Bugün Hicri takvime göre Peygamber Efendimizin Medine’ye hicret edişinin yıldönümü. Doğduğu topraklardan, vatanından, müşriklerin ve zorbaların zulmünden iltica edişin, kadim dost Hz. Ebubekir ile yollara düşüşünün başlangıç hikayesi…
Hiçbir insan doğup büyüdüğü, sevdiği topraklardan hiç bilmediği diyarlara gitmek için durduk yere yollara düşmez. Peygamber Efendimizi ve Müslümanları da bu yola zorlayan devrin müşrikleri oldu. İslam’ın ilk dönemlerinde kurulu düzenlerinin bozulmasından, putperest inanışlarının tepetaklak olmasından öfkelenen zorbalar, Müslümanlara türlü işkenceler ve zulümler uyguladı. Müslümanların İslam’ı yaşamalarına fırsat verilmemesi üzerine Allah tarafından kendilerine hicret etmeleri buyuruldu.
Müslümanların peyderpey hicret etmelerine, ellerinden kurtulmalarına öfkelenen Kureyş müşrikleri bu işi kökünden çözmek için Peygamber Efendimizi ortadan kaldırmayı planladılar. Müşrikler plan yapadursun plan yapanların en hayırlısı Cenâb-ı Hak, müşriklerin oyununu kendisine haber verdi ve sevgili Resûlüne hicret emrini verdi.
Birçok Peygamber İslam davası uğruna göç ettiği gibi peygamber Efendimiz de İslam davası uğruna, yurdundan Medine’ye hicret etmişti. Bu hicret sıradan bir göç değildi. Bu hicret, İslam tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. Müslümanların huzura kavuşmaları, devletleşmeleri, fetihten fetihe koşmalarının ilk adımıydı.
Yüce Allah, birçok ayeti kerimede kendisi için olan hicreti övmüş ve bunun çok büyük mükafatları olduğunu ifade etmiştir. Hac Suresi 58. Ayeti kerimede, “Allah yolunda hicret eden, sonra da bu uğurda öldürülen veya ölenleri Allah, çok güzel nimetlerle rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” buyuruyor Rabbimiz.
Peygamberlerin sünneti olan hicret, günümüzde de Müslümanların birçoğunun tercih ettiği yol olmuştur. Doğup büyüdükleri vatan topraklarında, ana yurtlarında, Allah yolunda mücadele veren nice Müslüman dönemin despotlarına boyun eğmeyerek Allah için hicrete çıkmıştır. Candan, canandan, evlattan, vatandan ayrılan nice muvahhit belki de hiç bilmedikleri topraklara sırf Allah için yola revan olmuşlardır. Bu uğurda çoğu zaman muhacirler, geride bıraktıklarının hasretiyle uzak diyarlarda ebedi hayata irhial etti. Birçok Müslüman da anne babasının vefatına uzaktan gözyaşları dökerek sabretti. Birçoğu evlatlarının evliliğine dahi şahitlik edemedi.
Selam olsun Allah için hicret edenlere…
Selam olsun Allah’ın dini hakim olsun diye mücadele edenlere, muhacir olanlara…
Selam olsun Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçan, onları terk eden kimselere…