Başını ABD`nin çekeceği bir ittifakın haçlı ittifakı olacağından şüphesi olan var mıdır? Tarihte Müslümanların başına hiç mi diktatörler, zorbalar gelmemiştir. On beş asırlık İslam tarihinde bu zorbalara karşı haçlı ittifakına müracaat edildiği vaki midir? Bu konuda mutlaka fetva alma ihtiyacı duyulmuştur. Buna cevaz veren fetvalar kimler tarafından verilmiştir. İçerikleri ve dayanakları nedir? Haçlı ittifakına karşı olmak, mutlak manada zorbadan diktatörden yana olmak anlamına mı gelmektedir? Diktatörlerden kurtulmanın daha büyük zorbalarla işbirliği yapmaktan başka çıkar yolu yok mudur?
 
Haçlıları mağlup eden Kuds-u Şerif`i özgürlüğüne kavuşturan Selahaddin Eyyubi`nin bunu nasıl başardığı araştırıldığında ilginç bulgulara rastlıyoruz. Mesela Selahaddin, Müslümanlara karşı Haçlıların tarafında savaşan Emirleri ve destekçilerini öldürdü. Hem de bu Emirler "La ilahe illa Allah" demelerine rağmen… Fakat o biliyordu ki Müslümanlara karşı Haçlılarla birlik olup savaşanların şahadetleri ve İslam tarafından korunmaları geçersiz kılınmaktadır. Haçlı ittifakından yana olmak, onların yanında yer almak, şehadeti geçersiz kılıyorsa korunmaya çalışılan şey nedir? Mesela Müslümanın, imanından daha önemli nasıl bir değeri olabilir. O nasıl bir “değer” ki Müslüman onu kaybetmemek için imanını feda edebilsin.
 
Haçlı seferlerine muhalif olmak haçlı taraftarlarınca Beşar`dan yana olmakla suçlanmayı gerektiriyor. Tıpkı daha önce Irak`a yapılan haçlı seferlerine karşı olanların Saddamcılıkla ya da Halepçe`nin katline ortaklıkla itham edilmesi gibi. Tarih bu kadar mı çabuk tekerrür eder. Irak ve Afganistan örnekleri ortadayken bu aymazlık, bu sorumsuzluk neyle izah edilecek merak ediyoruz. Mesela “müdahale” tek taraflı yapılıyor zaten. Rusya, Çin, İran ve Hizbullah; Beşar`ın saflarında savaşmıyor mu deniliyor? Bunu diyenler aynı şekilde haçlı ittifakının da muhalefetin yanında savaştığını görmüyorlar mı? Ayrıca ABD`nin doğrudan hava saldırısı yetmez, karadan da girmesini istemek ne demek?
 
Başlıktaki söz sonradan “gaf” olarak nitelendirildi, ama sanırım kimseye de inandırıcı gelmedi. Aslında bu söz o küçük adamın yaptığı büyük bir laftı. Asla gaf falan değildi. Çünkü herkes biliyor ki haçlı seferlerinin bir tek gayesi vardı: “Kudüs`ü Müslümanlardan geri almak.” Şimdi de yapılan mücadele Kudüs için değil mi?

Irak savaşında haçlı ittifakına girileceği gündemdeyken “İçimizdeki beyinsizler nedeniyle bizi helak etme ya Rabb!” diye dua edenler şimdi neredeler? Bu sefer içimizdeki beyinsizler demeyeceğim ama merhum Hoca`nın “çoluk çocuk” dedikleri nedeniyle çok büyük bir fitneye düşüyoruz. Bence haçlılar bu bir taşla iki değil, beş kuşu birden vuruyorlar: Türkiye, Hamas, Hizbullah, İran ve ABD düşmanı bütün mücahitleri...
 
Ben yine yukarıdaki duayı tekrar edeyim: “İçimizdeki beyinsizler nedeniyle bizi helak etme ya Rabb!” Âmin.