ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Ortadoğu`nun kâbusu, Irak savaşından sonra Blackwater`ların yerini doldurmaya çalışan bir yapı!

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Votel Ortadoğu siyasetinin cadı kazanı olduğu bu günlerde sahada hiç eksik olmamaktadır; geçen ay Irak Kürdistan lideri Barzani ile görüşen Votel ardından Lübnan Hristiyan Cumhurbaşkanı Michel Avn ve Genelkurmay Başkanı ile Suriye sınırında incelemelerde bulundu. Trump ile paralel bir politika yürüten CENTCOM aynı zamanda Trump`ı etkilemede ve yönlendirmede de başarı göstermektedir.

Musul operasyonunun karargâhını ve hava saldırılarını organize eden CENTCOM son aylarda yanlışlıkla(?) olan sivil katliam sayısı 3000`i aşmış durumdadır. Suriye`de ise YPG armalarıyla çocuk askerler dahil Demokratik Suriye Güçlerini (SDG) de eğiten bir yapıdır. Musul ve Rakka da Türkiye`yi bertaraf edip fosfor ve misket bombalamalarıyla tanınırlar. Kullanılan üslerden biride İncirliktir. Acıdır ki Votelin söylemiyle ‘Türkiye`nin desteği olmadan Suriye`de yaptıklarımızı yapamazdık. Türkiye İncirlik`te sadece Almanya`yı izole etmemeli devamını getirmelidir.

Sahada CENTCOM elinden geleni aktif bir şekilde yapmaya çalışırken özellikle Katar krizi meselenin sadece Suriye ve Irak ile sınırlı olmadığını göstermektedir. Ortadoğu`yu cehenneme çevirecek olan mezhep savaşına karşı çıkan, Katar ve Türkiye operasyonun hedefi haline gelmektedir ama bu tür operasyonları sadece mezhep savaşı ile sınırlandırmak büyük bir hatadır. Enerjiden, küresel emperyalizme, İpek Yolundan İsrail doğalgazına hepsinin etkisi mevcuttur. Rakka operasyonu sonrası özellikle İngiltere`de yapılan saldırlar (ki bu saldırlar İngiltere`yi masum kılmaz) ve ardından Katar olayı Batıl güçlerin haritaları kendi istedikleri hale getirmekte ısrarlarıdır. Ortadoğu`da ABD tek güç olma hevesindedir. Suudi`nin BAE`nin da gazına gelerek bu olayda aktör(!) olması kendi başına geleceklerden habersiz olması anlamına gelmektedir. Oysaki Mekke ve Medine yıllar önce Arabistan`dan ayırma projeleri sansasyonel fikirler olarak görülmektedir. Son olaylarla başına geleceklerden tedirgin olan ve panik bir durum yaşayan İran`ı emsal alabilir. İslam ordusu hayali kendisini fikir babası İsrail`in olduğu Arap Ordusuna ya da Arap NATO`suna bırakmış oldu.

Al Udaid hava üssü ABD`nin bölgede İran, Güney Suriye operasyonlarında önemli ve Ortadoğu`nun en büyük üslerindendir ve Katar CENTCOM`un operasyon üslerindendir ayrıca hemen yanı başında BAE ise Blackwater`in üslerinden, Türkiye ve Pakistan`ın da Katar`da üs kurmasıyla Katar ilginç bir hal alacak. Arabistan`ın ise Katarı işgali keskin bir virajdır, darbeyle yetinmek isteyeceklerdir ama Mursi tecrübesiyle Katar buna direnç gösterecektir. Bölgede Türkiye, İran, Pakistan, Azerbaycan işbirliğine dikkat! Hindistan ve Pakistan`ın Şanghay İşbirliği Örgütüne alınmaları dikkat çeken diğer bir ayrıntıdır.

Suriye`de SDG ile Rakka üzerine giden CENTCOM, DAİŞ ile anlaşması ve koridor tartışması bölgede direnç gösteren devletlere saldırıların olma ihtimalini güçlendiriyor. BM`nin bu haftaki açıklamaları da DAİŞ`in askeri yapının değişikliğe gittiğini ve Suriye Irak dışında ‘yalnız kurt` eylemlerine başlayacağı yönündeydi. Ortadoğu`da dengeyi bozan veya dengesi bozulması gereken batılı ya da doğulu ülkeler olsun DAİŞ saldırılarında nasibini alacağa benziyor. Aynı zamanda DAİŞ geçen hafta Filipinler saldırısıyla uzak Asya`da potansiyel oluşturmak istiyor.

Ortadoğu savaşlarla parçalanırken Avrupa devletleri de referandumlarla parçalanır mı acaba?