Bese Hozat “Yeni Özgür Politika”daki AKP`nin yeni tasfiye planı: HÜDA-PAR! Başlıklı yazısının doğru olan kısmı HÜDA PAR`ın Kürdistan`ın HAMAS`ı olduğuna ilişkin tespitidir. Ancak HÜDA PAR`ın mücadele ettiği kesim El Fetih değil işgalcilerin piyonu ve onlara vekâleten Kürdistan`ın işgalcisi PKK`dır.
Bu nedenle PKK fiziki olarak yerli olsa da inanç ve amaç yönlerinden Kürdistan`a yabancıdır. Zira PKK Marksist`tir ve Marksizm dini afyon olarak kabul eder ve ahireti inkâr ettiğinden küfürdür. Kürtler ise fizik ve ruh olarak Müslümandırlar. Marksizm, Kültürel İslam`a itiraz etmez. Hayata müdahil olmayan, Marksizm`e mani olmayan aksine hizmet eden İslam`ı hoş görür. Bu anlamda PKK kültürel İslam`a yani içkiye, kumara, faize, fuhşa müdahale etmeyen ancak İslam`ı namaz, oruç, hac ve zekâttan ibaret sayan Laisizmin de kabul ettiği inancı vicdana hapseden şekline asla itiraz etmez. Mesela İslam`ın yasama, yürütme ve yönetime hâkim olmasını asla kabul etmezler. İçkiyi yasaklayacağı için İslam devletini istemek onlara göre de suçtur. Nitekim Meclis`te içki ile ilgili düzenleme sırasında nasıl yırtındıklarını izlemiştik. Kanaatimce PKK Kürtlerin İslam`a karşı lakayt kalışları karşılığında Rabbimizin bize verdiği cezadır. Umarım eziyetleri günahlarımıza kefaret olur. Tövbe edersek bu ceza da bir gün bitecektir.
Kürtleri Dersim`de, Zilan`da, Roboski`de bombalayanlar, âlimlerini darağaçlarına çekenlerin patronu ile PKK`nin patronu aynıdır. T.C. ve PKK mütegallibe ve müstekbir küresel emperyalizmin “ana ayrı, baba bir” çocuklarıdırlar. Aralarındaki mücadele, abi-kardeş mücadelesidir. Kavgayı çıkartan da barışlarını sağlamaya çalışan da babalarıdır. Şimdi barış görüşmelerinde küçük kardeş büyük kardeşe barışın mutlaka babalarının hakemliğinde olmasını dayatıyor. Baba bu mücadelenin sürmesi için bazen büyük oğlunu bazen küçüğünü desteklemiştir. HÜDA PAR, bunların babalarına düşmanlığı, atalarından dedelerinden miras almıştır. Bunların babaları öldürülmedikçe HÜDA PAR`la barışamazlar. Mesela komşu Irak`ta İran`a, Halepçe`ye saldırtılan Saddam`la Sünnilere saldırtılan Maliki`nin patronunun aynı olması gibi.
En büyük Kürt mezalimini yapan 12 Eylül darbecilerine ABD, “çocuklarımız” demişti. O darbeci ABD çocukları bu sözde “devrimci” çocuklarını doğurdular. Kürtlere bomba yağdıran uçaklar Heronlar, yağdırılan bombalar ABD imalatı değil mi? Şimdi aynı ABD Kürtlerin kurtarıcısı rolündedir. Biji Obama tam anlamıyla bir Stockholm sendromu değil midir? HÜDA PAR küresel emperyalizmin bu oyunlarının farkında olup buna göre tavır geliştirdiği için PKK ve müttefiklerinin hedefidir.
Bese Hozat, HÜDA PAR`ı AK Parti`nin kurduğunu iddia ediyor. israilin kurduğunu iddia etmediği için ona teşekkür ediyorum. Çünkü okuyucu kitleleri önderlik kadrosunun bu nevi iddialarını delilsiz, mesnetsiz ve tartışmasız kabul ederler. Nasıl ki bir Müslüman bir ayeti kerimenin doğruluğunu tartışmayı “dinden çıkma” sebebi sayıyorsa PKK`lılarda önderliğin iddialarını aynı mertebede görürler. Yarı tanrı olduğunu söyleyen “eş tanrı” konumundaki APO`nun söylediklerinden sonra bu dinin “eş peygamberi” hükmündeki önderlik kadrosundakilerin iddialarının da doğruluğu asla tartışılamaz.
Kendisi bir kurgu olan PKK herkesi kendisi gibi görüyor. “Çi be etter ra be ettar vi dıfroşe” (çerçide ne varsa onu satar) Israrla
Hizbullah`ın devlet tarafından kurulduğu ileri sürüldü. Bir paylaşımda ifade etmiştim. Hizbullah`ı kuracak devlet daha anasından doğmamıştır. Bu devlet; faizci, sarhoş, kumarbaz (…) değil mi? Bu devlet nasıl muvahhit, muttaki, mücahit ve şehitler doğurur ey insafsızlar. Bu devletten olsa olsa PKK ve türevi çocuklar doğar.
Merak eden HÜDA PAR`ın genlerini incelesinler, Selahaddin`i Kürdi ve Şeyh Said`le olan gen uyumunu ahlak ve huy benzediğini görürler. Cesaretleri, vakarları, duruşları, dirençleri, sabırları, metanetleri, şehadete sevdaları ile adeta “hık demiş burnundan düşmüş” derler ya işte öyle.
Defalarca ifade ettim yine söyleyeyim: PKK`nın Hizbullah`a saldırıları “bırakuji” değildir. Biz kime kardeş olacağımızı Rabbimizden öğrendik. O bize ancak müminlerle kardeş olabileceğimizi emretmiştir. Biz bu emre muhalefetten Allah`a sığınırız. Aslında onların inançları da benzer şeyler emrediyor. Mesela Biz Lut`u(as) kardeş kabul ederken onlar da LGBT`nin kurucularından olan eşini kardeş kabul ediyorlar.
Bir kavgayı bitirmek, taraflardan hangisinin haklı hangisinin haksız olduğunu tespit için muhakemeye ihtiyaç vardır. Muhakeme için de tarafların üzerinde anlaştıkları bir mutabakat metnine ihtiyaç vardır. Aramızda böyle bir metnin olmadığı çok açıktır. Biz Allah ve Resulünden başka hakem, Kur`an`dan başka metin kabul etmiyoruz. Onlar neyi kabul ediyor. Bilmiyorum.