Başbakan Yıldırım Rakka operasyonun başladığını ve ABD`nin kendilerine ilettiğini kırgın bir açıklamayla ifade etti. Nokta, virgül ve noktalı virgül tartışmalarından sonra ABD ve İsrail kendi istediklerini yapıyor ve PYD`yi devletleştirinceye kadar da yapmaya devam edecektir.

Musul operasyonu başlatılırken benzer tartışmalar vardı. Daha önceden Türkiye`nin kendisini operasyona dâhil etmesi ve DAİŞ`in Musul`dan çıkması için açılan koridor ve aynı tartışmalar Rakka için de yaşandı ve o kadar uzun zaman olmamasına rağmen aynı oyun bir kez daha oynandı. Sonrasında Musul`da ne mi oldu? Sivil katliam!... Rakka`da aylardır Türkiye`nin dâhil olup olmayacağı tartışmaları ABD`nin verdiği güvenceyle (!)  ki bu güvenceler daha önce çok verilmişti, Türkiye kabullenmiş oldu. Irak sınırında kaza gibi görünen helikopter kazasıyla bir gün arayla cereyan etmesi yine alışılmış tesadüflerden olması gerek. Başbakan Yıldırım`ın dile getirdiği DAİŞ`e açılan koridor olayı Rakka`nın DAİŞ tarafından emanet alındığını ve emaneti artık sahibine vermesi gerektiğini bir kez daha göstermiş oldu. Rakka`da ne olacak? Cevabını bilmek için müneccim olmaya gerek yok, Pazar sabahı yapılan bombalamalar cevabı vermiştir sanırım 20 sivil katledildi.  

Rakka‘da açılan ya da açılacak olan koridor nereye ve niçin açılacak? Filipinlerin Marawi şehrine kadar uzatılan bir koridor mu?

Operasyona daha önceki açıklamalarında katılmayacağını belirten NATO`nun dâhil olmasını fırsata çevirmeye çalışmak Şark kurnazlığıdır. Rakka operasyonuna halel getirmeyip dolaylı olarak ve müttefik güçlerle PYD ile aynı safta katılmak Büyük Türkiye`yi sadece hayallere mahkûm eder.

NATO`nun ne katkı sunacağı içeresindeki çekişmeyle ilgilidir! Bir yandan seçim heyecanına saldırılarla hazırlanan İngiltere bir yandan dağılan Avrupa Birliğini nasıl bir arada tutarım hesabı yapan Almanya, diğer yandan Fransa, İtalya, Hollanda, Yunanistan ve Baltık Ülkeleri kendi dertleriyle muzdarip halde beklemektedirler. Ve tüm bunların Trump ile sorun ve çekişmeleri! ABD`nin Paris iklim anlaşmasından çekilmesi gibi… Buna benzer çekilmelerin devamı gelir mi? NATO ve G7 zirvelerinden sonra Almanya`nın İngiltere ve ABD ye güvenmediğini, İngiltere`nin de ABD`ye güvenmediğini dile getirmesi görüşmelerin çekişmelerle geçtiğini göstermektedir.

Ülkelerin hesaplaşmaları artık belli bölgelerle sınırlı kalmayacaktır ve kendi toprakları bu saldırılarda nasiplerini almakta ve alacaklardır. Bununla beraber kendileri de toprakları dışında da boş durmayacak ve özellikle sivil hedeflerde katliam, göç, kıtlık ve hastalıklarla saldırı yaparak terbiye etmeye çalışacaklardır.

Postküresel bir oluşum Dünya`yı cehenneme çevirmeye çalışmakta, devletler silahlanma ve savunma sanayi ile gücüne güç katma derdinde, insanı bireyselleştiren küreselcilik, post haliyle devletleri bireyselleştirip küçültmeye çalışmakta ve şehir devletlerine doğru gidilmektedir. Buna hazırlık için yapılmaya çalışılan nüfus planlaması Afrika, Ortadoğu, Uzak Asya ve Güney Amerika`da aktif bir şekilde yürütülmektedir. Bir taraftan kıtlık ve savaş, diğer taraftan kolera gibi salgın hastalıklarla nüfus yoğunluğu olabildiğince azaltılmaya çalışılmaktadır. Yeni maceralar için küresel bioterör ile saldırlar kaçınılmaz olacaktır.