Müslüman kadınların tatil yerlerinde yüzmeleriyle ilgili bir bacımız, sorusunu şu şekilde bizlere yazdı;
Hocam Müslüman kadınların tatil yerlerinde sakınmaları gereken hususlara temas eder misiniz? Son dönemlerde özellikle muhafazakâr tatil yerleri ve oteller oldukça revaçta… Bu tür ortamlarda dindar kadınlar tam kapalı mayolarla yüzebiliyorlar. Bazen yüzdükleri sahillerde erkekler de bulunuyor. Bu konuyla ilgili bilgi verir misiniz? Kadınlar tesettürlerine dikkat ettikleri taktirde; denizlerde, sahillerde, göllerde ve büyük havuzlarda yüzebilirler mi?
Erkekler gibi kadınlar da deniz, göl, havuz gibi açık ve kapalı ortamlarda yüzme hakkına sahiptirler. Şer'i olarak bu hak sadece erkeklere tanınmamıştır. İster erkek olsun ister kadın, kişi İslam`ın çizdiği hudutlara dikkat ettiği sürece Allah'ın kendilerine verdiği bu eğlenceden istifade edebilirler. Ancak Allah'ın hududu yerine getirilmediği takdirde, aslen kendilerine helal olan bu tür davranışlar, haram olabilir. Allah'u Teâlâ Kur`an-ı Kerim'de erkek ve kadınlara hitaben şöyle buyurmaktadır:
Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar... Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar… (Nur 30,31)
Erkeğin erkeğe ve mahrem olan bayan akrabalarına karşı avret sınırı diz ile göbek arasıdır. Yabancı kadına karşı el ve yüzleri hariç bütün bedenidir. Ancak kadın erkeğin yüzüne baktığı takdirde fitne olacaksa, bazı durumlar hariç buraya bakması da haram olur. Aynı hüküm kadının yabancı erkeğe göre avret sınırı için de geçerlidir. Ancak her ne kadar yabancı erkeklerin yanında kadının yüzü avret olmasa da yine mümkün mertebe yüzlerini kapatmaları kendileri ve toplum için daha evladır.
Kadının, Müslüman kadınların yanındaki avret sınırı diz ile göbek arasıdır. Kendisine mahrem olan erkek akrabalarının yanında, fitneye sebebiyet vermediği sürece diz ile göbek arasında kendiliğinden görülen yerleridir. Kâfir kadınların yanındaki avret sınırı ise ev işlerini yaptığı sırada bedeninin görünen kısmıdır. Yani diz ile göbek arası sınırı, kâfir kadınların yanında geçerli değildir. Bu bakımdan Müslüman kadınlar, kâfir olan kadınların yanında yüz ve ellerinin dışındaki yerlerini kasıtlı olarak onlara göstermekten sakınmalıdırlar.
Erkek ve kadın her nerede olursa olsunlar, gözlerini haramlardan ve birbirlerinin avret yerlerine bakmaktan sakındırmalıdırlar. Bunun denizde veya bir başka yerde olması arasında bir fark yoktur.
Kadınların son dönemlerde meşhur olan “tam kapalı mayolarla” denize girmeleri, bu davranışın kendilerine meşru olması için yeterli değildir. Bilakis Allah'ın, kendilerine emrettiği “gözleri haramdan sakındırma” buyruğunun da yerine getirilmesi gerekir. Bu bakımdan kadınların bulunduğu yüzme yerlerinde ayrıca erkekler de varsa ve birbirlerinin avret yerlerini görebilecek yakınlıktalarsa, bu tür ortamlarda kadınların yüzmeleri, hatta bulunmaları dahi caiz değildir. Kendi tesettürlerine riayet ettikleri için belki karşı tarafın harama bulaşmasına vesile olmamış olabilirler. Ancak karşı cinsi, görmemesi gereken şekliyle müşahede ettiklerinden Allah'ın buyruğunu yerine getirmiş olmazlar.
İslami giysi, her nerede olursa olsun ten rengini ve vücut hatlarını göstermeyecek şekilde olmalıdır. Kadının sadece bedenini örtmesi yeterli değildir, bilakis karşı tarafı tahrik eden dar elbiselerden de sakınılmalıdır. Öyleyse kadına özel yüzme giysilerinin de bu özelliklerde olması gerekir.
Aynı şekilde kadınlar bu tür eğlence yerlerinde kendilerine yakışan davranışları sergilemelidirler. Konuşurken, yüzerken, eğlenirken başkalarını kötülüğe sevk edecek her türlü fiilden sakınmalı ve Allah'tan hakkıyla korkmalıdırlar.