Gazzelilere selam, soykırımcı İsrail'e ve onunla olanlara veyl ile girelim söze...
İçimden geçen soruyu eksik olarak soruyorum ve bunu bilerek yapıyorum. İçimden geçen sorunun tamamı şöyledir: Bir Türk, bir Alevi ve bir Kürt nasıl ve neden Kemalist olabilir?
Bu arada Alevi, Kürt ve Türk ve Kürt demekle neyi kastettiğimi ve bunların ortalamasının – genelinin ne olduğunu da açıklayalım ki, ayrıca bir kavram ve anlam kargaşası da yaşamayalım.
Türk ve Kürt, çoğunluğu Müslüman olan birer millet iken, Alevilik birden fazla milletten oluşan bir mezheptir. Haddizatında Şiiliğin diğer bir adı olan Alevilik, Müslümanlar arasında yaşanan sorunların; dini tartışmaların ve siyasi kavgaların sürecinde oluşan bir yorumdur.
Dolayısıyla Cumhuriyet'i Mustafa Kemal, dinini ve yaşam tarzını bizzat kendisinin belirlediği yeni bir toplum oluşturmaya başlaması, % 1’lik bir istisna dışında bütün unsurlarıyla birlikte Müslüman olan bir topluma Kemalizm'i dayatmak şeklinde gelişmiştir.
Türk'ü bilerek dışta tuttum. Çünkü başına yediği darbelerin daha büyük ve aldığı yaraların daha ağır ve derin olması nedeniyle buraya sığdıramam. Ancak şunları da söylemeden geçemeyeceğim. Kemalizm’in Türk'e maliyeti ne Alevi'ninki ile ve ne de Kürt'ünki ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür! Çünkü Kemalistler, bin yıldır Müslüman olan Türk'e yeni bir din kabul ettirmekle kalmadılar, ona hem yeni bir Ata seçtiler ve hem de devletin sahibi olmaktan çıkarıp, rejimin tetikçiliğine mahkûm ettiler.
Kürtler de gerek Birinci Dünya Savaşı sürecinde ve gerekse savaş sonrasındaki süreçte Malazgirt'teki misaklarına bağlı kalmalarına yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin de iki kurucu unsurundan biri olmalarına rağmen Kemalistlerin gadrine uğramaktan kurtulamadılar. Hakeza Kemalistlerin Alevilere yaşattıkları Dersim Katliamı...
Tabii, Kemalistleri sadece CHP ile sınırlı görmemek gerekir. Çünkü adı ve sanı ne olursa olsun, her parti haksızlığa rıza gösterdiği ölçüde Kemalist'tir. Kemalistlerin öncelikleri arasında hiçbir zaman toplumsal barış, toplumsal güven ve toplumsal refah olmamıştır. Öncelikleri her daim Müslüman toplumu dönüştürmek olduğundan, kesintisiz bir savaş hali yaşarlar. Dünden bugüne CHP'nin değişip değişmediği de şu sorunun cevabındadır: Hala Atıf Hoca için Gerici, Şeyh Said için Bölücü ve Seyyid Rıza için Hain diyor mu?
Şu bir gerçek ki, Kemalizm'in yakın zamana kadar üzerinde tam başarı sağlayamadığı tek kesim Kürtler idi. Kürtler Kemalist olmadılar ve bir zamanlar siyaseten destekledikleri CHP'yi de Kürdistan'dan sildiler. Fakat asimilasyon yoluyla Kürtlerin bir kısmını laikleştirebildiler. PKK ve DEM gibi bütün illegal ve legal laik yapılar da asimilasyon politikalarının sonucudur. Kemalistlerle bu yapıların ortak paydaları Laiklik iken, ortak özellikleri de, kendilerinden olmayanlara hayat hakkı tanımamalarıdır. Mesela her bir kişinin oyuna muhtaç oldukları bugünlerde bile tehdit ve savaş dilinden şaşmıyorlar.
Kürtlere de dostça hatırlatmam, bir taraftan devletin atadığı kayyumları haklı olarak eleştirirken, diğer taraftan CHP'nin de DEM'i Kürtlere kayyum olarak atadığı gerçeğini görmeleri ve direnmeleridir.
Önümüzdeki yüzyılı da rejimin ötekileri olarak ve dahi yine kin, kan ve şiddet sarmalında geçirmek istemiyorsak, seçmeyeceklerimiz bellidir.