitabın önsöz olmaksızın yazılmış olmasıdır. Bu kişilerin iddialarına göre eğer İmam Şafiî bu kitabı kendisi yazsaydı muhakkak ona bir mukaddime eklerdi. Fakat islam âlimleri bu kişilerin delillerinin geçersiz olduğunu, karşıt delillerle ispat etmiştir.

2- Genel itibariyle konuların başı ayet veya hadislerle başlayıp hükümler bunların üzerine bina edildiği için ayrıca bir Âyâtü`l Ahkâm ve Ahkâmü`l Ehâdis kitabı sayılan el Ümm'de İmam Malik'in ve Süfyan Bin Uyeyne'nin rivayet ettiği hadisler bulunmaktadır. Yani fıkıh babları önce ilgili âyet, hadis ve diğer rivayetler, ardından meseleler yer alacak şekilde tertip edilmiştir.

3- El-Ümm'de fıkhî meseleler deliller eşliğinde verilirken usul ile fürû organik bir bütünlük içinde ele alınmak suretiyle canlı bir ictihad etkinliği sergilenmiştir. Bu yönüyle eser tatbikî bir usûl-i fıkıh metni yapısına sahiptir.

4- İmam Şafiî, kitabında sadece kendi görüşlerini değil bunun yanında Ebu Hanife, İmam Malik, Evzâî gibi kendisinden önceki ve kendi çağındaki âlimlerin görüşlerini ve bunlara cevap niteliğinde olacak eleştirileri de eklemiştir. Bu da kitabın arıca bir “karşılaştırmalı fıkıh" olduğu mahiyetini gözler önüne seriyor.

5- İmam Şafiî'nin Müzeni ve Rebî Bin Süleyman gibi önemli öğrencilerinin kendilerine göre kitabın konularını ve fasılalarını tertip ettiği bilinse de günümüzdeki nüshasının son şeklini 1300'lü yıllarda yaşayan Mısırlı Şafiî alimi Ömer Bin Reslân el-Bulkınî'nin verdiği kitaplarda geçmektedir.

6- El Ümm, mezhebin esası sayıldığından dolayı sonraki Şafi âlimlerinin çoğu kitaplarını bu temel üzerine bina etmiştir. Bu bakımdan kitap üzerine yapılan şerhler yok denecek kadar azdır.

7- Kitapta geçen İmam Şafiî'nin görüşleriyle ilgili tek rivayet mevcutsa bu Şafiî fıkhında “nass" iki rivayet mevcutsa ve biri diğerinden daha sağlamsa “Ezhar" değilse “Meşhur" olarak geçer.