Kürt deyince, aklımıza Selaheddin-i Eyyubi gelir. Fatih Sultan Mehmed’in hocası olan Molla Gorani, Yavuz Sultan Selim’in hocası İdris-i Bitlisi, Kanuni Sultan Süleyman’ın hocası Ebu Suud efendi, S. Abdulhamid’in hocası Seyyid Sibğatullah Arvasi hazretleri, ve 20. yy mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursi, Kürt deyince bunlar akla gelir. Türk deyince, ne orta Asya’da bir şamanizm dini ne de merkezi Yunanistan/Selanik’te kurulan ittihadi terakki akla gelir. Türk deyince, iman etmiş Karahanlılardan başlayarak, Selçuklu ve Osmanlılar akla gelir. İslam dinini din kabul etmekle şeref duyan sarıklı yöneticiler akla gelir. Anadolu’ya sonradan gelen Müslüman olan Türkler, daha önce Anadolu’da bulunan ve kadim kültüre sahip Kürtler. Bu iki kardeş kavim Müslüman Araplarla bir araya gelip kucaklaşarak üçü el ele, omuz omuza ve sırt sırta verdiklerinde İslam dinini tüm cihana yayarak hakim ettiler. Bu üç İslam kavmi birbirinden ayrılınca üçü de dünyaya maskara oldular.

Fakat ne zaman ki Araplarda bir Emevilik ırkçılığı, Türklerde, iitihadi teraki zihniyetiyle Türk ırkçılığı, sarık yerine şapka, şalvar yerine pijama giydirilip, koskoca Osmanlı hanedanlığı hain, ittihadi terakki Türk toplumunun ana unsuru kabul edildiği günden beri ne Türkler huzur buldular ne Kürtler ne de Araplar huzur buldular. Yaşasın müslümanlar, yaşasın insanlık… Türk de biziz Kürt de biziz. Çünkü biz Ümmetiz.

Kürt, Türk ve Araplar kardeştirler. Kürt ve Türk kelimesinin harfleri de bir olduğu gibi, iç içe aynileştikleri gibi başka hiçbir kavimde bu kadar aynileşme olmamıştır.

Kürtler ve Türkler bu toprakların ortak paydası, kaderi biri diğerinin kardeşi ve ciğerparesidir. Ortak bir maziden, ortak bir geleceğe birlikte uzanacağız. Kürtler en az Türkler kadar köklü, şerefli, namuslu ve misafirperverdirler. Coğrafik ve aile bağları bakımından bu iki kardeş kavmi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Şayet öyle bir ayırım yapılırsa, geriye ne Türk ne de Kürt toplum yapısı kalır. Coğrafya bir kaderse, bu iki kardeş kavmin kaderi aynıdır. Tüm bunlardan daha önemlisi bizler aynı dine ve Allah’a imanda kardeşiz. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlar hiçbirimizin dostları değiller. Bu iki kardeş toplumu bir arada tutan bir kimliğe ihtiyaç vardır. Bu kimlik de tek kelimeyle İslam üst kimliğidir.

Mevcut toplumsal yapı içinde, HÜDA PAR’ın önerdiği İslam üst kimliğinde ve her iki toplumun eşit haklara sahip İslam hukuku içinde İslam kardeşliğinde bir arada kalabilirler. Bundan başka Batı ve Doğu küresel güçlerin ideolojileri ile sağlanması mümkün olmadığını söylemesindedir. Yoksa bir takım hermenotik yaklaşımlarla oluşturulan tahayyüller çare olamaz.

Sol sosyalist ve Kemalist kimliğinde bu toplumun onlarca parlak yılları heba edildi. Her iki düşünce tasavvurunun bir İslam toplumuna dayatılmasından vazgeçilmesi gerekir. Faşist ideolojinin dayattığı ve kabullendirmek istediği kirli siyasetten uzak, basın yayın organlarında avazı çıktığı kadarıyla bu sokak çıkmaz diye bağırıyorlar. “O sırada şehrin uzak ucundan bir adam (gibi adam) koşarak geldi, şöyle dedi; “Ey Kavmim(Yüce Allah’ın gönderdiği tüm elçilerin size miras bıraktıkları tevhid inancı üzerine) bu elçilere uyun” Yasin/20 Evet bu ses HÜDA PAR’ın sesidir.

HÜDA PAR’dan böyle bir ses geldi. Ayetin işaret ettiği “şehrin uzağından gelen adam” kıssayı iyi tahayyül ettiğimizde, şehrin şerli siyasetinden uzak, yapıcı bir sesle; “Ey Türk ve Kürt kavmim küresel güçlerin oyuncağı olmaktan kurtulun ve Yüce Allah’ın elçilerine uyun siz kardeşsiniz.” Deyince siyasette yer yerinden oynadı. Biri diğerine düşman gözüyle baktıkları halde, HÜDA PAR’a düşmanlıkta aynı yerde durup, aynı noktaya atış yaptılar. Kur’an’a sırtını çevirenler aynı tempo, aynı stil ve aynı iftiralarla koro halinde çok çirkinleştiler. Çünkü, HÜDA PAR’ın dediği proje uyarsa, İslam’a düşmanlık için sırtını faşizme dayayanlar ile doğrudan sırtını komünizmin şiddet baronlarına dayayanlara ekmek kalmayacaktır. Ey İslam alemi! Ey insaf sahibi insanlar! Ey iman sahibi Müslümanlar! Kirli siyasetten uzak durun. Bunun için HÜDA PAR’ın bu sesine ses veriniz. Memleketin cidden HÜDA PAR ve onun siyasetine ihtiyacı var. HÜDA PAR’ın da biz Müslümanların yardımına ihtiyacı var