Yol varsa yolcu da vardır. Yolcu varsa yön vardır. Yön varsa bir rehber de mutlaka var demektir. Hele bu yolun ışığı karartılmışsa, zulumat gözlerdeki feri perdelemişse, yolcuya bir ışık bir yıldız gerekir. Yıldız aynı zamanda döneceği yönün, izleyeceği rotanın, istikamet ışığıdır. İstikrarının gücü ve isabet başarısının sırrıdır.
Ashab yaşamına yön verirken, iki cihan güneşi, Allah Resulü (s.a.v)`in ışığından istifade ederek yıldızlaştı. Bu sebeple Ashab-ı Kiramı tasvir ederken yıldızlara benzetiyoruz. Yolunu bulamayana, şaşkınlık içinde bocalayana, ışık arayana yön verecek yıldızlara... Umudunu yitirene, darmadağınık olana, kalbi kayana çeki düzen verecek yıldızlara. Yüzümüzü ve yüreklerimizi, yanılgılardan azade kılıp, dönmemiz gereken yıldızlara... O Ashab ki, Tevhid Öğretmeni Muhammed Mustafa'nın (s.a.v) öğretileriyle şekillenmiş ve Allah'ın (c.c) boyasına boyanmış. Kutlu Nebi'nin dertlerini dert, muradını murad bilmişler. Ahir zamanın sahte yıldızlarından geri duran, yanlış yönlere sapmaktan beri duran samimi Müslümanlar, aradan asırlar geçse de bu muradı muradları bilmiş, ashabı okumuş, anlatmış, yaşamış ve yaşatmaya çalışmış. Çocuklarının adları bile bu sevdanın birer nişanesi. Huzeyfeler, Mushablar, Ammarlar, Yasirler... Sümeyyeler, Rumeysalar, Aişeler, Zeynepler... Amma velakin, ne olmuşsa kendine bir yıldızın adı verilen milyonlarca insanın kalbi; popçu, topçu, politikacı, sinemacı vb. yıldızların taht kurduğu harabe şehirlere dönmüş. Gözlerinin önünde ise hız kesmeyen 'yıldızlar geçidi' merasimleri...
Ayaklara nasıl çelmeler takıldıysa, öyle düştük ki, başımızı kaldırıp doğrulunca ilk gördüğümüz, kafamızın etrafında hızla dönen sahte yıldızlar oldu. Bu aynı zamanda görmemiz gereken asıl yıldızların önünde kapkara bir perde oldu... Ashab-ı Kiram ile aramızda bir engel ve ayaklarımızda pranga oldu. Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın Kasım ayını 'Sahabe ayı' ilan edip, ashab-ı kiramı yine yeniden anlatması, tanıtması ve yüreklerimize bu muhabbetle takdim etmesi, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar önemlidir. Zira yıldızların yer değiştirme zamanı gelmiştir. Yolumuzu karartan yıldızlar (!) gitmelidir. Hayatımızdan, hissiyatımızdan, fikriyatımızdan uzak durmalıdır. Zaman 'Yolumuzu aydınlatan yıldızların' zamanıdır.
Rabbimiz; Peygamber (s.a.v)`e sevdaları ve İslam davasına dair samimiyetleriyle bizlere örnek olan Ashabın yolundan ayırmasın. Rabbimiz yıldızlarla yaşayıp yıldızlarla haşrolmayı bizlere lutfetsin...