Ümmetin yetimi Filistinliler bu ramazanda da mücadelesini ve sınavını vermeye devam ediyor. İmtihanları ağır, yolları zorlu, sayıları az… Ama tüm zorluklara rağmen şerefli bir direniş ve izzetli bir mücadeleyle karşı duruyorlar çağın en büyük katiline, en büyük zalimine…
Her yıl Ramazan ayında katliam ve saldırılarını geleneksel hale getiren işgalci Siyonist, zulmünü bu yıl da sürdürüyor. Yanı başımızda mazlum coğrafyamızda, ilk kıblemiz işgal altında, kardeşlerimiz katlediliyor. Önceki yıllarda uçaklarıyla her türlü katliam ve saldırılarını gerçekleştiren Siyonistler, bu yıl Filistinlileri tek tek katlediyorlar. Onları en savunmasız anlarında, en mazlum anlarında yakalıyorlar. Kadın, çocuk, yaşlı demeden acımadan kardeşlerimize kıyıyorlar.
İslam âleminin en kutsal ayında, en kutsal anlarında dahi bu kadar pervasızlaşan Siyonist, aslında en büyük gücünü yine Müslümanlardan alıyor. Müslümanların çaresizliğinden, suskunluğundan, vurdumduymazlığından… Müslüman ülkeler işgalciyle “normalleşme” adı altında anlaşmaya çalışırken, işgalciler tüm Müslümanların gözü önünde kardeşlerimizi kıyımdan geçiriyor.
Bu yıl diğer tüm yıllardan farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. İşgalci istediğini almış gibi görünüyor. Filistinlilerin belki de en büyük destekçisi Türkiye dahil bu “normalleşme” akımına ayak uydurdu ve işgalci yıllar sonra ülkemize ayak bastı. Perde arkasında neler konuşuldu bilinmez ancak Siyonistlerin günlerdir süren katliamlarına sessiz kalınmış olması bizlere az çok konuşulanlar hakkında, varılan ittifak hakkında ipuçları veriyor olsa gerek.
Filistinli mücahitlerin ülkelerini çağın en zalim ve en azgın işgalcilerine karşı korumak adına verdiği mücadeleye anında refleks gösterip kınama mesajı yayınlayanlar, günlerdir süren katliamlara suskunlar. Siyonist azgınların kadın, çocuk, genç dinlemeden giriştiği katliamlara Türkiye başta olmak üzere, hiçbir İslam ülkesi tepki göstermiyor, kınama mesajları yayınlamıyor. Daha önceki tepkilerin ve kınamaların bir etkisi mi oluyordu? diye sorabilirsiniz ancak en azından bir ses çıkıyordu. Ancak görünen o ki perde arkasında yaptıkları “normalleşme”nin bedelini ödüyorlar.
İslam ülkelerinin İşgalciyle normalleşmeden nasıl bir çıkar bekledikleri bilinmez ama Rabbimiz bizi bu konuda şöyle uyarıyor; “Onlar, Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost ve sırdaş ediniyorlar. Yoksa onlar kâfirlerin yanında izzet, şeref ve kuvvet mi arıyorlar? Boşuna aramasınlar. Çünkü izzet, şeref ve kuvvet tamamiyle Allah’a aittir.” (Nisa/139)
Müslüman ülkelerin bu tutumu bir yana bir de bu ülkelerde yaşayan biz Müslümanlara da birkaç söz söylemek gerek. Her yıl meydanlara dökülen, protesto gösterileri yapan, işgalciyi kınayan bizler neden suskun kaldık. Neden oturduğumuz köşemizden maç izler gibi seyrediyoruz her şeyi. Neden bu katliamlara karşı sesimizi yükseltmiyoruz?
Biz de mi normalleştik... Biz de mi yaşanan katliamları normal görmeye başladık… Biz de mi Filistinli kardeşlerimizi yalnız bıraktık…