Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah`a; salât ve selâm da O`nun pak Resulüne, âline, ashabına ve kıyamete kadar O`nun izinden gidenlere olsun.
Gönül istedi ki şu mübarek kurban ayında, ilk kurbanlığın bir evlat, bir can olması hasebiyle evlatlarımız için dualar edelim ve kardeşlerimiz de ‘âmîn` desinler.
Ey Rabbimiz! Gözleri yaşlı, gönülleri dertli, Hz. Nuh`un varisi ebeveynlerin evlatlarına hidayet nasip eyle. Hiç şüphesiz ki Hâdî olan, doğru yola iletecek olan Sen`sin.
Allah`ım! Bazılarımız bugüne kadar evlatları hususunda ihmalkâr davranmış, sonradan aklı başına gelmiş ve fakat artık iş işten geçmiş. Sen o ana-babaların secde secde yalvardıklarına, evlatları için kapına yüz sürdüklerine şahitsin. Ne olur onların evlatlarını Sen`in dosdoğru yoluna ilet ki o ana-babaların yürekleri huzura kavuşsun.
Ey ölüden diriyi çıkaran Rabbim! Ölmüş, bitmiş, kötü alışkanlıklarını, heva ve hevesini ilah edinmiş ölü yürekli evlatlarımızın kalplerini, iman ve hidayet nurunla canlandır. İbrahim aleyhisselamın dağ başına bıraktığı kuşlar nasıl canlanıp kendisine döndüyse, bu gençlerimizin de ölüp gitmiş imanlarını kalplerine geri çevir.
Allah`ım! Bebek bekleyen annelere sepet sepet elbise yerine, secde secde dua biriktirmenin daha kalıcı olduğunu idrak ettir. Zira sepetteki kıyafetler en fazla on yıl giyilir de, biriktirilen dua kıyamete kadar bakidir.
Ey Rabbimiz! Azer`in hanesinde İbrahim(as)`i yetiştiren Sen`sin. Biz ne Azer gibi kâfiriz, ne de İbrahim istiyoruz Sen`den. Lütfunla bize hayır kapılarını sonuna kadar açacak, salih, muttaki evlatlar bahşet.
Ey Rabbim! Evlatlarımızı Sana adamayı nasip eyle. Onları biz yetiştiremeyiz, Sen kudretinle yetiştir. Biliyoruz ki bizim yetiştirdiğimiz evlat, bizim gibi olur. Ve yine biliyorsun ki Rabbim; bu dava, bir nesil daha bizim gibi insanlarla yürümez. Evlatlarımızı bizden daha hayırlı eyle. Torunlarımızı da evlatlarımızdan…
Yâ İlâhenâ! Çöplükten gül bitiren Sen`sin! Çöplük gibi kokuşmuş günahlarımızın, gıybet, suizan ve vesveselerimizin evlatlarımıza sirayet etmesine müsaade etme; onları rahmet kanadının altında bizim günah bulaşıklarımızdan muhafaza buyur. Cennet amellerine göre çöp gibi olan yaşantımızın arasından, neslimizden, kokusuyla her yeri temizleyen, şifasıyla toplumsal hastalıkları silip atan güller yetiştir.
Allah`ım! “Ve lâ teziru vâziratuv vizra uxrâ.” Ayetine rağmen, evlatlarımızın bizim huylarımızla ahlaklanmasına göz yummana inanalım mı yani? Cılız kemiklerine, yumuşacık etlerine, yumuk yumuk ellerine acı da yavrularımızı bizim kötü hasletlerimizle bezeme!
Rabbim! “Meryem`i bir bitki gibi yetiştirdim.” buyuruyorsun. Bizim yavrularımızı da bir bitki gibi Sen`in göndereceğin iman, takva, ihlâs, ihsan ve edep duygularıyla yetiştir. Biz ne Meryem`in yetiştiği mabettekiler gibi Sen`in dininden sapmışız, ne de Sen`den Meryem(as) kalitesinde evlat istiyoruz-ki bu mümkün değil zaten.
Allah`ım! Âlim değil âmil evlatlar bahşet bize… İlmiyle amel etmeyenin hamaldan ne farkı var. Rabbimiz! Evlatlarını sokağın, okulun, internetin, çevrenin insafına bırakan bireyler eyleme bizi. Evlatlarını yetiştirme konusunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan izzetli mü`minlerden eyle.
İlâhî! Firavun`un sarayında Musa(as)‘ı yetiştiren Sen`sin. Biz ne Firavun`uz, ne de yuvalarımız onun sarayı gibi şirkin merkezi. Ne de Sen`den Musa ‘nın dengi bir evlat istiyoruz. Lütfunla hakkı tutup ayağa kaldıracak, şirkin belini kıracak evlatlar bahşet bize. Âmîn. Velhamdulillâhi Rabbil âlemîn…
***
Rabbimizin, üzerine yemin ettiği on gecenin yakama yapışmasından korkmasaydım, Minik Serçe ile ilgili yazacaktım. Kısacık birkaç şey yazmadan edemeyeceğim. Serçelerin, kuşların ne yediğini hepimiz biliriz. Sevgili Minik Serçe! Etrafında deşeleyecek öküz pisliği kalmadıysa yeni gıda kaynakları oluşturmaya çalışıp da şansını çok zorlama! Zira hasbelkader bütün Müslümanlar öküz oldu diyelim; oradan bir tane buğday bile sana düşmez. Düşse bile midene oturur. Hadi canım, hadi başka kapıya! Ayşe Hür`ün kölelik ettiği yerlerde bir şeyler bulabilirsin bak!
Betül Yılmaz