Hz. Meryem`in filmini daha önce de izlememe rağmen belki gözümden kaçan bir teferruat vardır düşüncesiyle tekrar izlemeye karar verdim.

Hem Rabbimizin Kur`an`da Peygamber kıssalarından bahsederek günümüzün sorunlarına çözüm yolları gösterdiği aklıma geldi.

Şunu gördüm ki Zekeriyya Peygamberin getirdiği din ile Hahamların inandığı din arasında pek bir fark yoktu. Yalnız her iki taife de aynı dinin mensupları olmasına rağmen Zekeriyya Peygamber dinin prensiplerini insanların ve sistemlerin hevalarına göre esnetmemişti. Saf tevhid dini üzerinde kararlı bir şekilde hareket ettiği için mazlum durumuna düşürülmüştü. 

Fakat dinlerini esnekleştirip sistem ve ideolojilere göre uyarlayan hahamlar bundan dolayı hem yönetim tarafından desteklenmişler, hem de refah içinde yaşar hale gelmişlerdi. Çünkü Roma İmparatorluğu`nun karşısında olmak istemiyorlardı.

Eğer toplumun hepsi Zekeriyya Peygamberin istediği gibi saf tevhid dini üzerine yaşarlarsa günümüzün Amerika ve israili olan o zamanın Roma İmparatorluğu`nun saltanatı tehlikeye girerdi. Çünkü tevhid çizgisine göre bir hayat tarzı esareti kabul etmeyip Roma`yı devirirdi.

O yüzden zekeriyya peygamber ve inancı tüm ideolojiler için bir tehlike idi.

İşte hahamlar dinlerinde orta yolu bulmuşlar ve Roma kanunlarına göre esnetmişlerdi. Aksi takdirde Zekeriyya Peygamber gibi itibarsız ve fakir yaşayacaklarını düşünüyorlardı.

Yani esaret, Roma`yla iyi ilişkilerin getirisi olan zenginlik ve refah, onların daha çok hoşuna gidiyordu.

Karalanmak, terör damgası yemek ve hatta zindanlara atılmaktan korkuyorlardı hahamlar.

Böylece Zekeriyya Peygamberle devamlı ayrılığa düşüp, onunla anılmak dahi istemiyorlardı. Hem kardeşçe geçinirlerse Zekeriyya (as) onların arasındakileri saf tevhid dinine çekebilirdi.

Hâlbuki hahamlar içlerinde bulunan Peygamberle kenetlenip belini Allah`a dayasalardı, dinlerini meta karşılığında satmış olmasalardı, zillete mahkum olmayıp onurlu yaşayacaklardı ve sapıtmayacaklardı.

Yine Roma`nın inancına göre kadın bir şeytandı ve mabed gibi yerlere giremezdi. Tabi hahamlar da Roma`nın kadına bakış açısına göre kadına bakış açılarını ayarlamak zorundaydılar ve kadınları mabede bırakmıyorlardı.

Kadının da erkek gibi Allah`a ibadet etmesi gerektiğini isteyen Rabbimiz kıyam için Meryem`i seçti ve ailesini alemlere üstün kıldı. Emre itaat eden Zekeriyya (as) hahamların koyduğu yasağı kırmalıydı ve bu uğurda çekilecek her çileye razıydı.

O Roma`nın kanun çıkartmasını beklemedi, yumuşamasını da beklemedi ve inancını yürürlüğe koydu.

Tek başına da olsa yasağı kırmak için Meryem`le beraber mücadeleye başladı.

Filmi izlerken günümüzün İslam camiaları gözümün önüne geldi. Sisteme göre dinlerini esnetip haramı dahi helal gören İslam camiaları (bir kısım). Amerika ve israille iyi geçinme ve diyaloglarını arttırma uğruna, refah içinde yaşama uğruna dinlerine yama yapan bir kısım camialar.

Mustaz`af olmaktan, karalanmaktan, fakir yaşamaktan korktukları için kendi dindaşlarına iftira atmaktan dahi çekinmeyen o camialar.

Bir de saf tevhid dini üzere yaşamaya çalışan ve tıpkı Zekeriyya Peygamber gibi dinlerini esnetmeyen Peygamber Sevdalıları geldi gözümün önüne; ülkesinde mustaz`af, yalnız bırakılmış olan sevdalılar.

Her fırsatta karalanan, terör damgası yiyen, cezaevlerine atılan, o Peygamber Sevdalıları.

Allah`ın buğzundan korktukları için kendilerine sırt çevirenlere sırtını dönmeyen Peygamber Sevdalıları.

Ve iftihar ettim onlarla ki onlar Zekeriyya Peygamber`in mirasına sahip çıktılar.

Nasıl ki dün Roma kız çocuklarının mabede girmesine izin vermezken bugünün israil ve Amerikası İslam ümmetinin kız çocuklarının da okula örtülü girmesini istemiyorlarken;

Peygamber Sevdalıları kız çocuklarını Meryem`in mabede girme kıyamı gibi kızlarını okullara başörtülü gönderip dinlerini esnetmediler.

Birileri hep rahatlarının bozulmasından korkarken onlar Zekeriyya (as) gibi bu işin kanunlaşmasını ve birilerinin yumuşamasını beklemediler.

Onlar “sistem inancımızın önünde eğilmeli, inancımız sisteme uyarlanamaz” dediler.

Onlar dinlerini bir meta karşılığında satmadılar ve satmayacaklar inşaallah.