Ne garip bir ülkede yaşıyoruz, Ya Rabbi, insanlar neden bu kadar birbirlerine yabancılaştılar. Kavramlar neden bu kadar allak bullak edildiler.
Şimdi birisi bana “Anadolu halkına en çok ihanet eden, düşmanlık eden, değerlerini ayaklar altına alan, inançlarıyla alay eden, giyim kuşamına müdahale edenler kimlerdir” diye sorsa neden ilk olarak aklıma içerisinde HALK kelimesi geçen bir parti gelir.
Karşı fikirlere en tahammülsüz, kendi düşüncelerinden başkasının ifade edilmesine saldırı ile sertlikle müdahale edenler kimlerdir? Denilince neden aklıma üniversitelerin özgürlükçü!/solcu gençleri gelir.
Rabbimizin “dinde zorlama yoktur” fermanı gereği İslâm`ın hâkim olduğu bütün coğrafyalarda azami derecede her türlü hürriyetten istifade ettikleri halde hakimiyet kendi ilahlarına geçince aniden hırçınlaşan ilahlarından izinsiz nefes bile alınmasına izin verilemeyeceğini söyleyenler kimler denilince neden aklıma Kürt ÖZGÜRLÜK(!) hareketi gelir.
Kadına şiddet denilince neden aklıma Özgecan`ın katilinden önce ADD, HDP ve Üniversite devrimci, solcu kadın hakları savunucusu örgütler gelir. Biri başörtülü üniversite öğrencilerine, diğeri Hüda Par mitinginden dönen kadınlara bir diğeri Eskişehir Üniversitesinde stand başındaki bayanlara saldırırken bunları erkek mi zannediyorlar?.
Memleketin fahişeleri, zinakârları, en ahlâksızları en dindar olarak bilinen Kürt halkının sırtında bu rezillikleri yaymaya çalışırlar. Fahişelik ONUR yürüyüşü ile kirletiliyor. Artık kimse ben Onurluyum diyemesin diye mi? bunlar yapılıyor. Yani bir Müslüman ben bu gün “Onur” yürüyüşüne katıldım diyebilir mi? (haşa)
Üniversiteyi münhasıran kız erkek karışık evlerde içki içip fuhuş yapmak sananlar yaptıkları şeyi de bilim(!) diye savunmazlar mı? Gel de kahrolma.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi`nde, İnsani Yardım Vakfı`nın (İHH) standına saldırı da sarf edilen sözlere bakıyorum Dicle Üniversitesinde Bilge Gençlik Kulübü etkinliğine karşı söylenenlerle aynı. “İzin vermeyeceğiz” “bizden izinsiz yapamazsınız” “biz izin vermezsek yapamazsınız” “İzni rektörlük değil biz veririz”. Bu de(i)nsizler kendini nasıl tanımlıyor biliyor musunuz? DEMOKRAT(!) gençlik. Bu zihinsel özürlülerin zihniyetine göre bana dünyanın en demokrat adamı kimdir diye sorulsa tereddüt etmeden derhal “HİTLER” derim. Farklı düşüncelere tahammülsüzlük demokratlığında(!) bunlar Hitler`in eline su dökemez. (Sanki karşıdan bir bana “yok yav hocam Hitler bunların eline su dökemez” diyor gibi)
Bu faşistler kendileri dışındakilerin hepsine ağa babaları kimi düşman görüyorsa o yaftayı vuruyorlar. Bu günlerde sahipleri, serokları OBAMA düşmana IŞİD dediği için kendilerinden olmayan herkes IŞİD. Bu Hitlerci zihniyete göre Sadece Diyarbakır`da 400 den fazla IŞİD`çi STK var. Türkiye nüfusunun minimum %49.5`i IŞİD`çi.
Peki, ne yapacağız bunları. Bunlara tahammül edelim dersek, gerçekten tahammül edilecek katlanılacak gibi değiller. Saldırıyorlar, ısırıyorlar. Özellikle Eskişehir`deki olayda gözlemlediğim kadarıyla “Kuduz” belirtileri var. Nerden mi anladım, şuradan hani kuduz hayvanlar su ve ışık görünce saldırganlaşırlar ya bunlar da “alınlarda secde izi” görünce hırçınlaşıp saldırganlaşıyorlar. Bunları tedavi etmeye kalksan o da zor. Zira tedavi merkezleri olan camileri ateşe veriyorlar. Geriye meşhur klasik kuduzla mücadele yöntemi kalıyor. Onu da siz tahmin edin….