Aziz Üstad Said-i Kürdi, “Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi on[unl]a başlarız.” der Her hayırlı işe “Bismillah” ile başlamak: Müslümanca bir tutumdur. Nitekim Büyük Millet Meclisinde konuşmasına başlayan kardeşlerimiz de çoğu zaman, “Besmele” ile başlarlar.

Üstad Kürdi, Birinci Söz’de; bir ağacın dahi,  manen Bismillah diyerek Allah namına Allah’ın nimetlerini getirip bize verdiğini, bu sebeple bizim dahi “Bismillah” dememizi, öneriyor. Dahası, beslemenin bereketini güzel bir temsilî öykü ile açıklıyor. Dileyen bir kez daha Birinci Söz’e müracaaat edebilir. Ne kadar okunsa yeridir.   

O halde ben de yazacağım yazıların bereketli olması temennisiyle, Doğru Haber Gazetesinde ilk yazıma Bismillah diyerek başlamış oldum.

Rabbim utandırmasın.

***

Emma Ba’d: Bu satırları Türkiye’nin dışından yazmaktayım. Çünkü yaklaşık altı aydır, zorunlu sebeplerle Viyana’dayım. Buraya iltica edişimin nedenlerini, sizlerle paylaşacağım. 

***

Yeri geldi; bir noktayı daha kendimce izah edeyim: Dikkat edilirse, yukarda “Büyük Millet Meclisi” diye yazdım. Türkiye Büyük Millet Meclisi; demedim. “Türkiye” adına gıcık mi kapıyorum, asla. O halde niçin böylesi bir tutum takındım: Bana göre, Birinci Cumhuriyet,  İslam Şeriati’ni esas alan ve her kavme özerklik yani federal hakkını veren 1921 Anayasasında kristalize olmuş olan Cumhuriyettir. 1924 Anayasası ile 1921 Anayasasında var olan İslam Şeriat Düzenine karşı darbe yapılmıştır. 1921 Anayasasının ruhu, İslam Şeriati’nin adaletine dayandığı için; kurulan yeni Meclisin adının önüne sadece “Büyük” sıfatını koydurmakla yetindi. (Bkz: TBMM Arşiv Belgelerinden 1921 Anayasası) Çünkü bu ülkede sadece bir ırk yaşamıyor; birden fazla ırk yaşıyordu. İslam Şeriati’nin ne ruhu ne de lafzı bir tek ırk lehine hareket etmeye izin veremezdi. Dolayısıyla, Büyük Millet Meclisinin adının önünde henüz “ Türkiye” adı yok idi. İşte bu noktaya bir kez daha dikkat çekmek için, Meclisimizin orijinal adını kullanmayı tercih ettim. Evet... Meclisimizin orijinal adı; Büyük Millet Meclisi’dir. İnşaAllah bir gün; Meclisimiz de 1924 darbesinin etki alnından kurtulacak ve orijinal adına kavuşacaktır.  O günleri hep birlikte görmeyi bizlere nasip ve müyesser eylesin Rabbimiz.