Her Ramazan ayı öncesinde, bu mübarek ayın bereketinden istifade etmek için, birbirinden güzel tavsiyeler ve yönlendirmeler gündemimizin baş tacı olur. Fakat inanıyoruz ki bu minvaldeki en güzel tavsiye ve yönlendirme, Kutlu Nebi'nin (sav) bizzat dilinden terennüm eden Ramazan hutbesidir. Bizzat O'ndan dinlemek nasip olmasa da, aynı heyecan ve coşkuyu mana dünyamızda uyandırmasını murad ederek, bu hutbeyi paylaşmak istedik bu hafta...

EY NAS !(Ey İnsanlar)

İlahi rahmet, mağfiret ve bereket ayı size gelip çattı. O öyle bir aydır ki, Allah (c.c) nezdinde ayların en faziletlisi; geceleri gecelerin en faziletlisi ve saatleri saatlerin en faziletlisidir. O, bir ay ki; siz onda Allah (cc)'ın keramet ehlinden oldunuz. Nefesleriniz o ayda tesbih, uyumanız ibadet mertebesindedir. O ayda amelleriniz makbul ve dualarınız müstecab olmaktadır.

Öyle ise kendi Rabbinizden dürüst niyetler ile ve günahlardan, beğenilmez sıfatlardan arınmış kalplerle dileyin ki, o ayı oruç tutmaya ve onda Kur’an okumaya sizleri muvaffak kılsın. Zira şaki ve bedbaht kişi bu büyük ayda Allah (cc) bağışlamasından mahrum kalandır.

Bu ayda açlıkla, susuzlukla kıyamet gününün açlığını, susuzluğunu hatırlayın. Fakirlerinize ve düşkünlerinize sadaka verin. Büyüklerinize saygı, küçüklerinize sevgi gösteriniz. Yakınlarınızı şefkatle okşayın. Söylenmemesi gereken şeylerden dilinizi sakındırın. Size helal olmayan şeylere bakmaktan gözlerinizi yumun. Duymanız helâl olmayan şeylere kulaklarınızı tıkayın. Halkın yetimlerine şefkat gösterin ki, sizden sonra sizin de yetimlerinize şefkat göstersinler. Günahlarınızdan tövbe edip Allah (cc)'a dönün. Ellerinizi namaz vakitlerinde dua için kaldırın; zira namaz vakitleri saatlerin en hayırlısıdır. Bu vakitlerde Hak Teâlâ kendi kullarına rahmet nazarıyla bakar. O’na münacaat edenlere cevab verir. O’nu çağıranlara (lebbeyk)der. Dua edenlerin duasını kabul eder.

EY NAS!

Sizin canlarınız, yaptığınız amellerin rehinidir. O halde Allah (cc)'den bağışlanma dileyerek canınızı rehinden kurtarın. Omuzlarınız, günahlarınızın ağır yükü altındadır; secdelerinizi uzatarak onları hafifletin. Bilin ki Hak Teâla bu ayda namaz kılanlara, secde edenlere azap etmeyeceğine ve kıyamet günü onları cehennem ateşiyle korkutmayacağına izzet ve celaline yemin etmiştir.

EY NAS!

İçinizden kim bu ayda oruçlu bir mü’mine iftar verirse, Allah (cc) katında köle azat etmiş kadar sevap alacak ve geçmiş günahları bağışlanmış olacaktır. (O sırada ashabtan bazıları dediler ki; Ya Resulüllah, bizim hepimiz buna kadir değiliz.)

Peygamber (sav) buyurdular ki; bir hurmanın yarısıyla, yahut bir içim suyla da olsa oruç tutanlara iftar vererek cehennem ateşinden sakının. Gerçekten bundan fazlasına kadir olmayıp böyle yapana Hak Teâla bu sevabı verir.

EY NAS!

Bu ayda kim, huyunu güzelleştirirse, ayaklarının titrediği o günde Sırat’tan kolay geçer. Kim; bu ayda şerrini insanlardan uzak tutarsa, Allah (cc) kıyamette azabını ondan uzak tutar. Kim, bu ayda babasız öksüzlere şefkat gösterirse, Allah (cc) kıyamette ona merhamet gösterir. Kim, bu ayda kendi yakınlarına olan bağı sağlamlaştırır, onlara iyilikte bulunursa, Allah (cc) kıyamette onu kendi rahmetine kavuşturur. Kim, bu ayda yakınlarına iyiliği keserse, Allah (cc) kıyamette ondan rahmetini keser. Kim, bu ayda sünnet namazı kılarsa Allah (cc) ona diğer aylarda kılınan namazın sevabını verir. Kim, bu ayda bana çok salavat gönderirse, amel terazilerinin hafif geldiği günde Allah (cc) onun amel terazisini ağırlaştırır. Kim, bu ayda Kur'an'dan bir ayet okursa, diğer aylarda Kur'an'ı hatim edenlerin sevabına erişir.

EY NAS!

Bu ayda cennet kapıları açıktır. Rabbinizden dileyin, dileyin yüzünüze kapanmasın. Ve cehennem kapıları bu ayda kapalıdır. Rabbimizden dileyin, yüzünüze açmasın. Şeytanları bu ayda bağlamıştır; Allah (cc)'tan isteyin, sizlere musallat etmesin.

Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi.

Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.

Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.

Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.

Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.

Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.

Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.

Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.

Bu ayda her kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.

Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı kılarsınız, diğer ikisinden ise hiçbir vakitte ayrı kalamazsınız.

Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, Kelime-i Şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.

Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cenneti istemek, diğeri Cehennemden Allah’a sığınmaktır.

Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennet’e girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir...

Rabbimiz Ramazan ayını tüm bu tavsiyeleri idrak edip, hayatlarımıza hakkıyla geçirmeyi nasip etsin...