Bazı ayıplar vardır, uzun süre yaşansa da sözü edilmez. İslam dünyası bir süredir böyle bir problem yaşıyor. Belki çok dar bir çevre içinde bir problem… Belki çok az örneği var. Ama yaşandığı da bir gerçek…
İslam dünyasında kaynağını İslam`dan alan savaş kuralları var. Bağlı kalındığında Müslümanlara hep zafer getirmiş kurallardır bunlar. Sahibi zayıf da olsa onlara sadık kaldığında netice sağlamış bu kurallar.
Bir de Batı`nın savaş kuralları vardır. Büsbütün güce dayalı… O kuralların netice getirmesinin tek bir koşulu var: Onları benimseyenlerin güçte üstünlüğü ellerinde bulundurmaları…
İslam dünyası, son dönemde belli yapılar üzerinden Batı`nın savaş kurallarına çekildi. Buna kural demek bile zor… Zira bu kuralların en önemlisi kuralsızlıktır.
Bugüne kadar faili çoğu zaman belli olmayan cami, pazar yeri, toplu taşıma aracı bombalamaları yaşandı. Her saldırıda nice sivil hayatını kaybetti. Bu, Müslümanların tanışık olmadıkları bir savaş biçimiydi. Son dönemde yaşanan bundan da daha beter… Birileri çoğu zaman internet üzerinden Müslümanların henüz ilk gençlik çağındaki kız çocuklarına ulaşıyor, onları cepheye çağırıyor. Çağrılanlar, tahmin edileceği gibi ailelerinin baskılarından dolayı İslamî bir hayat yaşayamayan kız çocukları değil, aksine iddialar doğruysa İslami bir yaşama sahip ailelerin çocuklarıdır. Çağrılış nedenleri savaşmak değil, İslam dünyasında bir benzeri tarih boyunca pek duyulmayan bir tür cephe evliliği…
Nijerya`da da muhtemelen buna benzer vakalar yaşanıyordu. Ancak kaçırılan kız çocukları Müslüman olduğu için bugüne kadar basına pek konu olmadılar. Bir süre önce o ülkede daha farklı bir vaka yaşandı: Boko Haram adlı örgüt, bir okulu basarak sayısı 200`ü geçen kız çocuklarını kaçırdı. Çoğu Hıristiyan bir kısmı ise Müslüman… Kaçırılanların kimliği konusunda farklı haberler alınırken örgütün lideri bir saati bulan bir video yayını yaparak kızların kendi taraflarından kaçırıldığını, onların artık cariye hükmünde olduklarını ve onları satacaklarını söyledi.
Nijerya, nüfusunun yarısından biraz fazlası Müslüman… Siyasi dengeler hassas… Son dönemde Hıristiyanlar atağa geçtiler ve nüfusun ancak üçte birini oluşturdukları halde putperestlerin de desteğiyle cumhurbaşkanlığını ele geçirdiler.
Nijerya`da ülkenin okumuş kesimini Müslümanlar oluşturuyor. Hıristiyanlar buna karşı tedbir alıyor. Müslümanların bu tedbire karşı siyasi güçlerini koruyacak bir okumuş kitleye ihtiyacı var. Adı “Batılı eğitim yasaklansın” anlamına gelen Boko Haram örgütü ise çocuklarını okullara gönderen aileleri tehdit ediyor. Nijerya`da okullar hep gayri İslamî mi? Hayır… Aksine Nijerya`da Müslüman eyaletlerin neredeyse tamamında en azından aile hukuku anlamında İslam şeriatı uygulanıyor.
Nijerya Müslümanlarının siyasi katılıma ihtiyacı var. Boko Haram, siyasi katılıma karşı çıkıyor. Neticede son seçimi Hıristiyanlar kazandı.
Dünya Hıristiyanlarının bütün dikkati Orta Afrika üzerinde… Müslümanların bu dikkati en azından ertelemeye ihtiyacı var. Boko Haram`ın lideri, modern ülkelerdeki örgütlerin bile elinde bulunmayan silahların önünde yaptığı kayıtla “Bu İslam-Hıristiyan savaşıdır” diye naralar atıyor. Bush`u, Clinton`u, Obama`yı öldürme yeminleri ediyor. Örgüt, Hıristiyan yerleşimlere yönelik Batı ülkelerine davetiye çıkaracak saldırılar düzenliyor. Sözde Afrika İslam emirliği ilan etmiş; cephe genişletici bu emirlik ilanına Müslümanlar pek yabancı değil, herhalde…
Hıristiyan-Yahudi medya ve Hıristiyan görünen Yahudi medya, şu an Batılı liderlere çağrı üzerine çağrı yapıyor. İnternet sitelerinde iki üç yaşındaki kız çocuklarının resimlerinin üzerine “Benim için İslam`a karşı savaş” sloganları yazılıyor.
Nijerya`nın Hıristiyan devlet başkanı da, Obama ile bu konu üzerine birden çok kez görüştüğünü ilan etti.
Batı, altı yüzyıla yakındır; Afrika`ya hakim olmak istiyor. Önüne tek engel olarak İslam çıktı. Öyle anlaşılıyor ki bu sefer bu engel Boko Haram ve kız çocukları üzerinden aşılmak isteniyor. Bu arada İslam dünyasında kız çocuklarının cephelere kaçırılması ayıbı da ifşa oluyor.