CHP’yi sıradan siyasi bir parti olarak görürsek, yanılır ve CHP’nin girdabına düşeriz. CHP, bir
yanıyla parti olsa da, diğer yanıyla devlettir. Bilmemiz ve hesaplarımızı da her zaman ona göre yapmamız gereken gerçek, devletin rejimini ve milletin dinini belirlemiş olanın CHP olduğudur.
Görmemiz gereken gerçek şu ki, CHP, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve anayasasını yapan partidir. CHP, %99’u Müslüman olan toplumu dönüştürmek için ona Kemalizmi dayatan ve dahi kabul ettiren partidir. CHP, toplumu dini ve etnik aidiyetleri üzerinden ötekileştiren ve kontrollü bir şekilde birbirine düşüren partidir. CHP, Kürtlere karşı hayata geçirdiği inkâr, imha
ve asimilasyon politikalarıyla Kürt-Türk kadim kardeşliğinde bir fetret dönemi oluşturan partidir. Yalın bir dil ile söylemek gerekirse, CHP, dini Kemalizm olan bir partidir!
Üstat Vahdettin İnce’nin de geçenlerde işaret ettiği gibi, CHP’nin işte böylesine dönüştürücü bir gücü vardır. Ve bu gücü kesintisizdir. Dolayısıyla dönüştürmek için illa da iktidar olması gerekmiyor. Muhalefette iken de bu görevini ifa etmekten geri durmuyor.
Hatta iktidarı dile dönüştürebiliyor. Nitekim bizler de CHP’nin kendisine rağmen Cumhuriyet tarihinin en büyük halk desteğini alıp iktidar olan ve yine kendisine rağmen
20 küsur yıldır iktidarda duran Ak Parti’yi nasıl dönüştürdüğünün şahitleri değil miyiz?
CHP’nin yerleştirdiği müstemlekeci eğitim sisteminin devam ettirilmesi, toplumun
ahlaki- dini –milli değerlerini ortadan kaldıran yasaların konulması ve özellikle iktidar
yanlılarının yüzbinler olarak Anıtkabir’e doluşmaları da bunun bir tezahürüdür.
CHP, dönüştürmek konusunda kesinlikle başarılıdır. Öyle ki, bakıyorsunuz, en
büyük desteğini bile en fazla zulüm yaptığı kesimlerden alabiliyor. Örneğin, katliamlardan geçirdiği ve hala Seyyid Rıza’nın şahsında hain gördüğü Alevilerden neredeyse tam
destek alabiliyor.
Onca katliamlara, kıyımlara ve inkar politikalarına rağmen CHP’nin dönüştürmede başarısız olduğu kesim şimdiye kadar Kürtler idi. Bu başarısızlığını da gördüğümüz gibi dönüştürdüğü DEM üzerinden ve DEM’in aracılığıyla gidermeye çalışıyor.
CHP’yi Kürdistan’dan sileli çok olan Kürtlerin bu gerçeği ne ölçüde kavradıklarını da bu
seçimde göreceğiz. Tabii, aylardır devam eden Gazze Direnişi ile İsrail Soykırımının da seçmenlerin tercihini etkileyeceği şüphesizdir. İktidarlara – yönetenlere kızıyoruz, ama onların bizim eserimiz olduğu gerçeğini de bir türlü içselleştirip gereğini yapmıyoruz.
Bakalım, seçmenler bu defa kimleri kendilerine layık görecekler…