Son iki seçim de gösterdi ki, artık milletin geneli siyasilerin kendi değerleriyle savaş halinde olanlarına karşı da kendine özgü bir duruş sergileyebiliyor ve kendi değerlerini istismar edenlere karşı da...
Hiç değişmeyen ve hala milletin değerleriyle savaş halinde olan CHP'nin Cumhuriyet ile yaşıt zulümlerine karşı hak ve adalet söylemi ile yola çıkıp milletin güvenini kazanan... İlk yıllardaki kayda değer hizmetlerinin yanı sıra ırkçı, bölücü ve milletin değerleriyle savaş halinde olan rejimin insanlık dışı uygulamalarından bazılarını sonlandırması nedeniyle millet tarafından misliyle ödüllendirilen AK Parti'nin hak ve adalet ölçüleri doğrultusunda ilerlemek yerine CHPlileşmesi karşısında milletin verdiği tepki oldukça ibretamizdir!
AK Parti'nin CHP’lileşmesi ve milletin yüzyıllık kazanımlarını ve ümitlerini milletin değerleriyle barışık bir zaferle taçlandıracağına, hepsini Anıtkabir'e gömecek derekeye düşmesi, milletin canını çok acıttığı içindir ki, bir süre önce başlattığı sözde "helalleşme" söylemlerine hiç inanmadığı halde, CHP'ye bir şans vermiş oluyor.
Diyebiliriz ki, bunun açık örneği de Adıyaman'dır...
Adıyaman deyip geçmemek gerekir...
Adıyaman'ın kendisine özgü bir sosyolojisi ve özellikleri var. Mesela barışçılığı, uzlaşmacılığı, şiddet karşıtlığı, mezhepçilikten uzak olan dindarlığı ve mülayimliği bu özelliklerden birkaçıdır.
Adıyaman'ın büyük çoğunluğu Kürt'tür. İnkârcı rejim onca baskı ve asimilasyon çabalarına rağmen istediği başarıyı elde edemediği içindir ki, Adıyaman'da hala günlük hayatta Türkçe’den daha fazla kullanılan dil Kürtçe’dir. Adıyamanlıların takdire şayan diğer bir özellikleri de rejimin etnik ve dini aidiyetleri kontrollü bir şekilde birbiriyle çatıştırma çabalarını boşa çıkarabilmiş olmalarıdır. Yani demem o ki, rejimin arzularının ve çabalarının aksine Adıyamanlılar, dini ve etnik aidiyetleri, mezhepleri ve dilleri birbirine karşı ve birbirine düşman değil de kendilerinin birer zenginlikleri olarak görürler.
Kürtlüklerini yaşarlar, ama Kürtlüklerinin bir çatışmaya, çatıştırmaya dönüştürülmesine de asla müsaade etmezler. Hem Kürtlerin değerlerine düşman ve hem de şiddet yanlısı olan PKK ve benzeri yapıların Adıyaman'da kendilerine zemin bulamamalarının nedeni de budur.
Mezhebi açıdan bakıldığında, çoğunluk Sünni olmakla birlikte Aleviler de vardır. Bu noktada da öne çıkan özellikleri, yekdiğerlerini oldukları gibi kabul etmek ve karşılıklı saygı temelinde kendi barışlarını ve güvenlerini sağlayabilmiş olmalarıdır.
Bunun içindir ki, fitne ve fesat peşinde olanlar, Adıyamanlıları etnik aidiyetleri üzerinden birbirine düşüremedikleri gibi mezhebi aidiyet üzerinden de aralarına nifak sokamamışlardır.
Siyasi duruşlarında da bir istikrar vardır: Aleviler, diğer Alevilerin çoğunluğu gibi Dersim Katliamının hesabını sormadan genelde CHP'yi seçerken, geri kalan çoğunluk da sağ-muhafazakâr partileri seçegelmişlerdir. Fakat sağ partiler içinde İslami hassasiyetleri görece olarak daha fazla olanlar da çıkınca, Adıyamanlılar da tercihlerinde bir değişikliğe gitmişler ve Demirel ve Türkeş zihniyetlerini bırakıp, önce Erbakan ve sonrasında da Erdoğan ile yollarına devam etmişlerdir.
Mesela çeyrek asırdan fazla bir zamandır Adıyaman Belediyesini Erbakan ve Erdoğan partileri yönetiyordu. Hakeza ilçelerinin hemen hemen hepsini de... Ayrıca 5 milletvekilinden 4'ünü de hep Erbakan'a ve Erdoğan'a verdiler. Anayasa reformunda da rekor Adıyaman'ın - Sincik'in elinde idi. Ancak AK Parti hiçbir zaman bunun karşılığını hakkıyla ve layıkıyla ödemedi. Adıyamanlılar, her defasında özellikle Sayın Erdoğan'ın şahsında AK Parti'ye karşı hasbi davranırken, AK Parti ve tabii ki, oy isterken birer İbrahim ve seçildikten sonra da birer Nemrut kesilen vekiller de hep hesapçı oldular. Bu vekiller hemşerilerinin bu arı duru saflıklarının karşılığını hizmetle ödeyeceklerine, bu saflıklarını azami derecede istismar ettiler. Bu istismarın istisnası olan vekiller var mı, varsa, kimlerdir, bunu da Adıyamanlılara sormalı...
Adıyamanlılar Erdoğan'a o kadar alicenap davrandılar ki, deprem esnasında diğer illere göre ihmal edilmelerini bile sineye çekip, yeniden Cumhurbaşkanı yaptılar. Fakat AK Parti ve özellikle AK Parti'nin Adıyaman temsili olan vekiller, istismarlarına kaldıkları yerden devam edince, artık Erdoğan'ın hatırının üstünü de çizdiler.
Bazıları, Adıyamanlıların, AK Parti'nin bu mükerrer istismarını cezalandıralım derken, CHP'yi seçmekle kendi ayağına kurşun sıktığını düşünebilir. Ama bana göre, Adıyamanlılar artık hiç kimsenin alaveresine dalaveresine aldanmayacaklarını göstermiş oldular.
Bana göre sevgili hemşerilerimin hala değişmeyen CHP'ye ve CHP’lileşmekte olan AK Parti'ye mesajları şöyledir: CHP eğer değişmezse, onu yeniden sandığa gömecekleri gibi, AK Parti de eğer Milliyetçilikte ve milletin kazanımlarını Anıtkabir'e gömmekte ısrar ederse, bir daha seçmeyeceklerdir...