Yasalaşma için meclise gelen iç güvenlik reform paketine karşı bu şiddetin, bu tam tamların sebebi nedir? Paket kimi niçin tedirgin ediyor? İçeriğine bakıldığında maske ve Molotof`un cezasını arttırılmasında ibaret değil mi? Yok valinin yetkisi arttırılıyormuş yok polisin yetkisi arttırılıyormuş. Bunlar işin hikâye kısmı. Biz özgürlükler için çıkartılan bir kısım güvencelerin paralel polis tarafından nasıl kuşa çevrildiğini çok iyi biliyoruz. Önceden imzalı arama kararları mı dersiniz icabında sonrada düzenlenen hâkim kararları mı dersiniz.

Hali hazır özgürlüklere bakalım ya da tehlikeye düşürülen özgürlüklere bakalım nelermiş? Yüzünü maskeyle kapatıp, yol kesme özgürlüğü! Vatandaşa kimlik sorma özgürlüğü! Muhalif dernek ve partilere taş ve Molotof`la saldırma özgürlüğü!

Bu yasanın çıkmasını istemeyenler açısından kısıtlanacak özgürlükler bunlar. Bunlar bu özgürlüklerini kullanırlarken birilerinin kısıtlanan dernek çalışmaları siyasi faaliyetleri seyahat özgürlükleri umurlarında değil. Yıllarca bu muhalefet sadece terör eylemlerinden, iç karışıklıktan, milletin güvenlik sıkıntılarından nemalandı. Milletin oyu ile iktidara gelemeyenler önce asayişi bozacaklar sonra zinde güçleri davet edip milletin egemenlik hakkını gasp edecekler. Şimdi muhalefetin bu kadar saldırganca terör faaliyetlerini sahiplenme nedeni biraz daha anlaşılmıyor mu?  Bundan böyle bu irade hırsızlarına artık geçit verilmemelidir.

Kısa bir süre sonra milletin önüne sandık gelecek ve millet seçimini yapacaktır. Kışkırtmakla yasa dışı faaliyetlerle değil usul ve adabına uygun millete her üç muhalefet partisi de hükümetin özgürlüklerini kısıtladıklarını söylesinler. Millet seçimini yapsın ve kararını versin. Bu hükümet 6/8 Ekim olaylarından sonra böyle bir düzenlemenin sözünü vermiştir. Verdiği sözü yerine getirmekte geç bile kalmıştır. Keşke bu paket Cizre olaylarından önce yasalaşmış olsaydı.

Muhalefeti, böyle vatandaşın gözlerinin içine baka baka anarşizmi kargaşayı terörü savunan bir hükümet düşer mi? Ben iktidar partisinden olsam her gün, “Ya Rabbi iktidarımızı koru diye dua edeceğime muhalefetimizi koru.” diye dua ederdim. Maske için getirilen yorum tam bir akıl tutulması. Neymiş maskeler gazdan korunmak içinmiş? Madem muhalefet bu kaygıyla maskeye karşı o zaman göstericilere bayrak ve flama dağıtır gibi “gaz maskesi” dağıtsın, neden sadece gözleri görünecek kadar ve tanınmayacak kadar yüzlerini kapatır bu yüzsüzler. Küçük muhalif de, “kaşkol maske muamelesi görecek” diyor. Kardeşim kaşkolla gösteri mi olur? Sen gösteri ve yürüyüş yapacak isen biraz üşümeye de katlan artık. Ben şimdiye kadar kaşkollu eylemci(!) görmedim. 

Ortalık harabeye çevrildiğinde, “bunun sorumluları provokatörlerdir, bizimle ilgisi yoktur” denilecek. Tıpkı provokatörlerin taziyelerine gidilmesi gibi. Şimdi de provokatörlere karşı yasal düzenleme yapılacağı zaman provokatörlere kalkan olunacak. Efendim tabancaya bir yıl Molotof`a dört yıl deniliyor. Çarpıtma ancak bu kadar olur. Yoldan giden bir adamın üzerinde bulunan ruhsatsız bir silah ile eylemcilerin kullandığı Molotof`un oluşturacağı tehlike aynı şey mi? Tabanca kullanıldığında icabında müebbet ceza verilmiyor mu? 

Türkiye`de binlerce STK var ve herkes de zaman zaman gösteri ve yürüyüş yapar. Gösteri ve yürüyüşlerin amacı yasalarda belirtilmiştir. İstenirse milyonların katılacağı dev gösterilerle sesinizi sadece Türkiye`ye değil bütün dünyaya da duyurabilirsiniz. Mesela Peygamber Sevdalıları dev mitingler tertip ederler, kimsenin burnu kanamaz, polisler piknik yapar gibi görev yaparlar. Ne kaçma, ne kovalama, ne gaz sıkma, ne de tazyikli su sıkma. Mesela böyle STK`lar için isterse Molotof`a ve maskeye idam cezası verilsin hiç önemli değil.

Halkın dikkatini çekecek kadar kitlesi olmayan marjinal terör gurupları ya da millete söyleyecek sözü olmayan partiler ancak ses bombaları ile yangınlarla kırıp dökmelerle seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Ayrıca gerçekten tabanı ve ya seçmen kitlesi hiçbir zaman onları iktidara getiremeyecek olanlar, iktidara gelmenin bir yöntemi olarak iç karışıklık çıkarmayı tercih ederler. İktidarın bu gürültü ve patırtılara pabuç bırakmayacağını umuyorum.