Türkiye’nin her yerinde her branştan doktor istifa ediyor. Özellikle de cerrahi branşlarda istifalar en üst safhada. Halihazırda az olan cerrahlar bir de istifa edince kamu hastaneleri tıkanmış durumda. İşler dönmüyor artık. Hastalara dokunacak doktor az iken ameliyat edecek doktorlar neredeyse bitmek üzere.

Hekimler neden istifa ediyor? İstifaya giden yolun kaldırım taşlarını neler oluşturuyor? Sağlık Bakanlığının istifalar ile ilgili bir çalışması var mı? İstifalar devam ettikçe 1-2 yıl sonra etkileri çok net görülmeye başlanacaktır. Ülkemizdeki çok kaliteli aynı zamanda ucuz olan sağlık hizmeti yerini aşırı pahalı ve az bulunan hizmete mi bırakacak? Sağlık Bakanlığı istifalardan memnun mu? Devlete ait sağlık hizmeti veren kurumların işlevsizleştirilmesi bilerek mi yapılıyor? Sağlık sektörü devlete aşırı maliyete neden oluyor düşüncesi ile sağlık özelleştiriliyor mu yavaş yavaş? Halkın umudu Cumhurbaşkanımız süreç hakkında şeffaf olarak bilgilendiriliyor mu? Doktorlar neden mutsuz? Bu son soru içimizde kötü bir nükte bırakmakta…

Hekimler neden istifa ediyor?

1)Hekimler çalışmalarına ve uzun soluklu emekler vermelerine rağmen sağlıklı bir gelir elde edemedikleri için istifa edip özel sektör veya yurtdışında çalışmayı tercih ediyorlar.

2)Hekim arkadaşlarımızın hemen hepsi insan doğasına uygun olmayan çalışma şartlarından şikayetçi. Örnek verecek olursak görevlendirme ile gelen anestezi doktorumuz 7 gün boyunca hastanede aralıksız nöbet tuttu. Uzmanlık isteyen bir aile hekimi arkadaşımıza şu tavsiyeyi verdi. Ben anestezi uzmanı olmama rağmen aile hekimliği kurasına başvuracağım. Evde aklın rahatken uyumanın parasal karşılığı yoktur ile sözlerini bitirdi.

3)Hastanelerdeki döner sermayeler adaletsiz dağıtılıyor. Çoğu hekim arkadaşımız maalesef başhekimler tarafından mobinge maruz kalıyor. Örnek; bayan olmasına rağmen Türkiye’nin en iyi üniversitesinden birinde beyin cerrahisi uzmanlığı eğitimi alıp uzman olan uzmanlık puanı 100 üzerinde 98 lerde olan nadide bir hekim; başımızın üstünde tutmamız gereken bir hekim arkadaşımız mecburi hizmetinin 7 ayında aralıksız mobinge maruz kalıyor. Mobing olarak aldığı döner sermaye 800-1000 TL leri geçmiyor. Tek hekim olmasına rağmen icap zorunluluğu getiriliyor kanuni olmamasına rağmen. Başhekimlik diretiyor. Resmi tatilde de bayramda da gidemezsin diye. Bu hekim 365 gün işyerine bağlı ve bağımlı mı olacak. Ailesi yok mu? Bayramı yok mu? Tatili yok mu? Telefonun çalmadığı bir gün yok mu? Evet yok. Bu sebeplerle artık kamuda kaliteli sağlık hizmeti de olmayacak ilerleyen süreçte. Kaliteli tüm hekimler özelde soluğu alıyor veya Almanca bilen Almanya’da. Ne kadar acı bir tablo…

4)Hekimler şiddet görmekten bıktı. Sadece fiziksel şiddet değil psikolojik şiddet de bitsin artık…

5)Hekim arkadaşlarımız sağlıksız işleyen malpraktis durumlarından dolayı devamlı bir panik içindeler. Stres almış başını gidiyor. Vatandaşlarımızın ekseri çoğunluğunda hasta muayene oldu ameliyat oldu veya ilaç tedavisi aldı tamam iş bitti kesinlikle şifa ile taburcu olacak düşüncesi mevcut. Bilimsel olarak tüm yaptığımız tedavilerin yan etkileri mevcut komplikasyonları mevcut. Örnek olarak 1000 ameliyat yapıp 1000 hastanın ölümden kurtulmasına vesile olan bir cerrahın bir hastası anesteziye bağlı, cerrahiye bağlı komplikasyondan veya hastanın ek hastalıklarına bağlı ölümünde tek suçlu DOKTOORRRR diye ilan ediliyor. Kurbanlık koyun bulundu. Hayırlı olsun. Acaba 1000 hastayı ameliyat ederken yanlış mı yaptık hiçbir hastaya müdahale etmemek en iyisi miydi?

Sayın Cumhurbaşkanımızdan halkımızın sağlıklı, kaliteli ve ucuz sağlık hizmetinden mahrum kalmaması için bu konular ile alakalı olarak acil bir şekilde SAĞLIK BAKANLIĞI ile acil durum değerlendirmesi yapmasını istirham ediyorum. Unutulmamalıdır ki AK Parti hükümeti sağlıkta devasa yatırımlar ve iyileştirmeler yaptı. Karşılığında da iktidarda kalması için devamlı hizmetler oy olarak geri döndü. 2023 hedeflerine ramak kalmışken tüm emekleri birilerinin heba etmesine CUMHURBAŞKANIMIZ izin vermemeli. Selam ve dua ile