İzmir’e plastik cerrahi bölümünde asistan doktor olarak görev yapan U.A. ilaç içerek intihar etti. İş hayatında devamlı mobinge maruz kalan hekim arkadaşımız bu sorunlarla baş edemeyip hayatına son verdi. Olayın detayları U’ın cenazesinde daha da aydınlanıyordu.

Bugün Dr. U’nun cenazesinde klinikteki hekim arkadaşlarından hiç kimse yoktu.

Doktor Amcası “Ben gelmeyin dedim” dedi. “Gelirseniz U’a kötü davrananlar size de cephe alırlar, belki size de U’a davrandıkları gibi davranırlar; bundan dolayı bizim oğlumuz yandı siz yanmayın, dedim”.

En acı günlerinde bile başkaları da aynı acıları yaşamasın diye ince düşünebilen naif bir ailenin çocuğuydu.

Dr. U. sabah 07.30’da gitmiş o gün mesaisine. 11.00’e kadar da çalışmış. Aile sonra ne yaşandığını bilmiyor. 11.00 gibi “hakkınızı helal edin” deyip klinikten ayrılıyor.

Giderken arkasından “Bu şekilde gidilmez, eğer bırakıyorsan istifanı ver, öyle git” deniyor.

12.30 gibi annesini arayıp intihar edeceğini söylüyor, vedalaşıyor telefonu kapatıyor. Ondan sonra aile U’a ulaşamayıp emniyete, 112’ye haber veriyor.

O sırada iş arkadaşlarının da içine kurt düşüyor. Dekanlıktan adresini öğrenip evine gidiyorlar, ama açan olmuyor.

Herkes seferber olduğunda vakit geçmiş oluyor maalesef.

  1. servisten ayrılırken usulüne uygun bir istifa dilekçesi bırakmamış belki, ama bu dünyadan ayrılırken bir mektup bırakmış geriye başucunda.

Çok şey konuşuldu, çok şey söyledi yakınları son 6 ayda yaşadıkları ile ilgili.  Ağıtların, acı feryatların arasında benim aklımda en çok  “Ameliyatlara almıyorlarmış…”  sözleri kaldı.

Bu sözün ne anlama geldiğini hekimler çok iyi bilir…

Cerrahi branşlarda verilen en büyük ceza ameliyata almamaktır. Ameliyata alınmayan cerrahi branş asistanı mesleğinin inceliklerini öğrenemeyecek ve devam eden sürede branşında kendisini eksik hissedip istifaya zorlanacaktır. Mobingin âlası!

Sen bu işi yapamazsın mesajı vermek!

Sen ameliyata dahi girmeye layık değilsin mesajı vermek!

Seni uzman olarak mezun etmeyeceğiz istifanı ver, demektir cerrahi branşlarda ameliyata almamak.

Cerrahi branşlarda sözlü şiddet, mobing, hekimlere alması gereken cerrahi eğitimi vermemek ve eğitimden sorumlu hocaların asistan eğitiminde ayrımcı davranışları hemen hemen her klinikte vardır.

Eğitmen hoca ile yakın dünya görüşüne sahip değilsen vay haline!

Eğitmen hocaların asistan eğitimi ile yakından ilgilenmedikleri, sadece kliniğin işleyişi ve ameliyatların yetişmesi, döner sermayelerinin kabarık olması tek dertleridir. Durum böyle olunca insan hayatı ile uğraşan genç cerrah arkadaşlarımız işin içinden çıkamamaktadır.

Doktorlarda intiharın en önemli bir diğer nedeni aşırı derecede uzun saatleri içeren çalışma şartlarıydı. Nöbet ertesi çalışmaya devam edip 40 saati bulan çalışma şartları insan doğası ile uyuşmamaktaydı. 26.1.2018 tarihinde ‘Nöbet sisteminin doktorlardaki intihar eğilimi üzerine etkileri ‘başlıklı yazıda değinmiştik. Eski sağlık bakanımız Fahrettin Koca’nın girişimleri ile doktorlar nöbet ertesi çalıştırılması yasaklandı. Nöbet ertesi hekimler çalışmaya zorlanmadı. Nöbet ertesi çalışma sorunu çözüldü. Darısı diğer sorunları çözmesi temennisiyle yeni atanan Sağlık Bakanımız Genel Cerrahi Doktoru olan Kemal Memişoğlu’na diyor, atamasının sağlık camiasına hayırlı olmasını diliyoruz.

Yeni atanan Sağlık Bakanımızın Genel Cerrahi Doktoru olması münasebetiyle cerrahi branşlardaki mobing, eğitimin yetersizliği ve cerrahi branşlarda azalan tercih, azalan doktor sorunlarının çözüme ulaşacağını ümit ediyoruz.