Gazze'ye selam... Sözleriyle Gazze ve eylemleriyle israil olanlara veyl... Soykırıma devam eden israil'e, bütün imkânlarıyla bu soykırımı destekleyen Batılı ülkeleri lanetleyerek ve petrolden yiyecek, içecek, sağlık ve diğer ürünlere kadar hepsini israil'e ihraç eden İslam Ülkelerini en sert şekilde kınayarak girelim söze...
Avusturyalı Müslümanlardan olan dostumuz ve büyüğümüz Muhammed Yusuf Matuschka'yı Viyana İslam Mezarlığında defnettiğimiz gün, katil İsrail'in kanlı ellerini Lübnan'a da uzattığını ve HAMAS'ın liderlerinden Salih El-Aruri'yi şehit ettiği haberini aldık.
Biri âlim idi, diğeri de mücahit... Allah her ikisini de rahmetiyle yarlığasın...
Matuscka ile 2000'li yıllarda, hatırladığım kadarıyla WONDER üzerinden tanışmış ve dost olmuştuk...
WONDER, 28 Şubat Darbesini gerçekleştiren zorbaların zulümlerine maruz kalan milyonlarca öğrenciden Avusturya'ya gelebilen yüzlerce öğrencinin ihtiyaçlarını karşılamak ve sorunlarını çözmek için kurulan ve başkanlığını Sayın Yusuf Kara'nın yaptığı bir dernekti.
Türkiye'nin o zamanki yöneticileri Müslümanlara tıpkı zamanın Ebu Cehil'leri gibi davranıyorken, Avusturya da dönemin Habeşistan'ı olmuştu öğrencilere...
15.03.1939 doğumlu Matuschka, İslam ile müşerref olduğunda, henüz 17 yaşındadır. Türkiye'den muhacir olarak gelen öğrencilerle yolunun kesişmesi de WONDER üzerindendir. Yusuf Kara'nın, "sizin hakkınız olan bir ücreti veremeyiz, ama bizde “bizimle çalışmanızı istiyoruz" önerisine, Matuscka büyük bir memnuniyetle evet der ve o günden sonra kendisini öğrencilere adeta vakfeder.
Matuschka'nın öğrenim ve meslek hayatı da dolu doludur...
Öğrenim için Medine, Bağdat ve Kahire'de bulunur ve İslam Şeriatı-İslam Hukuku alanındaki yükseköğretimini Ezher Üniversitesi'nde yapar. 1973 yılında Avusturya Dışişleri Bakanlığında çalışmaya başlayan Matuschka, Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır, Nijerya, Yunanistan, Irak ve Libya gibi ülkelerde Konsolos olarak çalışır.
1979 yılında Afganistan'dan Merhum Dr. Ahmad Abdurrahim Zei ve Bosna'dan Dr. Smail Baliç ile birlikte Avusturya İslam Diyaneti'ni (Islamische Glaubensgemeinschaft in Österreich) kurarlar. Matuschka, Avusturya'nın ilk müftülük görevini de yıllarca uhdesinde bulundurur.
Matuschka'nın diğer bir özelliği de hiçbir ayrım yapmadan hemen hemen bütün Müslüman Cemaatlerine gidip, kendilerine yardıma hazır olduğunu bildirmiş olmasıdır. Her ne kadar bu alicenaplığı kayda değer bir karşılık bulmadıysa dahi, Matuscka yine de herkesin yardımına koşmaktan geri durmaz...
Merhumun cenazesine her milliyetten yüzlerce Müslüman katıldı.
Viyana'da olduğu yıllarda kendisiyle çalışan sevgili hocamız ve saygıdeğer büyüğümüz Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, WONDER Başkanı sevgili Yusuf Kara ve başka dostları da merhuma karşı son vazifelerini ifa etmek için gelmişlerdi.
Matuschka'nın oğlu Ahmet ile Avusturya İslam Diyaneti'nin eski başkanlarından Sayın Enes Şakve de merhum hakkında kısa birer konuşma yaptılar.
Matuschka ile bir hatıramızı da anlatmadan geçemeyeceğim...
Konumuz, Türkiye'den gelen öğrenciler ve buradaki halet-i ruhiyeleri idi.
Dedi ki, "Bekir kardeşim, ben bir türlü anlayamıyorum. Hangi öğrenci ile konuşursam, konuşturmaya çalışırsam, en sıradan şeyleri bile konuşmaya korktuklarını görüyorum. Türkiye'den 2000 kilometre uzakta olmalarına rağmen, Türkiye'nin korkusunu enselerinde hissetmelerine bir anlam veremiyorum."
Evet, 28 Şubat Faşizminin Türkiye'yi Müslümanlara dar ettiği ve onların zulmünden Viyana'lara kadar gelip öğrenim görenlerin üzerinden 20 küsur yıl geçti. O öğrencilerin her biri kim bilir şimdi nerede ve hangi mevki ve makamlardadırlar. Benim merak ettiğim, acaba kendilerine yaşatılan zulümleri unutup, rejimin birer statükocu ve zulümlerine bile itaatkâr birer memuru mu oldukları, yoksa güçleri yettiğince karanlıklara karşı aydınlığı mı temsil ettikleridir.
"Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir" bilinci ile âlimlerimizin değerini bilmemiz duası ile... Allah'tan Matuschka'ya rahmet ve ailesine baş sağlığı dileklerimizle...