Elazığ’da 24 Ocak Cuma akşamı saat 20.55’te Sivrice ilçesinin merkez üssü olduğu bir deprem yaşadık ülke olarak. Depremin büyüklüğünü anlatmak için depremin İran, Irak, Lübnan, Ermenistan ve Suriye başta olmak üzere birçok ülkede hissedildiğini söylemek yeterli. Depremin büyüklüğünü Kandilli Rasathanesi 6.8 olarak verdi ve depremi merkez olarak hisseden yerlerde 7’nin üstünde hissedildiği açıklandı.

Depremde 41 kardeşimiz vefat etti.1607 yaralı mevcut olup yaralıların yüzde 99’ u taburcu edildi. Ölen kardeşlerimize Allah’tan rahmet etmesini yaralı kardeşlerimize acil şifalar vermesini temenni ederiz.

Elazığ depremi bize tekrardan şunu gösterdi ki ülke olarak depremlere hazırlıklı değiliz. Her şeyden önce dayanıklı bina sayımız en azından % 90 ‘ulaşması gerektiğine inanıyoruz. Depremin olduğu yerde karşı karşıya iki binadan biri yerle bir olurken diğeri dimdik ayakta hafif çizikler dışında herhangi bir hasar bulunmakta. Çevre ve şehircilik bakanı durumu şöyle özetlemekte:

"Bugün itibariyle Elazığ ilimizde 93 yıkık binamız mevcut, 2 bin 785 ağır hasarlı binamız mevcut. Bu 9 bin 410 bağımsız bölüme geliyor. Yine 1675 orta hasarlı binamız var. Burada da yaklaşık 12 bin bağımsız bölüm var. 323 de acil yıkılacak binamız var. Acil yıkılacak binalarda bağımsız bölüm sayısı yaklaşık 1200 bağımsız bölümden oluşmaktadır. Yıkık, acil yıkılacak ağır hasarlı bina sayısı 3 bin 200, bağımsız bölüm sayısı da yaklaşık 10 bin 900'e ulaşmış durumda. 3 gün içinde Elazığ'ın yüzde 90'ını görmüş, neticeyi ve tespiti almış olacağız ‘’

Açıklama aslında var olan hasarın büyüklüğünü göstermektedir. Yıkık, acil yıkılacak ağır hasarlı bina sayısı 3 bin 200, bağımsız bölüm sayısı da yaklaşık 10 bin 900'e ulaşmış durumda.10 bin 900 hane kullanılamayacak durumda. Ev başı ortalama 5 kişinin yaşadığını düşünürsek 50 bini aşkın insan evsiz. Orta hasarlı evleri de hesaba katarsak 1675 orta hasarlı bina 12 bin bağımsız bölüm yaklaşık olarak ta 60 bin insanda evi orta hasarlı olduğu için şu an evsiz. Ağır hasarlı ve orta hasarlı evleri olan 100 binin üstünde insanı barındıran evler kullanılamaz halde. Yaklaşık olarak nüfusun yüzde 25 ‘i evsiz. Evsiz kalan insanların büyük çoğunluğu eski evlerde oturan geliri düşük vatandaşlarımız.

Yukarıda bahsedilen sadece hasarlı bina sayısına bakacak olursak dahi Elazığ’da çok ciddi insani dramın olduğu anlaşılacaktır. Depremin etkisi ekonomiyi de vurmuş olup ekonomideki deprem etkisi ilerleyen birkaç ayda çok daha net belli edecektir. Bu sebeplerden dolayı Elazığ ili  ve benzer tabloların mevcut olduğu Malatya’daki depremin en çok hissedilen ilçelerinin AFET BÖLGESİ ilan edilmesini zorunlu kılmaktadır. Sadece borçların 3 ay ertelenmesi yeterli bir çözüm olmayıp geçici bir pansuman görevinden ileri geçemeyecektir. Elazığ AFET BÖLGESİ ilan edilmese on yıl kendine gelemeyecek ve insanların kaçtığı bir şehir olacaktır.

Depremin ilk anından itibaren emekleri geçen tüm yardımseverler, STK, güvenlik güçleri, AFAD ekipleri ve kriz anını iyi yöneten ve tüm gücünü sarf eden hükümet yetkililerine teşekkür eder Allah razı olsun dualarımızı iletiyoruz.

Elazığ depreminin ardından 9 gün geçmiş olmasına rağmen konteyner kentler hala kurulmamış olup insanlar çadırlarda kalmakta. Bu kış gününde evlerimizin dahi zor ısındığı günlerde çadırları ısıtmak çok zor. Konteyner çadıra göre daha toplu ve iklim şartlarına karşı daha koruyucu. Koyneyner kentlere geçişe dair çalışmaların daha hızlı yapılmasını temenni ediyoruz.

Depremde yıkılan binaları imar ederken özellikle Nailbey Mahallesi, Rüstempaşa Mahallesi, Mustafa Paşa Mahallesi vb şehrin göbeğinde olup binalaşmadan başka bir yapının olmadığı mahallelerimizde sosyal kullanım alanları, yapılacak binaların altına otopark, sağlık ocakları için yer tesisi ve bina yapılması ve gelecek nesilleri şehrin beton yığınlarından kurtaracak çocuk oyun parkları için yerlerin unutulmamasını istirham ediyoruz.