Resulullah (s.a.v)`in can dostu Zeyd bin Harise(r.a)`nin oğlu olan Genç Üsame…
İslam Ordusuna komutan olarak atandığında daha 19-20 yaşlarında olan Genç Üsame…
Resulullah (s.a.v) ömrünün son günlerinde Rumlara karşı bir Ordu göndermişti ve bu Ordunun başına da genç bir komutan olarak Üsame bin Zeyd`i atamıştı. Bazı sahabeler bunu kabullenme konusunda biraz söylenseler de Resulullah (s.a.v) bu isabetli kararından vazgeçmiyor. Ve nitekim Resulullah (s.a.v) vefat edince, Hz. Ebu Bekir de bu isabetli kararı destekliyor ve Üsame bin Zeyd`i Rumlara karşı ordunun komutanı olarak gönderiyor. Ve genç Üsame zaferle dönüyor.
Resulullah (s.a.v)`in böyle bir kararı vermesinde elbette ki çok hikmetler var. Siyer kaynaklarında bu konu çokça da anlatılıyor. Fakat ben günümüz ile alakalı olarak bizlere verilen bir mesajı ve müjdeyi biraz irdelemek istiyorum.
Bana göre Resulullah (s.a.v)`in bu asırda bize olan mesajı şu idi;
“Siz de Batı`ya karşı mücadelede başarı istiyorsanız ‘Gençlerinizi Öncü` kılın ve onların öncülüğünde hareket edin. (Nitekim Rumlar o günün Batı Bloğu idi.) Çünkü Batı`nın hızına ancak gençler daha büyük bir hızla mukabele edebilirler. Ve gençlerinizin genlerinde bu potansiyel var” diyordu adeta.
Hakikaten de öyle değil mi?
Bugün Batı Bloğunun maddi gelişmişliği, teknolojisi, medyadaki gücü vs. konulardaki etkinliğine karşı, gençlerden başka kim mukabele edebilir.
Peki, o zaman ne yapmalıyız?
“Örnek Büyükler” olarak ilk önce Üsame bin Zeyd(ra) gibi donanımlı gençler yetiştirmeli, onlara güvenmeli ve zamanı geldiğinde onların liderliğinde yol almayı da unutmamalıyız.
“Örnek Lider Gençler” olarak da büyüklerimizin tecrübelerinden iyi faydalanmalı, çok okumalı, maddi ve manevi olarak her açıdan donanımlı hale gelmeliyiz. Fen ve teknolojide, yazılı ve görsel medyada ve her alanda İslam Ümmeti`nin yüz akı olmalıyız ki, Ümmeti bu kuşatılmışlıktan kurtarabilelim.
Unutmayalım ki, tarih bu tür başarılara şahittir. Ve ülkemizde de böyle donanımlı Lider Gençlerin başarılarına şahit olmuşuz.
Örneğin Üstad Bediüzzaman gibi bir yiğidin, gençliğinde başlatmış olduğu ihya hareketi ve başarısını herkes bilir.
Ve bir örnek daha var ki, o da bir tez konusu olacak kadar önemlidir. O da, daha üniversite yıllarında iken Hizbullah Cemaatinin temellerini atan Şehit Hüseyin Velioğlu`dur. Ve bu temelleri atarken yola çıktığı arkadaşlarının çoğunluğu gençlerden oluşuyordu ve O da gençlere çok güveniyordu. Adeta Resulullah (s.a.v)`in Üsame bin Zeyd, Musab bin Umeyr gibi “gençlere olan güven” stratejisini de düstur edinmişti.
Türkiye`de İslami tebliğ çalışmasının kilometre taşlarından ve öncülerinden olan Şehit Hüseyin Velioğlu`nun daha genç yaşta iken Hizbullah Cemaatini kurmasının ayrıca bir başarı olduğu gerçeği de unutulmamalıdır.
İşte gençliğin gücü doğru kullanılırsa Ümmet için atomdan daha büyük bir güç olur. Ümmet böyle bir gençlik yetiştirmeli ve korkmadan, tereddüt etmeden gençlere güvenmeli ve yeri geldiğinde onların liderliğinde de hareket edebilmelidir.
Tabi gençler de bu güveni elde edebilmeli…